Çocuklar ne kadar erken tanışırlarsa kitaplarla o denli mutlu olacaklardır geleceklerinde. Tabi önemli olan doğru kitapla buluşmalarıdır. Yoksa sözünü ettiğim herhangi bir kitap değil. Ruhlarını okşayacak kitaplardan söz ediyorum. Okumaya zorunlu tutulduklarından değil. İşte onları mutlu kılacak bir örnek. Final Kültür Sanat Yayınları’ndan “Gece ile Gündüz / Kuşlara Uzanan Dallar”.
Şiirle açılıyor kitap. İlhan Berk’ten bir dizeyle. “Gökyüzünde hiçbir şey yok/ Yazık bir yığın insan sıkılıyor.” Kapağın hemen içinde bir dizeyle karşılaşınca heyecanlandım doğrusu. Şimdi girelim kitaba.
Yazgülü altı yaşında bir kız. İlkokul birinci sınıfı henüz bitirmiş. Çevresindeki çocuklardan biraz daha fazla zeki. Bu olumlu bir özellik olmasına rağmen, arkadaşlarının kabullenememesi yüzünden yalnız bir kız Yazgülü. Fakat yalnızlığını paylaştığı arkadaşları da var. Gece ile Gündüz. Onlar da kim mi?
Gece ile Gündüz’ü tanıtmakla koyulalım yola öyleyse. Onlar kitap okumayı çok seven bir kedi ve bir köpek. Gece renginin karalığından dolayı olsa gerek köpeğin adı. Bu sevimli dostlar Burgazada’da gökyüzü gibi masmavi bir evde yaşıyorlar. Birbirleri ile anlaşamayan, geçinmeyi beceremeyen insanoğluna nispet edercesine sıcak bir dostlukları var.
Yine bir gün güzel bir kahvaltı sofrasını paylaşıyorken bu sevimli dostlar radyodaki son dakika haberi tüm keyiflerini kaçırır. “Bugün saat 09.15’te İstanbul’daki tüm kuşlar esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldular. Ne gökyüzünde ve sokaklarda ne de bahçelerde ve parklarda tek bir kuş bile yok. Şehri aniden saran bu sessizlik karşısında herkes şaşkın.”
Nasıl olmasın ki? Bir düşünsenize gözle görülen tüm kuşların bir anda ortadan yok olduğunu. Ne denli eksiliriz değil mi? Yaşamımızda cıvıltılarının kesilmesi nasıl bir eksiklik yaratır iç dünyamızda da.
Peki, onca kuş nereye kayboldu acaba? Doğanın dengesi ile doğanın tek sahibiymişçesine oynarsanız bir gün yanıtını da alırsınız elbette. Tıpkı bu modern masalda olduğu gibi.
Kesilen ağaçlara bir tepki amacıyla bütün kuşlar ortadan kayboluyor. Ve insanları yine, yeniden ağaç dikmeye zorluyorlar. Doğa sevgisi daha uygun nasıl anlatılabilirdi ki? Kitabın yazarı Sima Özkan Yıldırım 1988 doğumlu genç bir kalem. Yüksek lisans öğrenimini tamamlamış, çeşitli yayınevleri için çocuk edebiyatı çevirileri yapmış, editörlük görevlerinde bulunmuş bir isim. Ve halen bir anaokulunda İngilizce öğretmenliği yapmaktaymış. Çocuklarla sürekli bir arada olmanın avantajını çok iyi kullanmış ve onlara bu konuyu nasıl anlatabileceğini en iyi şekilde özümsemiş.
“Gece ile Gündüz / Kuşlara Uzanan Dallar” modern bir masal örneği. Kör gözüm parmağına demeden doğa sevgisini, doğaya sahip çıkılması gerektiğini okul öncesi dönemdeki ya da henüz öğretiminin başında sayılabilecek yaştaki çocuklara anlatmış.
Mert Tugen’in çizimleri ilgi çekici ki bu düzeydeki kitaplarda anlatılan kadar çizimler de önem taşır. Henüz okuyamayan çocukların dinledikleri masalı kavramalarını kolaylaştıran çizimler bunlar.
Çocuklar için yazılmış sosyal içerikli kitapları seviyorum. Kitaplarla gelecek olan düşlediğimiz güzel geleceğin gelişini hızlandıracaktır böylesi kitaplar. Bu tür kitaplar çocuklara olan umudumu artırıyor. İyi ki var bu kitaplar. Ve dileğim daha çok olsunlar!
Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (16 Kasım 2015)
Ne güzel bir başlangıç..
Gökyüzü ve kuşlar..Tabi kuşlar gökyüzünden kaybolmadığı
sürece.Şiirle başlangıç beni de heyecanlandırdı.Oldum
olası gökyüzüne bakmak beni rahatlatır.Kimsenin göremedik-
lerini gördüğüm içindir belki de..Sonsuz ve sınırsız olması
da en büyük etken sanırım.
Sosyal içerikli masal kitaplarının olması ve çoğalması
sevindirici hele genç yazarların bu konuya eğilmesi de çok
umut verici.Elbette bu kitaplarla bizi tanıştıran sizin de
bu pasta da payınız büyük.Güzel bir iş yapıyorsunuz,hem
önemli hem de umudu taze tutan;çocuklarımız için,en önemlisi
de bu bence.Bu yüzden seviyorum yazılarınızı,takip ediyorum,
bıkmadan zevkle yorum yazıyorum.
Biz insanların başaramayacağı şey yok.Doğayı katlettik,atmos-
feri deldik,su kaynaklarını,ormanları azalttık şimdi de
sıra birbirimizi yemeğe geldi.Bunu da ne kadar kolay yaptığımızı
dehşetle izliyoruz.Evet maalesef hayvanlar bile daha iyi
anlaşıyorlar,hiç olmazsa zarar verene zarar veriyorlar.
Nasıl düzelir?Tabi ki yetiştireceğimiz yeni nesiller,umudumuz
olan çocuklarımız bunların farkındalığı ile büyüyecekler ve bu
dünya yeniden güzelleşecek.
Doğru tespit;var olan alıştığımız şeylerin kaybolması bizi
çok eksiltir.Bu yazınız beni hem endişelendirdi hem hüzünlendirdi.
Hayatımızdan ne kuşlar,ne ağaçlar,ne de sevdiğimiz ve alıştığımız
hiçbir şeyin kaybolmamasını ve kaybolmak zorunda kalmamasını
tüm kalbimle diliyorum…
Seçilen kitap ve yazınız,başlık ve anlatımınız yine çok güzel.
Kutluyorum sizi ve her zaman yazılarınızla,umutlarınızla ve
yüreğinizle aramızda olmanızı diliyorum.Kaybolmamanız umuduyla..
Hoşçakallın…