Mehmet Mahsum Oral: “Bu metin; yazma eyleminin içine düşünmenin, dikkatin, dalgınlığın, bağ kurmanın ve kopuşun dâhil olduğu bir metindir.”

Söyleşi: Nilgün Çelik Mehmet Mahsum Oral, Everest Yayınları’ndan 2019 yılında çıkan Barbarlarla Beklerken adlı eserinden sonra bu yıl temmuz ayında  Ev Düşkünü Bazı Rüzgârlar adlı eserini okurlarına sundu. Oral anlatı türündeki iki eserinden önce Ava Yayınları’ndan çıkan Qûtê Salê adlı bir öykü kitabı ile edebiyata giriş yapmıştı. Eserlerinde kapalı bir anlatımı tercih eden ve yaşamın … Read more

Özgür Mumcu’nun gençler için önerdiği 5 kitap

İlkyaz, Özgür Mumcu’nun bir liste oluşturmasını istedi. İşte Mumcu’nun, gençler için kitaplıklarda bulunmasını önerdiği liste:  1. KEMAL TAHİR / KURT KANUNU –İktidar oyununun acımasızlığını kavramak için “’Kurtlukta düşeni yemek kanundur’ korkusunu her an enselerinde hissederek yaşayan köşeye kıstırılmış, kendileriyle ve geçmişleriyle, içinde bulundukları zamanla hesaplaşan insanları anlatıyor Kemal Tahir, Kurt Kanunu’nda. Cumhuriyetin en bunalımlı dönemlerinden biri olarak … Read more

Aytekin Yılmaz’ın önerdiği 20 kitap

Aytekin Yılmaz’ın Edebiyat Haber okurları için önerdiği 20 kitap ve önerme gerekçesi: “Hayatıma ve yazarlığıma değen kitaplar… Bu kitapların içinde bana kitap yazdıran kitaplar var. Başka hatırı olan kitaplar da var kuşkusuz, ama bazı kitapların yeri izi başka oluyor. İnsana değen, farkındalık yaratan kitapları önemsiyorum. Bu yaz ne okumalıyım diye düşünen kitap dostlarına bu kitapları öneriyorum. Bu … Read more

Vergilius’un Ölümü’nün yazarı Hermann Broch’un hayattayken yayımlanan son eseri 

Hermann Broch’un Suçsuzlar adlı romanı, Saliha Yeniyol çevirisiyle İthaki Yayınları tarafından yayımlandı. Tanıtım bülteninden İlk romanı kırk beş yaşındayken yayımlanan Hermann Broch, Nazilerin Avusturya’yı ilhakının ardından sosyalist bir dergi bulundurduğu şüphesiyle kısa süreliğine hapis yattı ancak aralarında James Joyce’un da olduğu dostları sayesinde önce İngiltere, sonra Amerika’ya göç etti. Yazarın 1950’de yayımlanan Suçsuzlar’ı ise on bir … Read more

Bir yazar nasıl okur? │İhsan Kurt

İlkokula başlamamın ikinci yılı. Çevremde okuma yazmayı söktüğüm konuşuluyor. Ben de bulabildiğim öykü kitaplarını, halk hikayelerini haz alarak okuduğumu hatırlıyorum. O yıllar yaşadığım köyde okuma yazma bilen insan sayısı bir elin parmakları kadar bile olmadığı zamanlar. Bazı kişiler kendilerine gelen mektuplara verilecek cevapları bana yazdırıyorlardı. Bunlardan bazıları mektubu falana okuttum ama cevap yazdırmak için sana … Read more

Yeni bir dünya yaratmak elimizde  | Havanur Taflan

İnsan, tarih boyunca kendisinin ve başkalarının sergilediği zihinsel eylemleri tanımlama ve açıklama ihtiyacı hissetmiştir. Bu gerçekliği tanıma ve onu değiştirme arzusu için edebiyattın sanatsal yörüngesine takılıp bazen duygularının bazen de aklının önüne geçerek bilinmeyen bir dünyanın içine dalmıştır. Ama yazmak… Herkesin yapabileceği bir eylem değildir. Çünkü yazar sözlere önem veren, onlara güvenen, onları kimi zaman … Read more

