“Küresel ısınma, iklim krizi, doğada yaşamakta zorlanan hayvan türleri ve elbette robot süpürgeler. Ne mi ilgisi var robot süpürgelerin. Belli ki üzerinde hiç yolculuk yapmamışsınız!”
Şener Şükrü Yiğitler’in yazdığı ve Büşra Kaygın Gafarov’un resimlediği Derin Uykular Tatlı Rüyalar kitabı Günışığı Kitaplığı’nın yeni çıkanları arasında. Ödüllü yazar Şener Şükrü Yiğitler’i yine Günışığı Kitaplığı’ndan çıkan Çok Uzak Bir Deniz kitabından tanıyoruz. Bu kitapta Haliç’te ve Boğaziçi’nde hep aynı seferlere çıkmaktan sıkılan, engin denizlerin, hatta okyanusların hayalini kuran Defterdar’ın, İstanbul’dan Van Gölü’ne uzanan hikâyesini anlatıyordu.
Derin Uykular Tatlı Rüyalar’ın kahramanları ise küçük bir kız ve iki ayı kardeş. Ayılarınsa çözmekte zorlandığı bir sorunu var: Uykuya dalmak! Kış çoktan gelmiştir ancak bir türlü kış uykusuna yatamamışlardır. Çünkü çok sıcaktır. Hep diyorum dünyayı çocuklar kurtaracak diye! Küçük kahramanımız da bulduğu birbirinden yaratıcı çözümlerle bir türlü kış uykusuna yatamayan ayı kardeşleri tatlı bir uykuya yatırmak için uğraşmaya başlıyor.
Yazar bize hem çok eğlenceli bir hikâye sunuyor hem de ciddi bir yaraya parmak basıyor. Küresel ısınma veya doğal afetler deyince hep uzak bir yerlerde bilmediğimiz kişilerin başına bir şeyler geliyor sanıyoruz. Kilometrelerce uzaktaki buzullar eriyor, adını bilmediğimiz yerlerdeki ormanlar yanıyor, tanımadığımız insanlar susuz kalıyor. Bizimle bir ilgisi yok diyoruz. Oysa bu bir kelebek etkisi. Çünkü o uzakta kopan dal, bir gün burada kasırgaya neden olacak… Size küresel ısınmanın etkileri ile ilgili de birkaç bilgi vereyim. Küresel ısınma nedeniyle buğdayın artık ekim yerine kasım ayında ekilmesi öneriliyor. Ayılar en soğuk mevsimi hem ısınma hem yetersiz gıda nedeniyle uyumadan geçiriyor. Penguen türlerinin geleceği büyük tehdit altında. Deniz sularının ısınması nedeniyle deniz canlıları yok olmanın eşiğine geldi. Kuşların göç yolları etkilendi. Bu örnekler artar da artar…
Neyse ki çok duyarlı küçük çocuklar var ve tavan arasında uyuyamayan iki aynın sesini minik kulakları ile duyabildi. Bu aynı zamanda bir uyarı: İklim krizi artık bize de tavan aramız kadar yakın…
Birbirimizin sesini duymaktan acizken, doğanın ve hayvanların sesini duyabileceğimiz hiç inandırıcı gelmiyor. Biz insanlar olarak derin bir uykudayız. Oysa doğa ve hayvanlar huzurlu tatlı bir rüyada olmalı.
Kitabın hikâyesini konuşurken çizimleri de unutmamak gerek. Çocukları içine çekip bir yolculuğa çıkaracak harika çizimler Büşra Kaygın Gafarov’a ait. Minikler kitabın eğlenceli hikayesine kendi kaptırırken bir yandan çizimlere bakmaya doyamayacaklar.