Suçun, suçlunun ve cezanın kriminolojisi | Aynur Kulak

Ekim 17, 2022

Suçun, suçlunun ve cezanın kriminolojisi | Aynur Kulak

Kriminoloji / Suç, Suçlu ve Ceza (Albaraka Yayınları – 2022) kitabı ile ilgili ilk etapta nasıl bir kitapla karşı karşıya olmadığımızı yazmak gerekiyor. Kitap zor ve belki de içinden çıkılması imkansız görünen şahsın cezai sorumluluğu konusunu bir kere daha tartışmak amacıyla yazılmamış. Kitap şu sebepten yazılmıştır deniyor: Sadece cezalandırma bakımından suçlunun üzerinde yapılan deneysel sayılabilecek bir incelemeyi kapsamaktadır, denip cümleye virgül konduktan sonra yine kitabın neden dolayı yazılmadığı üzerinde durularak; cezalandırmanın açıklanması ve genişletilmesi amacını gütmemektedir deniyor ve kitapla ilgili bu açıklamaların tamamı bizzat yazarın kendisi, Raffaele Garofalo tarafından yapılıyor. 

Pozitivist Kriminoloji’nin kurucusu İtalyan Cesare Lombroso’nun öğrencilerinden olan, pozitivist kriminoloji bilimine bu noktadan başlayarak büyük katkı sağlamış Raffaele Garofalo tarafından yazılıp 1885’te Torino’da yayımlanan Kriminoloiji, -yani suç ilmi- kitabı ceza hukukunda klasik okul ile pozitivist okul arasındaki gerilimi, felsefe ile pozitivist bilimler arasındaki gerileme paralel olacak şekilde okunması adına yazılmış, suçun insan doğasının bir karakter özelliği olduğunu savunan düşünceye karşılık olarak var olan klasik okulu reddetme amacı gütmüş bir kitap. Suç, suçlu, ceza kavramları insanlık var olduğundan beri hep çok tartışılagelmiş, üzerine çok düşünülmüş, yasalar bazında kontrol edilmeye çalışılmış fakat tamamen ortadan kaldırılamamış. Hatta her yeni yasa, her yeni düzenleme suçların önlenmesi adına belki biraz etkili olmuş fakat tamamen ortadan kalkması adına hiçbir zaman net sonuçlar vermemiş. Kriminoloji kitabının 18. Yüzyılda yazıldığını düşünürsek ceza hukukunun odağını fiilden faile çevirme teşebbüsünün günümüz kriminolojik araştırmalarına da nasıl etki ettiğini anlayabiliriz. Kriminoloji tarihi sanıldığı gibi modern zamanlarda başlamaz üstelik. M.Ö Yunanistan’da yaşamış Hipokrat’ın yaşamış kadavralar üzerinde bizzat çalışan Hipokrat’tan tutalım da, Antik Mısır’da kadavraları bozulmasın diye mumyalama tekniğini başlatan uygarlıklara varana kadar kriminoloji bilimi hep var aslında.

Garofalo’nun Kriminoloji eseri suç, suçlu ve cezalandırma olmak üzere üç kısımdan oluşmakta. Her kısım da tüm ince ayrıntılar adına kendi içerisinde bölümlere ayrılmış. İlk olarak kitabın en dikkat çekici tarafı medeni her toplum tarafından kabul edilen ve cezalandırılan bir fiil olan suç kavramının tespiti ve suçların teker teker araştırılması usulünü kabul etmeyen Garofalo’nun duyguları araştırması konusuna odaklanmak istemesi. 

“Suç kelimesi hukukçuların kavramı değildir. Suç kavramını sosyologlar açıklamalı ve incelemelidir. Uygulanabilecek metot olayların incelenmesi yerine hislerin incelenmesi gerekmektedir.”

Bu noktada kitabı bambaşka bir bakış açısıyla okumayı sürdürüyor ve kitabın ana konusunun uzantılarının bambaşka şekillerde ele alındığını anlıyorsunuz. Kitabın ilk bölümünde bölümün konusunu oluşturan Suç üzerine, tüm suçların tek tek ele alındığı fiili işlenen suçları okuyor, ikinci bölümde tip olarak tam bir suçlu tipi yoktur denilerek suçludan bahsediliyor ve üçüncü kısımda ise cezalandırma yöntemleri ele alınarak, aile içinde başlatılan cezalandırma mekanizmalarından tutalım, devletlerin hukuki bazda yapılandırdığı ve uyguladığı cezai yaptırımlara kadar birçok konu ele alınıyor. 

Kitap ile ilgili es geçmeden bahsetmek istediğim başka iki önemli nokta daha var: Merhamet ve adalet. İster suçu işleyen, ister suça maruz kalan, ister tüm bu iki durumun dışında kalan üçüncü bir kişi için, isterse de toplum vicdanına adına oluşan merhamet ve adalet duygusunda Garofalo bakın nasıl bahsediyor:

“Spencer diyor ki: “Adalet duygusu, alelade surette bir insanın duyduğu haz veya maruz kaldığı acının canlandırılmasına ve göz önüne getirilmesine dayanmaz; adalet bir insandaki hazları veya acıları defedecek fiilleri hakiki hakiki ve fiili surette ya da gelecekte menetmeye kalkıldığı zaman vücuda yayılan heyecan ve isyan duygusuna dayanır.” Başkasında meydana gelmeyen bu dönüşüm ve heyecandan adalet duyusunun oluşabilmesi için bu duyguya fazlasıyla sahip olmak lazımdır. Ayırt edilmesi oldukça kolay bu çok yüksek insaniyetperver duygunun sınırı nerede bitiyor acaba?”

Kriminoloji bilimi  ile suç, suçlu ve ceza kavramlarıyla ya da hukukla ilgili iseniz Raffaele Garofalo kitabı Kriminoloji’yi alanının kadim kitapları kategorisinden tavsiye ederim. 

edebiyathaber.net (17 Ekim 2022)

Yorum yapın