Mersin kentinin edebi rönesansı | Metin Celâl

Ocak 11, 2023

Mersin kentinin edebi rönesansı | Metin Celâl

6 Ocak 2023 akşamı Mersin Sanayi ve Ticaret Odası’nın salonundayız. Salonu dolduran davetliler artık gelenekselleşti diyebileceğimiz bir etkinliğe katılıyor. Mersin Kenti Edebiyat Ödülü 15. kez veriliyor. İlk kez 2007’de Nezihe Meriç’e sunulan, sonraki yıllarda Tahsin Yücel, Osman Şahin, Leyla Erbil, Ahmet Oktay’la taçlanan, geçen yıl Nurdan Gürbilek gibi değerli isme verilen ödülün bu yılki sahibi Hilmi Yavuz.

Hilmi Yavuz ödülünü alırken

Mersin Kenti Edebiyat Ödülü ömür boyu verdikleri emeğe dikkati çekmek amacıyla usta şair ve yazarlara sunulan bir ödül olarak seçkinleşmiş, değer kazanmış. Üstelik bu ödül bir edebiyat ya da kültür kurumunca değil bir ticaret ve sanayi odası tarafından verilen edebiyat ödülü olarak farklı ve tek örnek.

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan törendeki konuşmasında iş dünyasının büyük bölümünün çalışmaya yoğunlaşıp kültür, sanat ve edebiyata yeterli zaman ayıramadığına dikkati çekerek, “Oysa zenginlik sadece ekonomik zenginlik değildir. Kültür, sanat olmadan gerçek zenginlik olmaz. İşte MTSO’nun bu kent edebiyat ödülünü vermesinin altında yatan duygu da budur” dedi. İş dünyasının kültür, sanat, edebiyat konusunda gelişime katkı sunması gerektiğini dile getiren Kızıltan, “Hayatımızın bir bölümünü bu değerlere ayırmazsak gerçek zenginlik olmayacak. Gerçek zenginlik, kültür sanat ve edebiyatta üst düzeye gelmektir,” dedi.

Ödülü aldıktan sonra yaptığı konuşmasında Hilmi Yavuz da bu olguya dikkati çekti. Rönesans’ın 13. yüzyılda İtalya’da ticaret oligarşilerinin kent yaşamındaki etkisiyle başladığını hatırlatan Yavuz, tüm kentlerdeki ticaret ve sanayi odaları kentlerindeki entelektüel bir faaliyete öncü olsa Türkiye’nin de sosyolojik anlamda büyük bir değişim yaşayabileceğine işaret etti. Mersin kentinin ve MTSO’nun bu alanda tek örnek olarak önemine dikkati çekti. 

Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün Değerlendirme Kurulu Celâl Soycan, Turhan Günay, Metin Cengiz, Yavuz Özdem ve Cemal Sakallı’dan oluşuyor. Edebiyat ödüllerinin gerekçeleri eleştiri konusudur. Seçici kurulların ödülü neden verdiğini yeterince açıklamadığı düşünülüp eleştirilir. Bu açıdan Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün ayrıcalıklı yeri var. Ödül gerekçeleri oldukça ayrıntılı.Hilmi Yavuz’a verdikleri ödülü şöyle gerekçelendirmişler;  

Ödül gerekçesi:

a) Poetikasıyla, yerleşik kabullerin tartışılmasını sağlayarak çağdaş şiirimizin düşünsel/kültürel deltasını genişlettiği;

b) Devam ederek değişen, değişerek devam eden bir bütünsel/ilişkisel zaman içinde, şiirsel anlamı öne çıkaran duyarlıklı bir söz inşa ettiği;

c) Toplumsalla öznel, bütünselle tikel, bilgiyle inanç, tarihle tasavvur arasındaki yapılandırıcı etkileşimi içeren bir duygu ve ses diyalektiğini şiirimize kazandırdığı;

