Zeynep Çolakoğlu’nun III. Kurşun Kalem Edebiyat Dergisi Öykü Ödülü’nü kazanan Mina adlı öykü kitabı, Nezih-Er Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Tanıtım Bülteninden
Mina, iç içe dokuz korku öyküsünün anlatılmaya sondan başlandığı, karanlığı yoğunlaştırıp siyahı belirginleştiren ana karakter Ecel’e dair gizemin sonuncu öyküde aydınlandığı bir döngüsel dizi, yakan, yıkan en çok da ıstırabın gözlerinin içine baktıran bir kabuslar evreni sunuyor okuyucuya.
Melodilerden ilham alan öyküler, klasik müzikten heavy metal’e uzanan bir müzik yelpazesinde sizi karşılarken, Nietzsche ve Lacan’ın izlerinin düştüğü bir evrende buluyorsunuz kendinizi. Mina içinde barındırdığı imgeler, düşler, kabuslar ve karanlığın nefesine maruz kalmış tüm formlara birlikte yaşadığımız evren için bir fraktal olma özelliği taşıyor. Ölüm ile yaşam arasındaki konuları odak noktasına koyan kitapta, varoluş sancısını üzerine düşünürken bilinçdışını anlamaya çalışan, ölüme aşka sarılan bir bakış açısı hâkim.
Tohum kandır.
Eğer bu kan, müzikle, melankoliyle, düşlerle taşınıyorsa benliğinizin derinliklerine, dehşete çevrilen bir ayna olmuşsunuz demektir. Mina’nın gotik tasarımlar, kara sanatlar ve hezeyanlarla dolu yolculuğuna eşlik etmeye karar verdiyseniz, kan kraliçesi Elizabeth Bathory’nin antik parmaklarını boğazınızda hissedecek, ölümün şiir halinin sizi paramparça etmesine izin verecek, Nazarköy’de ay tanrıçası Selene’nin karanlık arzunun nesnesi olacaksınız demektir.
Tüm karanlığı yeniden var ediyor Mina ona eşlik eden kuzgunlarıyla. Hiçliğe ulaşıyor, melankolinin tedavisini arıyor, sevgilisinin gözlerini oyuyor, bir şaire kurban kurban oluyor ve o kapkara ilham perisiyle tanışıyor. Bu yolda ona eşlik eden karabasanlar, vampirler, hayaletler, küçük tanrılar ve okuyan herkese musallat olacak bir demon var.
Kitaptan
“Benim adım Ecel. İnsanlar kısaca bana “Ece” yani “Kadınların başı” dese de aslında bambaşka bir anlam taşıyorum. Varoluşun sınırlarını taşıyorum adımda, doğum kadar doğal bir sürecin parçası olsam da en basitinden bir son var adımın söylenişinde. Her duyulduğunda birkaç gözyaşı bırakırım gözlerde, bir acı olur saplanırım ama en çok da karadüşüngüde yüzerim nefessiz. Her çağda var olmalı Karanlık Sanatlar. Gölgeleri bilinç düzeyine çıkararak karanlık zihinlere musallat oluyorum, bu karanlık sanatlarda varım, karanlığı daha yoğunlaştırır, siyahı daha belirginleştiririm. Yoksa bunu yaratan sizlersiniz, kükürt kokusu sizin nefesinizde. Cehennemim en tatlı alevleri gözlerinizden parlıyor, zehir sizin damarlarınızda dolaşıyor, Diabolus in Musica’ları siz dolduruyorsunuz melodilerinize.”
ZEYNEP ÇOLAKOĞLU
1984 doğumlu. Araştırma-inceleme türündeki ilk kitabı Büyülü Sözlük 2013 yılında yayımlandı. Nisan 2014’te Niklas Kvarforth’un Prozac Artık Yetmediğinde adlı şiir kitabını Altay Öktem’le birlikte Türkçe’ye çevirdi. 2015 yılında Kurşun Kalem Edebiyat Dergisi tarafından düzenlenen III. Kurşun Kalem Öykü Ödülü’nü kazandı. Mina adlı öykü dosyası Nezih Er Yayınları tarafından Nisan 2016’da yayımlandı. Kurşun Kalem Edebiyat Dergisi, Headbang Dergisi ve Bataklık Fanzin’de yazıyor.
edebiyathaber.net (16 Aralık 2016)
