Tolstoy’un kısa öyküleri de başyapıt düzeyinde

Nisan 24, 2020

Tolstoy’un kısa öyküleri de başyapıt düzeyinde

Tolstoy’un “Sahte Para Kuponu” adlı öykü kitabı, Varol Tümer çevirisiyle İletişim Yayınları tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Varol Tümer çevirisi,
Viktor Şklovski’nin önsözü,
Isaiah Berlin’in sonsözü,
Yazar ve dönem kronolojisi,
Kitaba dair görsellerle.

Sahte Para Kuponu, Tolstoy’un öykülerinden ve torunlarına yazdığı bir masaldan oluşuyor.

1900’lerde ihtiyarlık döneminde yazdığı “Sahte Para Kuponu”, “Çocukluğun Gücü”, “Yabancı ve Köylü”, “Bereketli Topraklar” gibi öykülerinde Tolstoy, kötülüğün iyilik sayesinde yok edilebileceği ana tezini işler. Küçük bir suçun tıpkı kartopunun çığa dönüşmesi gibi büyük bir felakete yol açabildiğini kendine has kurgusu ve sade üslubuyla anlatan Tolstoy, bu geç dönem eserlerinde yüzyıl dönümünde Rusya’nın insani, siyasi ve fikri çalkantılarını benzersiz bir sanatçı kavrayışı ve hayat tecrübesiyle anlatır. Sahte Para Kuponu, Tolstoy’un anıtsal romanlarındaki insani meseleleri kısa öykülerle sunan bir başyapıt.

“Tolstoy, daima ayakta kalacak kadar büyük bir edebi anıttır.”
ANDREW NORMAN WILSON

9 Eylül 1828’de Moskova yakınlarında bulunan Tula’daki Yasnaya Polyana Malikanesi’nde zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. İki yaşında annesini, dokuz yaşında babasını kaybetti ve akrabaları tarafından yetiştirildi. 1844’te Kazan Üniversitesi’ne girdi fakat resmî eğitime duyduğu tepkiyle 1847’de Yasnaya Polyana’ya geri dönerek kendi kendisini yetiştirmeye karar verdi. 1852’de orduya katıldı ve burada boş zamanlarında yazmaya başladı. 1857’ye kadar Çocukluk, İlkgençlik ve Gençlik adlarında üç ciltlik otobiyografik romanını tamamladı. 1854’te Kırım Savaşı’na katılan Tolstoy, buradaki tecrübelerinden yola çıkarak Sivastopol’u kaleme aldı. 1857’de Fransa, İtalya ve İsviçre’yi kapsayan ilk Avrupa seyahatine çıktı ve eğitim kurumlarıyla ilgili bilgi topladı. Rusya’ya dönüşünde köylü çocuklar için bir okul açtı. 1859’da Aile Mutluluğu adlı romanını yazdı. 1860’ta tekrar Avrupa gezisine çıktı ve Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya’da eğitim kurumlarıyla ilgili araştırmasını derinleştirdi. Bu dönemde kendine ait ahlâk felsefesi de biçimlenmeye başlamıştı. 1862’de Sofya Andreyevna Behrs’le evlendi. 1863’te yazmaya başladığı ve başyapıtı olarak kabul edilen Savaş ve Barış’ı 1869’da tamamladı. Romanın başarısından cesaretle, 1873 ila 1877 arasında ikinci büyük romanı Anna Karenina’yı yazdı. 1880’den itibaren devlete ve kiliseye ağır eleştiriler yönelteceği kitaplar yazmaya başladı ve Tolstoyculuk düşüncesinin yapıtaşlarını oluşturdu. 1886’da İvan İlyiç’in Ölümü’nü, 1889’da Kroyçer Sonat’ı yayımladı. 1895’te Efendi ile Uşağı’nı yazdı. Aynı yıl Kilise’ye ağır eleştiriler yönelttiği son büyük romanı Diriliş’i yazmaya başladı; 1899’da yayımlanan roman, Rus Ortodoks Kilisesi’nden aforoz edilmesine sebep oldu. Son romanı Hacı Murat’ı 1896’da yazmaya başladı; 1904’te tamamlayacağı eser, ancak ölümünden sonra yayımlanacaktı. Tolstoy 1900’den sonra zamanının çoğunu din, toplum, ahlâk, sanat konularındaki görüşlerini anlatan yazılar yazmaya ayırdı. Bu dönemde, yazar kimliğinin yanı sıra ruhani ve ahlâki bir lider olarak da ün saldı. Hayatı ile fikirleri arasında tutarlılık sağlamak amacıyla, giderek daha sade bir yaşam sürmeye başladı. Önce içkiyi ve tütünü bırakıp köylüler gibi giyinmeye başladı, ardından ölümünden sonra mal varlığını köylülere bırakmaya karar verdi. Mülkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle ailesiyle, özellikle de karısıyla arası açıldı. Bu anlaşmazlık, son yıllarını gitgide artan bir psikolojik sıkıntı içinde geçirmesine sebep oldu. 1910 sonbaharında içinde bulunduğu şartlara daha fazla dayanamayarak küçük kızını ve doktorunu yanına alıp evi terk etti ve bir süre sonra, 20 Kasım’da Astapovo’da zatürreeden öldü. Cenazesi iki gün sonra, binlerce kişinin katıldığı bir törenle Yasnaya Polyana’da defnedildi.

edebiyathaber.net (24 Nisan 2020)

Yorum yapın