Hilmi Yavuz ile birlikte

d) Merkezleşmiş her türlü değerler düzeninden, anlamlandıran rejimlerden, tümleyici programlardan uzak bir çoğulluğu öne alan şiirseliyle düşünme/duyumsama hacmimizi genişlettiği;

e) Kelimelerin, yaşadığı coğrafyada kazandığı kişiliği ve anlam genişliğini poetik bir imkâna dönüştürerek, kelimeler üzerinden çok katmanlı, çok yönlü metinsel göndermelerle şiirimizde özgün bir çizgi inşâ ettiği;

f) Kültürel boyutta, geleneksel hayatın iç dünyamıza ait rumuzlarını (duygu serinliği, sabır ve sükûnet tavsiye eden tevekkül, hayata ve ölüme saygılı bir inanç, hüznü hep yedeğinde yaşayan yavaşlık vb.) kucaklayan bir şiirseli hayatımıza kattığı için, değerli şair ve yazar Hilmi Yavuz’u ödüle değer bulmuştur.

Celâl Soycan her yıl olduğu gibi bu yılki törende de edebiyatın hayatımıza nasıl değer kattığına dikkati çeken, entelektüel düzeyi yüksek bir konuşma yaptı. “Edebiyat sizi huzursuz eder, zihin konforunuzu bozar. Buna hazırsanız okursunuz” diyen Soycan, “Unutulmamalı ki edebiyat iyileştirmez, mutlu etmez, farkındalığı artırır” diye sözlerini noktaladı. 

Değerlendirme kurulundan Metin Cengiz Hilmi Yavuz’un çok yönlü bir edebiyat insanı olduğuna değindi. “Bir yerden bakarsanız romancılığı, bir yerden gazete yazarlığını görürsünüz. Bir başkası bakar kültür adamı Hilmi Yavuz’u karşımıza getirir. Az sayıda da olsa çevirmen Hilmi Yavuz ile karşılaşıyoruz ama Şair Hilmi Yavuz herhalde bir başka gizemdir. Çağına şerh koymak için yaptığı işler de vardır Hilmi Yavuz’un” dedi.

Hilmi Yavuz Kültürhane’de

Hilmi Yavuz’un hoş ve bilgilendirici sohbetinden yaralanmak içinse Celal Soycan iyi bir olanak hazırlamış. Ödül töreninin ertesi sabahı Mersin’in en önemli sivil kültür alanlarından biri olan Kültürhane’de bir toplantı gerçekleştirildi. 

Kültürhane barış bildirisini imzaladıkları gerekçesiyle KHK ile üniversitedeki görevlerinden ihraç edilen öğretim üyelerinin kurduğu bir kültür merkezi. Kütüphanesi, toplantı salonu ile  2017’den beri hizmet veriyor. Sürekli gerçekleştirilen etkinliklerle Mersin’in kültürel rönesansına önemli bir katkıda bulunuyorlar. Kendilerini şöyle tanımlamışlar; Kültürhane bir yanıyla abonelik sistemi ile işleyen bir kütüphane bir yanıyla da sosyal, kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan bir kamusal alan.

129 haftadır burada “Sanatta Düşünsel Pratikler” başlığıyla etkinlikler gerçekleştiren Celal Soycan’ın sunumundan sonra Hilmi Yavuz salonu tamamen doldurup, dışarıdaki balkona taşmış dinleyici topluluğuna üniversitedeki derslerini anımsatan kültürel yoğunlukta bir konferans verdi. Hoş sohbetiyle şiirden estetiğin sorunlarına, felsefeye uzandı, ezberden şiir örnekleri okudu. 

Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün sadece ödül töreni ve törende yapılan değerli konuşmalarla sınırlı kalmayıp kentin entelektüel çevresi ile buluşmasını sağlayan güzel bir etkinlik oldu. Gelecek yıllarda ödüllü şair ve yazarlarla bu cumartesi sabahı sohbetlerinin sürdürülürse iyi olacak. 

edebiyathaber.net (11 Ocak 2023)

Yorum yapın