Kısa Klasikler’de bu ay: Hayvanlara Övgü, Portakallar, Tabu

Mart 14, 2022

Kısa Klasikler’de bu ay: Hayvanlara Övgü, Portakallar, Tabu

Montaigne’den Hayvanlara Övgü, Daudet’den Portakallar ve Frazer’dan Tabu Can Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Bir oturuşta okunabilecek en çarpıcı Kısa Klasikler çağdaş illüstratörler tarafından özel olarak tasarlanan kapaklarıyla okurlarla buluşmaya devam ediyor.

Hayvanlara Övgü

Hayvan hakları savunuculuğunun tohumlarını atan metin.

Montaigne Denemeler‘in bu bölümünde insanın üstün niteliklerle donatılmış olduğu kabulüne ve hayvanlar üzerinde tahakküm kurmanın meşru görülmesine meydan okuyor. 
 
Michel de Montaigne’in 16. yüzyılda kaleme aldığı Denemeler, insanlığın ortak birikiminin temel eserlerinden biri olarak hümanizmin doğuşuna tanıklık eder. Rönesans’la birlikte insan aklı, düşünceye ve iradeye ket vuran dogmalardan kurtulur. Denemeler‘in Hayvanlara Övgü adlı bu bölümünde Montaigne, cesaret isteyen bir sorgulamaya girişerek insanın hayvanlardan ayrı ve üstün niteliklerle donatılmış olduğu kabulüne ve bu kabule dayanarak hayvanlar üzerinde mutlak bir tahakküm kurmanın meşru görülmesine meydan okur.
 
Montaigne’in çağlar ötesinden, hümanizme özgü görecelilikle okuru bir yandan sıradanlaşmış şeyleri bambaşka bir gözle görmeye, bir yandan da farklı gördüğü şeylere dair peşin yargılara kapılmaktan kaçınmaya çağıran sesi hâlâ canlı.
 
Antik düşünürlerden çağdaşlarına dek pek çok yazardan alıntılarla, tarihten örneklerle ve renkli bir üslupla aktarılan anekdotlarla zenginleşen metin, öncü niteliğinin yanı sıra hayvan hakları tartışmalarına halen ışık tutmasıyla da güncelliğini korur.
 
“Herhangi bir insanla diğer bir insan arasındaki fark, insanla hayvan arasındaki farktan büyüktür.”
Montaigne
 
#kısaklasikler #fransızklasikleri #denemeler #hümanizm #antikdüşünürler
#hayvanhakları
 
Yayınevi: Can Yayınları
Yazar: Michel De Montaigne
Çeviri: Ebru Erbaş
Dizi: Kısa Klasikler
Tür: Deneme
Sayfa sayısı: 76
Fiyat: 13 TL  
 
MICHEL DE MONTAIGNE, 1533’te Bordeaux yakınlarında doğdu ve yaşamının neredeyse tamamını yine Bordeaux’da geçirdi. Ailesi tüccar büyükbaba Montaigne’in temellerini attığı bir servete sahipti, babası Bordeaux belediye başkanı olarak görev yaptı. Evde eğitim gören Montaigne’in çevresinde, babasının isteği üzerine altı yaşına kadar yalnızca Latince konuşuldu ve yazar anadili Fransızcayı sonradan öğrendi. Disiplin kurallarının fazlasıyla sert olduğu Collège de Guyenne’de Latince ve Yunanca, Bordeaux Edebiyat Fakültesi’nde Felsefe ve Université de Toulouse’da Hukuk alanlarında yükseköğrenimini tamamladı. 1570’te Bordeaux Parlamentosu’ndaki koltuğunu sattı ve kamu hizmetini bırakıp yazmaya yoğunlaştı. Ünlü Denemeler‘inin ilk iki cildinin üzerinde dokuz yıl çalıştı. 107 denemeden oluşan eser, eğitim, felsefe, insan hakları gibi konulara değinir ve Ortaçağ dogmatizmini yıkmaya odaklanır. Montaigne, Sokrates’ten sonra insan üzerine yoğunlaşan en önemli düşünür olarak görülür. Parlamentodan ayrıldıktan sonra günlerini ailesinin şatosundaki büyük kütüphanede geçirmiş, 1592’de hayatını kaybetmiştir.
 
REFİKA EBRU ERBAŞ, İstanbul’da doğdu. Notre Dame de Sion Fransız Lisesi 1991 ve Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi, Tarabya 1996 mezunu. Liseden beri çeviri yapıyor.

Portakallar

Kasvetli Paris kışından sıcak ve cümbüşlü Cezayir yazına
 
Daudet yağmurlu ve gri Paris’ten çiçek kokularıyla büyüleyen güneye, oradan turuncu lekelerle renklenmiş portakal bahçeleriyle Cezayir’e, hafızasında biriktirdiği anların resmini çizdiği bir yolculuğa çıkıyor. 
 
Dünya edebiyatının en çok bilinen öykü koleksiyonlarından biri olan Değirmenimden Mektuplar‘ın içinden derlenen Portakallar, Paris’in kalabalığından ve curcunasından bıkıp güneye, bir yel değirmenine yerleşen Daudet’nin altı öyküsünden oluşur. Taşra yaşamından, yöre insanlarından, onların anlattıklarından beslenen metinler okuru Paris’in kasvetli atmosferinden güneşli, sıcak günlere uyandığı güneye, oradan Cezayir’in portakal bahçelerine götürür.
 
