Mehtap Gül’den ilk öyküler: Muteber Günler

Ekim 25, 2021

Mehtap Gül’den ilk öyküler: Muteber Günler

Mehtap Gül’ün ilk öykü kitabı Muteber Günler Loras Kitap etiketiyle yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Mehtap Gül, birçok öykü türünü büyük kırılmalar eşliğinde okurla buluşturuyor. 

Yolculuğu gelenekten geleceğe doğru olan Muteber Günler on bir öyküden oluşuyor.

Editörden:

Muteber Günler ilk öykü kitabı olmasına rağmen usta bir öykücünün elinden çıkmış gibi etkiliyor bizi. Dili oturmuş, konusuna hakim, neyi ne kadar anlatacağını bilen bir öykücü olarak karşımıza çıkıyor Mehtap Gül. Kitap üç bölüme ayrılmış. Dallar’da gerçekçi anlatımla insanın sınırlarına, acılarına, gizlediklerine odaklanırken karakterlerin kırılma noktalarına şahitlik ediyoruz. Bu kırılma bazen kleptomaniye, bazen kaçış evliliğine, bazen de alzheimer olan anneyi öldürmeye kadar varıyor. Yerel dilin imkânlarıyla öyküler kurduğu Kökler’de büyülü gerçekçi anlatım dikkat çekerken burada geleneksel izlerle geçmişin birikiminden yeni bir gelecek inşa ediliyor. Gölgeler’de ise gerçeküstü anlatımla insanın beklentilerine, yenilgilerine, hayallerine odaklanıyor yazar. Muteber Günler, ismiyle tezat öyküleri barındırıyor içinde.

Kitaptan:

“Annem reality show sunan kadına hem kamyon dolusu laf sayıyor hem izlemekten bir kez olsun kendini alamıyor. Bir taraftan da elinde işlengi, ufaklığa ebruli ipten haroşa yelek örüyor. Geçen kıştan beri elinde eskidi ip. Beni anlayabilecek, anlayamasa bile dinleyecek biriyle konuşmaya öyle ihtiyacım var ki… Alelusul bir konuşma değil ama. Sevdiğim o kitabı alıp ortası çökük ceviz yeşili koltuğa oturuyorum. Okumak güzel de tıklım tıkış zihin çekmecelerini boşaltırcasına yazmak daha güzel. Ama bunun için evin sesini kısmak lazım. Güneş lazım. Su lazım. Öyle ya tohum güneş ister, su ister, sonra meyve verir. Ben gün yüzü görmüyorum bu evde ama bahanelere sığınmayacağım. Tam kalemi alıp kitabın sonundaki boş sayfayı açıyorum ki… Kardeşim dibimde bitiyor. Yazı, bir ıslah kapısı ama bırakmıyorlar, ortadan sonra da zaten okutmadılar.” 

edebiyathaber.net (25 Ekim 2021)

Yorum yapın