Kamusallık, kent ve sosyal adalet hakkında önemli bir başvuru kaynağı

Ekim 27, 2020

Kamusallık, kent ve sosyal adalet hakkında önemli bir başvuru kaynağı

Don Mitchell’ın “Kent Hakkı” adlı kitabı, Aydın Çavdar çevirisiyle Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Kamusal alanda var olma ve kamusallığın sınırlarını genişletme mücadelesi demokrasi ve sosyal adalet kavramlarından bağımsız düşünülemez. Bu gerçeklikten yola çıkan Don Mitchell, tarihsel ve mekânsal analizi ustaca harmanlayarak kamusal mekân üzerindeki dinamik mücadele biçimleri ile toplumsal hareketler arasındaki yaşamsal ilişkiyi irdeliyor. Kent hakkı kavramına sosyal adalet perspektifinden yeni katkılar sunuyor ve bu kavramı toplumun en dezavantajlılarının lehine, onların anlatısına ve hislerine yer vererek yeniden yorumluyor. Mitchell bir yandan farklı güç odaklarının hangi gerekçeler ileri sürerek kamusal mekânı kontrol altına almaya çalıştığını göz önüne seriyor, bir yandan da bu güç odaklarına direnen öznelerin eylemlerine mercek doğrultuyor. Yazar, 20. yüzyılın başındaki işçi hareketlerinden 1968 isyanı ve People’s Park mücadelesine, yetkililerin evsizleri kamusal alandan uzaklaştırma hamlelerinden 11 Eylül sonrası şehirleri rehin alan güvenlikçi yaklaşımlara kadar birçok somut vakayı derinlikli bir biçimde işliyor. Kent Hakkı kamusallık, kent ve sosyal adalet üstüne düşünmek isteyenler için mükemmel bir başvuru kaynağı… 

Eğer kitaptan bölüm kullanalım dersek: 

“Kitaptaki bölümlerin her birinin alt mesajı, sosyal eylemlerin -protestolar, davaların açılması ve diğer hukuki eylemler, alanın aktif olarak ele geçirilmesi- kent hakkının üzerinde yükseldiği dayanaklar olduğudur; bunu hem fiili uygulamalarla (sınırlıdır), hem de daha açık, daha adil, daha eşitlikçi bir toplum için bir işaret ışığı olarak yol göstermeleriyle sağlayabilirler. Kamusal alanı düzenleyen ‘adalet rejimleri’ dahilinde ve karşısında bu alanları şekillendiren radikal aktivizmin gizli mesajı, böylesi bir aktivizm sıklıkla mağlup ediliyor veya sistemin parçası haline getiriliyor olsa bile, küçük görülmemeli veya göz ardı edilmemeli. Benim umut verici gördüğüm noktalar da tam olarak radikal aktivist hareketlerin şehri geri almak ve daha iyi bir yer haline getirmek için -tekrar tekrar- harekete geçtiği anlar.”

edebiyathaber.net (27 Ekim 2020)

Yorum yapın