Umut veren öyküler: “Maviydi Beklenen” | Fazilet Sitare

Mart 28, 2022

Umut veren öyküler: “Maviydi Beklenen” | Fazilet Sitare

Birçok seçkide öyküleri, yarışmalarda çeşitli dereceleri bulunan ve 2012 Orhan Kemal Öykü Yarışması birincilik ödülü sahibi Suzan Bilgen Özgün’ün “Maviydi Beklenen” isimli kitabı birbirinden bağımsız on öyküden oluşuyor. Vacilando Kitap etiketiyle basılan kitaptaki öyküler, okuyucuyu içine çeken özgün kurgusuyla bir solukta okunacak türden.  Karakterler bazen bir genç kız, bazen delikanlı, bazen pandeminin bunalttığı bir erkek, bazen genç yaşta dede olan bir eski avukat, bazen de salıncağını kaptırmak istemeyen bir çocuk. Okurken bütün bu karakterlerle bütünleşiyor, akışa kapılıyor, olayların içine dahil oluyorsunuz. Öyle ki ilk öykünün sonunda “Araba yavaşladı ve zınk diye durdu. Kapı kilidi müjdeli bir sesle açılırken ben de emniyet kemerini çözdüm.” dediğinde kapının açılması okuyucuya da müjde oluyor, oh dedirtiyor. 

Akıcı bir dille örülen öykülerde betimlemeler de yerli yerinde kullanılmış, okuyucunun gözünde canlandırırken fazla detaya girilmemiştir. “Birbirinize sarılıyorsunuz; saçlarından, çok uzak yerlere ait kahve, tütün, losyon karışımı bir koku geliyor. Bilmediğin, tanımlayamadığın bir koku!” Saçlarını biz de kokluyor ve tanımlanamayan kokuyu algılıyoruz.  

Kitabın son ve en uzun öyküsü olan Maske’de hem yazar hem daha önceki Yıldızlara Bakıyor Bazılarımız kitabındaki karakter Yiğit, anlatıcı olarak çıkıyor karşımıza. Yazarın komşusu kahve içmeye gelince veya bir işi çıktığında zıpır bir ergen olan Yiğit’in öykünün içinden çıkarak anlatmaya devam etmesi, ezik olduğunu söylediği yazarın tıkanma yaşadığı anları “Okur da yalvarıyordu zaten aman ne olur yaz diye… Elinde kahve, sigara bir havalar. Ulan pıtrak gibi çoğaldınız zaten bari farklı bir şey yazın!” diyerek ironik bir dille eleştirmesi anlatımı eğlenceli hale getiren bir unsur . Maske kavramı öyküde Yiğit’in annesinin yüzüne sürdüğü nemlendirici olarak yer alsa da arka fonda aile sırlarının maskelendiğini göstererek somuttan soyuta geçiriyor yazar bizi. 

Mavi; suyun, denizin, gökyüzünün, umudun rengi. Oh, dedirten, içimizi ferahlatan renk. Yazarın, insanı katman katman işlediği dikkate değer öykülerden oluşan bu kitapta hep yanı başımızda görebileceğimiz insanların düşleri, umutları, hayal kırıklıkları, iç dünyalarıyla, geçmişleriyle hesaplaşmaları birbiriyle çelişmeden, merak duygumuzu diri tutarak, olaylardan kopmadan aktarılmış. İçimizi daraltan karamsarlığın elbet bir gün maviye döneceği umudu veren bir kitap Maviydi Beklenen.

edebiyathaber.net (28 Mart 2022)

Yorum yapın