Okuldaki hayalci müzede | Çiğdem Yalman Kopan

Şubat 27, 2024

Okuldaki hayalci müzede | Çiğdem Yalman Kopan

Gözlerim kapalıyken gördüklerim açıkken karşımda olup bitenlerden çok daha eğlenceli!”

Her daim şaşkın bakışlı, dağınık siyah saçlı çocuk; Henri. Yine olaylar olmuş belli, yanında da kahverengi köpeği. Evet, komik, eğlenceli ve gizemlerle dolu Okuldaki Hayalci serisine bir yeni kitap daha eklendi: Müzede Çok Komik Şeyler Oldu. Yine bir Günışığı Kitaplığı marifeti.

Kitabın en heyecanlı yerindeyken kapı aralandı. Önden iki metreden uzun bir çubuk, arkasından boyu ancak onun yarısı eden bir çocuk, odaya sakin bir giriş yaptılar. Çubuğun ucu dikkatle yere değerken şöyle bir açıklama geldi: “Anne, sana balık tuttum, buraya bırakıyorum.”

Oltayı öyle nazikçe hareket ettiriyordu ki, yerde yeşilden turuncuya, turuncudan maviye, aklımın içinde rengine karar veremediğim için sürekli değişir halde çırpınan o balığı görebiliyordum. İşte yine ansızın bir oyunun ortağıydım.

Ah bu çocuklar, akıllarında dönen her hayalin hayranıyım. Henri de o hayalcilerden biri. İlk üç kitabı biliyorsanız zaten tanıyorsunuzdur onu. Şu kimselerin görmediği şeyleri gören, herkes işinde gücündeyken başına türlü türlü işler gelen çocuğu. Bu macerada da öğretmeni ona müzeye yaptıkları okul gezisini soruyor, “Eee, müzeye yaptığımız gezi için ne düşünüyorsun Henri?

Bir müzede insanın başına neler gelebilir ki, değil mi? Meğer neler olmuş neler, gördüğü tüm o heykeller, tablolar ve maketler Henri için yeni birer hikâye. Bir müzede yapabileceğiniz en eğlenceli geziye hazır mısınız? O halde adres belli: Müzede Çok Komik Şeyler Oldu kitabına alalım sizi.

Metin tek başına yeterince komik zaten. Her zamanki Davide Cali muzipliği. Benjamin Chaud çizimleri de yine şahane detaylarla süslü. Ama fazlası da var. Mesela, bir okur olarak yaratıcılığınızı konuşturmak isterseniz sayfalardaki figürleri birer ara-bul oyununa dönüştürebilir, hatta daha büyük yaş grubu çocuklarla “Bu eser kimin?” oyunu bile oynayabilirsiniz. Komedi zemininde hem sanat hem kültür daha ne olsun? Unutmadan, kitabın sonunda çıkış kapısından hemen önce Henri’nin kişisel müzesini gezmeyi de ihmal etmeyin!

Bu hikâye, kimsenin görmediklerini gören, herkesin gördüğünde yepyeni bir şey bulanlara, tüm hayalcilere, hayalcilerin en büyüğü çocuklara!

Çocuk kitaplarıyla gittiğim dünyalar, içinde yaşadığım dünyadan çok daha eğlenceli. Sırf bu yüzden bile hiç bırakmayacağım ne hikayeleri ne de şu cümleyi: Yaşasın çocuk kitapları.

edebiyathaber.net (27 Şubat 2024)

Yorum yapın