Şiirde kötülüğün dışsallaşması sorunu | Lokman Kurucu

Eylül 20, 2021

Şiirde kötülüğün dışsallaşması sorunu | Lokman Kurucu

Hangi kültürde olursa olsun “iyi” olmaktan çok daha zor bir şey var ki o da insanın kendindeki kötülüğü keşfedip kabul etmesidir. Herkes “iyi” olabilir, hatta herkes “iyi” dir. On adam öldürmüş bir psikotiğe sorsanız muhtemelen size “aslında ben iyi bir insanım” diyecektir. Zaten dünyayı “iyi” insanlar yönetiyor. Sonra herkes bu “iyi” insanların aslında “iyi” olmadığı, “kötü” olduğu gerçeği üzerinden kendindeki “kötülüğü” perdeliyor. Herkesin kötülüğü diğerinin kötülüğüne perde! Kapitalizm kötü, Abd şeytan, falanca lider zalim, kader, Allah ve Baba. Sonra varlığına amin olduğumuz üç harflimiz, değerlimiz; iyi!

Oysa hangi toplumun değer yargılarından bakarsak bakalım, insan “iyi” olamaz. Doğanın terazisinde insanın iyi olmak gibi bir şansı yoktur. Maymunu kışın kürkü korur, insan o maymunu öldürür, kürkünü dersinden soyar, giyinir, korunur. İnsanın hayvan kadar “iyi” olmak gibi bir lüksü…! ? Zira hayvan doğaya uyar, insan yaşamak için doğayı kendine uydurur; yıkar, yakar, dönüştürür. İnsan, kendinden önce dünyaya hakim olan dinozorlardan bile kötü!

Jon Venables, henüz on yaşındayken iki yaşındaki çocuğu öldürür. Tüm Britanya adası bu korkunç cinayetin dehşetiyle temel eğitimi, milli eğitimi, gayri milli eğitimi, dini eğitimi, eğitimin etiğini, etiğinin kemiğini sorgulamaya başlar. Jon Venables, benim küçük kahramanım, iki yaşındaki çocuğu neden öldürmüş olabilir? Buna “neden” bulamamanın, bir yere oturtamamanın verdiği “dehşet” olayın kendisinden daha büyük! Britanya’lı insan kardeşler uzun süre bu dehşetten kurtulamadılar. Bu dehşetle Jon’u içeri attılar, bir süre hapis tuttuktan sonra saldılar. Sonra Jon yine bildiğini ya da bilmediklerini okudu..

Farkına vardınız mı bilmiyorum; ‘Benim küçük kahramanım’ dedim yukarıda Jon Venables için. İki yaşında bir çocuğu canice öldürmüş on yaşındaki bir katil nasıl olur da Lokman Kurucu’nun kahramanı olur? Lokman Kurucu delirdi mi? Delireceğim tabi. Ama siz de delirmelisiniz; çünkü sizin de illa vardır katil bir kahramanınız. Düşünün? O kahramanlarınız kaç yüz bin kişiyi… Sonra kaç milyar kişi o kişilere hayran?. Yaşantımızdaki “İyi” yi bile  kötüye, kötülüğe borçlu kılmak, sonra da “iyi” olduğumuz ön kabulü ile şiire oturmak. Tünelin ucunda dantelli kilot giymiş ejderha var. Yürüyelim yoldaşlar!

Benim kahramanımın ulvi ya da değil, bir nedeni yoktu öldürmek için. ‘öldürmesem ağlayacaktı; belki..” Bir ses; “Kahramanlığı öldüren benim tek kahramanım olacak”.. Ne güzel bir slogan! Ama kahramanlar ölmez! Ölmesin diye toplum var! Faşist babandır, diktatör annen.  Ama hala anlamadın, çünkü sen “iyi”sin..

İçindeki “iyi” yi, yani kahramanını cebine koymadan şiire oturman seni  “iyi” bir şairin çuvalına sokar. O çuvallar doldu taştı.. Ama olsun, sen de taş, yerden kaldırırlar belki seni. Olur ya, belki senin de eline bir çuval verir toplum, çuvalbaşı olursun.

Kendiyle yüzleşememenin verdiği acıyı, hırsla kapatır insan. Hırs çağındayız, yazdıklarımız hırs-ız! Çünkü herkesin çok iyisi var…

Çiçek, böcek, yıldız, aşk, dağ, devrim, umut, mavi falan!
İyi günler okurlar.

edebiyathaber.net (20 Eylül 2021)

Yorum yapın