
(…) Bira şişesini gölete fırlattı. “Clok!” diye bir ses çıkararak bir kurbağanın kafasına düştü. Kurbağa beyin travmasından, gölet kirlilikten, Emre ise yürek ağrısından öldü o anda. Göletin ortasındaki yalın söğüt ağacı, üzerindeki kargalarla birlikte kaldırdı cenazeleri. Akşam güneşinin suyun üzerindeki pırıltıları Segâh adında bir kadındı. Bir sevgili olmadığı için, bir cenazenin en güzel şarkısı olmuştu. […]