Sözün ardı/önü 3: Sesinde, yalnız | Feridun Andaç

“…bereketin ve kara yazgının birlikte    barındığı bu cenneti yağmalarken,   saltanatın barınağını yerle bir     ettiklerine inanıyorlardı.” Gabriel García Mârquez / Başkan Babamızın Sonbaharı Geçgin bahar kuşudur ebabil. Sen unut tufeyli gönüllünün sesini. Avuntudur , baharları karşılar nasılsa. Çığlık çığlığa olsan ne fayda, göz gözü görmüyor el ele ulaşmıyor madem! Bırak, ufalansın aramızdaki zaman. Kimdir sesini sessiz … Read more

Ömer Faruk: “Atıklarımızı dikkate almadığımız, atarken sonuçlarını düşünmediğimiz zaman attıklarımız bizi ele geçiriyor.”

Söyleşi: Aynur Kulak Ömer Faruk’un uzun süre düşünerek yazı masasına oturduğu altı kitaplık serinin dördüncü kitabı olan Bir Aşağılama Aracı Olarak Çöp kitabı üzerine gerçekleştirdiğimiz kapsamlı söyleşi için buyurun lütfen. Öncelikle sizden başlarsak, kitabınızın arka kapağının ilk cümlesinde yer alan; “Ömer Faruk yine ‘hamle’ yapıyor.” cümlesinden yola çıkıp yayıncılık dünyasındaki yolculuğunuzdan bahsetmenizi rica edeceğim.  80 … Read more

Yazarınız olmalı! | Feridun Andaç

Yaratıcı yazarlık derslerimde, sıklıkla, kitap değil yazar okumalısınız derim öğrencilerime. Derslerimiz bir süre ilerlediğinde ise; onlara, “sizin yazarınız kimdir” diye de bir soru yöneltir, bunu yazmalarını isterim. Geçen derslerimde birinde, Hilâl Zağlı, “Nerdesin?” başlıklı bir yazı yazarak kendi yazarını anlatmıştı. Okurken, ayna tutmanın ötesinde, uyarıcı da gelmişti bana; hem bir okur, hem de yazar olarak … Read more

Sonsuz, hem ölümsüz hem de bitmemiş bir direniş | Havanur Taflan

Ölmem gerekirse; karanlığın karşısında bir gelinin karşısındaymışım gibi duracağım. Ve onu kollarımın arasına alacağım… Shakespeare, Kısasa Kısas, 3. Perde, 1. Sahne Yaşlandıkça, zaman ve mekân anlayışımız değişir. Gençken sabırsız beklenen zaman yaşlandıkça arkada kalır. Önümüzde ki ise acelesi varmış gibi akar. Arkada kalan uzun zaman, önümüzdeki kısa zamanla sürekli çatışır. Yapamadıklarımız, yaptıklarımız, kaçırdıklarımız… Hep bir … Read more

Anı yazmak, kendine bakmak… | Feridun Andaç

Anı yazmanın giderek ilgi gören bir yazı uğraşına dönüştüğünü söyleyebiliriz. Yaşanmışlık, tanıklık duygusu ağır basan bu türün en önemli yanı; anlatıcının kendi kişisel tarihinden yola çıkarak belirli bir dönemi, dönemsel gerçeklikleri anlatmasıdır. İz bırakan, bellekte yer eden her bir şey anılara konu olabilir. Anlatıcının uzak/yakın tanıklıklarla derlediği, başkaca bilgi/belgelerle zenginleştirdiği anılar demeti, bir zaman sonra, … Read more

Parçalı denemeler: Görünür Olmak | Feridun Andaç

Tanınmak, neredeyse günün modasına dönüştü. Ad ve ün üstüne geliştirilen söylemler bugün, daha çok, yazılı ve görsel medyanın malzemesi olma gerçeğinden kaynaklanıyor. Görünmek, durmak eylemleri yetiyor bir yerde adınızdan söz edilmeye. Yaşadığımız toplumda salgına dönüşen, ‘televole’ zihniyeti, ister istemez ‘öteki’ni göstermekle bir ‘iş’ yaptığını varsayarak; ad ve ün üstüne bir takım şeyleri ‘bildirmek’le kendini görevlendirecektir. … Read more