Yazarın Odası: Elçin Poyrazlar | Meltem Dağcı

Mart 25, 2021

Yazarın Odası: Elçin Poyrazlar | Meltem Dağcı

Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Elçin Poyrazlar’ı, 11 yaşındaki yazar olmak isteyen kızı Ela Dombey ile konuştuk.

Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?

Annem kitaplarını çalışma odasında mutlaka kapısı kapalı olarak yazar. Sabah saatlerinde çok acil bir durum yoksa odasına girmemize izin vermez. Çevresinde insanlar varken yazmaktan hoşlanmıyor. Dikkatinin dağıldığını söylüyor.

Bir keresinde okulların salgın yüzünden kapalı olduğu dönemde, yazı saatlerinde onun odasında olmadığını fark ettim. Evin her yerinde onu aradık. Sonra bodrum katında bahçe aletlerinin durduğu küçük kilerde bulduk annemi. Minik bir sehpanın üstüne bilgisayarını koymuş, bir tabureye oturmuş, yazıyordu. Üstünde büyük bir atkı ve palto vardı. Üşümüş görünüyordu.  

Annenizle yazı/ okuma üzerine neler paylaşırsınız?

Ben de gizem ve cinayet öykülerine bayılıyorum. Annem kendi kitaplarının benim yaşım için uygun olmadığını söylüyor. Ama büyüyüp okumak için sabırsızlanıyorum. Ben de bir gizem öyküsü yazıyorum ve bazen olay akışıyla ilgili tıkandığım oluyor. O zaman anneme soruyorum. O da bana geriye dönüp bir daha okumamı ve bir boşluk varsa bulmamı söylüyor.

Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/öneri alır?

Benden pek fikir almıyor annem. Ama kitaplar ve öyküler üstüne çok konuşuyoruz. Ona sevdiğim karakterlerden söz ediyorum. O da onları sevme nedenlerimi soruyor. Ben de ona neden polisiye yazdığını soruyorum. ‘Çok seviyorum da ondan’ diyor. Anneme kitaplarını yazarken korkup korkmadığını soruyorum. Çünkü cinayet oldukça korkunç bir şey. Bu fikirleri nereden bulduğunu da merak ediyorum bazen.

Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?

Yanında kimseyi istemiyor. Müzik dinlemiyor ve bir şeyler yemiyor. Kurşun kalemleri ve defterleri çok seviyor. Masasında her zaman en az üç defteri bulunur. Çantasında da küçük bir defteri var. Farklı yazılar için farklı defterler. Kurşun kalemlerini parmaklarının arasında dolaştırmayı ve çevirmeyi çok seviyor. Bir de hep Türk çayı içiyor.

Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?

Okuduğu kitaplar çoğunlukla polisiye sanırım. Bir de klasikleri okuduğunu görüyorum. Charles Dickens, Graham Greene, Patricia Highsmith, George Simenon gibi yazarlar. Hem kurgu hem de kurgu dışı okuyor. Ben de ona kitap önerilerinde bulunuyorum. Robin Stevens, Ruby Redfort ve Philip Pullman’ı okumayı çok seviyorum. Ben ileride çocuklar için büyülü macera kitapları yazmak istiyorum.

edebiyathaber.net (25 Mart 2021)

Yorum yapın