“İmparatorun Kızı 2”de buzlar çözülüyor! | Burak Soyer

Temmuz 11, 2023

“İmparatorun Kızı 2”de buzlar çözülüyor! | Burak Soyer

“İmparatorun Kızı”, serisinin ikinci kitabı, psikopat imparator Caitel’in, birinci yaş dönümü arifesindeki kızı Adriana’ya daha da yakınlaşıp kendini ilk defa bir baba gibi hissetmesini ve Adriana’nın da bu ilgiyi karşılıksız bırakmayarak ikisi arasında, Caitel’den kaynaklı var olan negatif enerjiyi tersine çeviriyor. 

Rino’nun çizdiği, Yunsul’un yazdığı, Athica Yayınları’ndan çıkan beş kitaplık “İmparatorun Kızı” serisinin ilk kitabı “İmparatorun Kızı 1”de, psikopatlığı, sadistliği, deliliğiyle nam salmış Agrigent İmparatoru Caitel’in kızı olarak ikinci kez dünyaya gelen Adriana’nın önceki hayatında neler yaşadığını okumuştuk. Ayrıca büyüdüğünde onu satmayı düşünen gözünü kan bürümüş Caitel’in, Adriana’ya yavaştan ısındığına da şahit olmuştuk. Athica Yayınları’ndan Habibe Yılmaz çevirisiyle yayımlanan, yine Yunsul’un kaleminden çıkan ve Rino’nun çizimleriyle hayat bulan serinin ikinci kitabı “İmparatorun Kızı 2”, bu kez okuru şaşırtıyor. Zira birinci yaş gününü kutlamaya hazırlanan Adriana, Caitel’in ilgi alanına iyice girmeye başlıyor ve baba-kız arasındaki iletişim “elle tutulur” hâle bile geliyor.

Adriana heyecanlı. Yüzünde güller açıyor. Henüz 10 aylık ancak yerinde duramıyor. Yürüme hatta koşma girişimlerinde bulunuyor. Gözleri fıldır fıldır etrafı tarıyor. Bu taramalar kendisi için pek de hayra alamet değil. Çünkü her ne kadar babasının bir deli olduğunu bilse de Caitel’in hesapta ikinci adamı Perdel’le yaptığı konuşmalardan, imparatorun tahtı ele geçirmek için bütün kardeşlerini öldürdüğünü öğreniyor. Böyle bir durumla karşılaşınca babasına karşı korkusu daha da artan Adriana’nın kafası, Caitel’in ona adım adım yakınlaşmasıyla allak bullak oluyor. Bakıcılarla birlikte günü gün eden Adriana, birden ortaya çıkıveren babasının onu “yetiştirmek” için gösterdiği çabaya da bir anlam veremiyor. Adriana’da bu etkiyi yaratan, kendi deyimiyle, “babasının ona köpek gibi davranıyor” olması. İki arada bir derede Caitel’e karşı nasıl davranacağını bir türlü bilemeyen ufaklık yine Perdel’in patavatsızlığı yüzünden imparatorluğun içine düştüğü berbat durumdan da haberdar oluyor. Perdel, Caitel’den bir şeyler yapmasını isterken, kanlı imparator bu iş için başka adamlarını görevlendirerek kendisiyle iç hesaplaşmaya girişiyor. Annesinin kendinden nefret ettiği 16 yaşındaki hâlini gözünün önüne getiriyor. Acımasızlığın nasıl içine işlediğini, ileride sahip olacağı tahta kavuşmak için beklemeye gerek kalmadan kardeşlerini birer birer katlettiğini hatırlıyor. Ancak bu değişkenliği uzun sürmüyor. Bakıcılar Adriana’yı getirdiğinde onu kucağına alıyor. Sevip okşamasa bile temas kuruyor. Onunla konuşuyor. Adriana da az buçuk bir şeyler gevelemeye başladığı için anlaşmaya başlıyorlar.

Adriana’nın doğum günü gelip çatıyor. Şaşaalı bir kutlamanın ardından babası ona elbette prenseslere layık bir mücevher hediye ediyor. Adriana mutluluktan göklere zıplarken Caitel de onun bu mutluluğuna kayıtsız kalamıyor. İşi kundaklayıp boynunda sallamaya, banyo yaptırmaya kadar götürüyor. 18 aylık olan Adriana da koşup oynayacak kadar büyüyor. O da en sonunda sürpriz bir şekilde babasına olan sevgisini bütün içtenliğiyle gösteren bir jest yapıyor.

“İmparatorun Kızı 2”, ilk kitaptaki kadar aksiyon barındırmasa da Caitel ve Adriana arasındaki ilişkiye odaklanarak hikâyeyi baba-kız özelinde içselleştiriyor. Bunu şüphesiz ki Caitel’in uğruna ne canlar aldığı imparatorluğun kötü gidişatına el atmak yerine, kızıyla ilgilenmesinden anlıyoruz. Yazar Yunsul’un öyküyü derinleştirmesindeki mahareti övgüyü hak ediyor. Bir de Demir Şövalye var ancak o konuya girerek hevesleri kursakta bırakmayalım. Üçüncü kitap için beklemede kalalım.

edebiyathaber.net (11 Temmuz 2023)

Yorum yapın