Ömer Turan’a 6 soru | Can Öktemer

Aralık 4, 2020

Ömer Turan’a 6 soru | Can Öktemer

En son okuduğunuz kitabın adı nedir?  İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

İş Bankası Kültür Yayınları’ndan kısa bir zaman önce çıkan Gaston Leroux’nun “Sarı Odanın Esrarı” adlı kitabı okudum. Bu kitaptan haberim olmasının tek nedeni ise çevirmeni. Şair, yazar ve felsefeci abimiz/hocamız Kenan Sarıalioğlu, Fransızcadan çevirerek bizlerle buluşturdu bu harika eseri. Türünün (Polisiye) ilk örneklerinden olması, -ki bu türün daha sonraki yazarlarına da ilham olmuş- bir yana, olay örgüsüyle beni içine çekti adeta. Bir suç işleniyor ve sonrasında gizemli bir hale dönüşüyor tüm yaşananlar. Sonuca bir an önce varmak istiyorsunuz, öylesi güçlü bir merakla ilerliyorsunuz sayfa sayfa. Çevirinin çok nitelikli ve akıcı olması kitabı okutturan en önemli etken bence. Yeni bir yazar tanımış olmamın mutluluğu da bir yana…

Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?

Hani dedim ya, sonrasında gizemli bir hale dönüşüyor tüm yaşananlar diye. İşte o suçu gizeme dönüştüren ilk söz ve takip edilmesi gereken kanıt da romanda geçen şu sözle anlamlaşıyor:

“Papazın evi cazibesinden, bahçe de parıltısından hiçbir şey kaybetmemiş.”

Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?

Her üçü de geçerli. Buna ben “takip ettiğim yazarlar” şıkkını da ekleyeyim. Hiçbirinin de geçerli olmadığı, rastgele aldığım kitaplar da olmuştur. Ya kapağını ya da arka kapak yazısını beğendiğim için. Burada sezgiler değil görsellik ve içerik söz konusu.

Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?

Kitap yok da, güçlü bir şiir okuduğumda; keşke bunu ben yazsaydım dediğim olmuştur.

Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?

Açıkçası, kitaplarım henüz yayımlanmadan önce usta bildiğim şairlere ve çevremdeki yazar dostlarıma göstermiştim. Onlar da beni dergilere yönlendirdiler ve öylece girdim bu camiaya. Sonra kitaplar çıktı, çıkacak yine. Dergilere şiir göndermeye de devam hâlâ.

Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?

Sadece bir yerde: Çalışma odamda…

Sadece o saatten sonra: Gece 12’den…

Sadece onunla: Şarap, kırmızısıyla…

edebiyathaber.net (4 Aralık 2020)

Yorum yapın