Anarşinin Maskesi üzerine Not | Mary Shelley[1] | Çev. Furkan Çirkin

Haziran 28, 2025

Anarşinin Maskesi üzerine Not | Mary Shelley[1] | Çev. Furkan Çirkin

Çeviren: Furkan Çirkin

Shelley’nin ilk derin arzusu olan ‘güzel eski zamanlar’daki baskıya karşı direnmek için halkı harekete geçirme arzusu, ilk gençlik yıllarında solmuş olsa da onun en sıcak sempatisi hâlâ halka yönelikti. O, bir cumhuriyetçiydi ve bir demokrasi âşığıydı. O, tüm insanlığı, el emeği ve beyin gücüyle kazanıldığında hayatın gereklilikleri olan doğamızın en değerli ayrıcalıklarını paylaşma konusunda eşit bir hakka sahip olarak görüyordu. O, halka danışmayıp üsten bakan ve halkı yoksulluktan-cehaletten korumayan, her türlü despotizme karşı son derece nefret duyuyordu. Manchester katliamı haberi bize ulaştığında Shelley, Leghorn[1] yakınlarında Villa Valsovano’da oturuyor ve The Cenci[2]’yi yazıyordu; bu haber onda öfke ve acıma karışımı şiddetli duygular uyandırdı. Uyum içinde hareket eden azimli bir çoğunluğun zalim azınlığı kontrol edebileceğine dair büyük gerçek, Shelley’nin umudu kırılmış vatandaşlara nasıl direneceklerini öğretmek için heveslenmesini sağladı. Bu duygulardan ilhâmla Shelley, Anarşinin Maskesi’ni yazdı ve Examiner gazetesine eklenmesi için o zamanlar gazetenin editörü olan arkadaşı Leigh Hunt’a gönderdi.

Leigh Hunt, daha sonra 1832’de bu şiiri yayımladığında yazdığı değerli ve ilginç önsözünde, gazeteye “bu şiiri eklemedim” demektedir, “çünkü halkın büyük bir kesiminin, bu alevli şiir cübbesi içinde yürüyen ruhun samimiyetini ve iyi kalpliliğini anlayabilecek düzeyde olmadığını düşündüm.” Öfke günleri geride kaldı ve çok sayıda vatandaşın zarar görmesine neden olabilecek öfke dolu bir çağrıya dönüşme ihtimali de… Geçmişte, vatandaşlar farkında olmadan onun çağrılarını uyguladı ve günü kazandı. Ancak bu tarz ayaklanmalar, iktidar kanadındaki bakanın insan hayatına saygı duyduğu zamanlardaydı; oysa Shelley’in nefretini ve iğrenme duygusunu uyandıran yönetim altındaki bu durum böyle değildi.

Bu şiir, halk için yazılmıştı ve üslûbu normalden daha popülerdi: bazı bölümler kaba görünüyordu ve bu kısımların ince işçiliği eksikti, ancak tüm kıtalar tamamen ona aitti. Bu şiiri bilmiyorken, hangi şiire ait olduklarını bile bilmeden önce, Shelley’nin bazı mısraları kendi kendine tekrar ettiğini duydum ve hayran kaldım: “Babam Zaman, yaşlı ve güçsüz düştü”. Fakat en dokunaklı bölüm, özgürlüğün kutsal etkilerini anlatan bölümdür; kendinden daha alttakilere karşı kalbi tamamen kapalı olmayan herhangi bir insanı bir yurtsever yapabilir.

[İşte Mary Shelley’nin “en dokunaklı bölüm” dediği o mısralar]:

“Nedir Özgürlük bilir misiniz?

Bilmezsiniz, bilemezsiniz ama siz

Köleliği çok iyi bilirsiniz-

Çünkü köleliktir sizin yankınız

Çalışmak ve üç kuruş para kazanmak

Yani sadece bugünden yarına çıkmak

Tıpkı tiranların zindanlarındaki

Bir hücrede yaşıyormuş gibi

Siz onlar için kullanılmaktasınız bilerek

Tezgâh ve saban ve kılıç ve kürek

Kendi istek ve iradenizle ya da değil

Sonuç: onların refahına çalış, onların önünde eğil

Çocuklarınız aciz ve biçare

Anneleriyse tükenip serilmiş yere

Bir de şimdi üstlerinde kış rüzgarları vardır-

Ben bunları söylerken onlar ölüyorlardır.

İnsanlar açlığa mahkûm ve sefalete

Diğer yanda beslenip semirsin diye

Zengin adamın dizi dibindeki

Tıka basa besili köpekleri”[3]


[1] Livorno; İtalya’nın batı kıyılarında bir sahil kentidir. (ç.n.)

[2] Percy Bysshe Shelley’in kaleme aldığı beş perdelik trajedidir. Ana karakter Beatrice’in babası zâlim Kont Francesci Cenci’ye karşı başkaldırısına odaklanmaktadır. (ç.n.)

[3] Percy Bysshe Shelley, Anarşinin Maskesi (Çev. Furkan Çirkin, Fihrist Kitap 2022) 41-43.


[1] Mrs. Shelley, ‘Note on the Mask of Anarchy’ in Thomas Hutchinson (ed), The Complete Poetical Works of Percy Bysshe Shelley (Oxford University Press 1932) 341-342

edebiyathaber.net (28 Haziran 2025)

Yorum yapın