Kimi zaman hüzünlü kimi zaman nüktedan bu öyküler, aradan geçen onca zamana rağmen, yazarın ince zekâsı, gözlem gücü, muzipliği ve doğallığıyla tekrar tekrar okunmayı hak eden bir klasik.  
 
#kısaklasikler #fransızklasikleri #anı #taşra #insanmanzaraları #gündelikyaşam #gezi
 
Yayınevi: Can Yayınları
Yazar: Alphonse Daudet
Çeviri: Şirin Etik
Dizi: Kısa Klasikler
Tür: Öykü
Sayfa sayısı: 64
Fiyat: 13 TL  
 
ALPHONSE DAUDET, 1840 yılında tüccar bir ailenin çocuğu olarak Fransa’nın Nîmes kentinde doğdu. Avare geçen bir gençlik döneminden sonra ailenin iflası üzerine on beş yaşında öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Paris’te kendi halinde bir gazeteci olan ağabeyi Ernest’in yanına gitti. 1858 yılında yayımlanan bir şiir derlemesi, Sevdalı Kadınlar, onu edebiyat çevrelerine tanıttı. Asıl başarıya, güneydeki gençliğinin ve başkente gelişinin hikâyesi olan Bir Çocuğun Hayatı/Küçük Şey (1868) ve özellikle Provence yöresini sade bir dille anlattığı eğlendirici masallar derlemesi Değirmenimden Mektuplar (1869) ile kavuştu. Tarasconlu Tartarin (1872), Pazartesi Hikâyeleri (1873), Jack (1876) ve Sapho (1884), kuruluşundan beri Goncourt Akademisi üyesi ve natüralizmin önemli temsilcilerinden biri olan yazarın diğer önemli eserleridir. Alphonse Daudet 1897 yılında Paris’te öldü.
 
ŞİRİN ETİK, İzmir’de doğdu. Lisans eğitimini Fransız ve İngiliz Dili ve Edebiyatı alanında Hacettepe Üniversitesi’nde tamamladı. Sorbonne-Paris IV Üniversitesi’ndeki yüksek lisans süresince çeviri sorunları ve dilbilim üzerine çalıştı. İstanbul’da yaşıyor, kitap editörlüğü ve çeviri yapmaya devam ediyor.
 
Tabu

Anlam veremediğimiz kimi tuhaf davranış ve alışkanlıklar 
 
Modern etnografinin kurucusu James George Frazer, geleneklerine sıkı sıkıya bağlı toplumlar ya da adetlerini yerine getirirken epey katılaşabilen kabilelerden öğrendiği anekdotlar eşliğinde, tabuların nasıl çalıştığını açıklıyor. 
 
Frazer Tabu‘daki samimi ve ayrıntılı anlatımıyla, kutsal, lanetli, kirli, saf gibi kavramların anlamlarını neredeyse tamamen değiştirecek şekilde ele alıyor; belirli kişilere ya da geleneklere saygı gösterme saplantısının toplum için bazen ne kadar zorlayıcı olabileceğini gösteriyor. Tüm bunları tabu kavramıyla bağlantılandırarak, bugün sıkça kullandığımız bu sözcüğün orijinal anlamını gözler önüne seriyor.
 
#kısaklasikler #ingilizklasikleri #batılinanç #lanetlikişi #gelenek #büyü
 
Yayınevi: Can Yayınları
Yazar: James George Frazer
Çeviri: Cem Akaş
Dizi: Kısa Klasikler
Tür: Düşünce
Sayfa sayısı: 88
Fiyat: 13 TL

JAMES GEORGE FRAZER, 1854’te İskoçya’da doğdu. Önce Glasgow Üniversitesi, ardından Trinity College, Cambridge’de klasikler üzerine yükseköğrenim gördü ve akademik kariyerine başladı. Antropoloji dersleri vermek üzere Liverpool’a gitti, fakat bir dersin ardından Cambridge’e geri döndü. Altın Dal ile bir antropolog olarak rüştünü ispat etti. Din ve mitoloji üzerine yaptığı karşılaştırmalı çalışmalar, dünya çapında akademisyenler tarafından başvurulan önemli kaynaklar haline geldi. 1914’te şövalye ilan edildi. Cambridge, Oxford, Glasgow ve Liverpool üniversitelerinde, Frazer onuruna halka açık sosyal antropoloji dersleri verildi. Eserleri ağırlıklı olarak totem, büyü, din ve tabu kavramları üzerinedir. Günümüzde modern etnografi ve antropolojinin kurucularından biri olarak görülen Frazer, 1941’de Cambridge’de öldü.
 
CEM AKAŞ, 1968’de Mannheim’da doğdu. Kimya mühendisliği, siyaset bilimi ve Türkiye tarihi eğitimi aldı.Yayıncı olarak çalışmanın yanı sıra, roman,öykü ve deneme yazıyor,Woody Allen’dan Sir James Frazer’a, J.D. Salinger’dan Hanif Kureishi’ye kadar çeşitli yazarların yapıtlarını çeviriyor. Başlıca çevirileri: Kendi Yazdıkları (John Lennon, 1991), Kalp Taşları (Ruth Rendeli,1991),Böyle Yaşıyoruz Artık (Susan Sontag,1995),Orta Sıklet Evlilik (John Irving, 1996), Eşsiz Hazlar (Harry Mathews, 2000), Borges’in Evinde (Alberto Manguel, 2002), Düşünce ve Tartışma Özgürlüğü Üzerine (John Stuart Mill, 2019), Şampiyonların Kahvaltısı (Kurt Vonnegut, 2021).

edebiyathaber.net (14 Mart 2022)

Yorum yapın