Yazarın Odası: Zeynep Uzunbay | Meltem Dağcı

Ağustos 27, 2020

Yazarın Odası: Zeynep Uzunbay | Meltem Dağcı

Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Zeynep Uzunbay’ı, kızı Ceren Uzunbay’la konuştuk.

1) Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?

Gece ya da sabah erken saatlerde yazardı. Denk geldikçe görürdüm. Yazardı diyorum, çünkü üniversiteyle birlikte evden ayrıldım. Kahvaltı masamızda annemin notları da olurdu hep.  Salondaki yemek masasını iptal edip yerine çalışma masası koymuştu. Çocukken annemin mutlu olmak için yazdığını düşünürdüm. Gençliğimde ise yazabilmek için mutsuz olmayı seçtiğini… Şu an, yetişkin bir kadın olarak annemin neyi neden yaptığını hem anladığım, hem anlamadığım bir dönemdeyim. Sanırım, neyi neden yaptığımızın bu kadar kesin cevapları olmadığını yeni anladım.

Yazarken herhangi bir şey söylendiğinde uzun uzun bakardı. Görmediğini, duymadığını düşünürdüm. Gülümserdi. Bazen muzip bir ifade bazen melankolik olabilirdi bu gülümseme. Gerçekten bir şey söylemem gerekiyorsa, onu önce o dünyadan çıkarmam gerektiğini ya da bu durumdan nasıl yararlanacağımı öğrenmiştim. Bir seferinde sokak kedilerini eve doldurduk abimle. O öyle baktı gülümsedi sadece.

2) Annenizle yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?

Abimle yatağımıza girer beklerdik. Annem de bize okuyacağı kitabı eline alırdı. Onun sesiyle uyumaya alışmıştık. Başka biri okuduğunda huzursuz olurduk. Çocuk kitaplarına benzer şekilde defterlere resimler çizer, annemizden hikayesini yazmasını isterdik. Bazen biz söylerdik o yazardı. Kitap hayatımızın doğal bir parçasıydı. Birini durdurmanın en iyi yolu, “Ama şu anda okuyorum!” demekti. Okullu olup kitap okumaya başladığımızda, abim, bütün kitapların sonunu biliyorum, diye üzülmüştü. Hâlâ, biri bir kitabın, filmin sonunu söyleyecek diye ödü kopar.

Lise yıllarımızda, okuyup sevdiği her kitabı bize de okutmak istedi annem. Bu pek mümkün olmadı tabii. Üniversitedeyken bile, tatillerde bazı kitaplardan bazı bölümler okuyarak uyuttu bizi. Yanlış hatırlamıyorsam, yatakta okuduğu son kitap Evrenin Hikâyesi’ydi. Sevme garantili okuttuğu kitapsa Firmin.

3) Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?

Yazdıklarını mail ile gönderir, fikrimi sorar. Objektif ve dürüst biri olduğuma inanıyor. Ben de ona karşı öyle olmaya çalışıyorum. Fikir sorması, yazdıklarının iyi veya kötü olup olmadığı ile ilgili değildir. Onun yazarken hissettiklerini okuyan kişi de hissediyor mu diye merak eder. Alanımla, deneyimlerimle ilgili sorular sorar. Babamla abimi de bir şekilde çalıştırdığını biliyorum.

4) Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?

 Sabahın çok erken saatlerinde yazmaya başlar. Az şekerli türk kahvesi ve sigarası olmadan yazamayacağına inanır.

5)  Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?

 Yaz tatilinde, denize giderken yanına aldığı kitaptı. Tuhaf Şeyler Oluyor, Kelly Link

edebiyathaber.net (27 Ağustos 2020)

Yorum yapın