Her yaşa umutlu kitaplar | Gaye Dinçel

Kasım 18, 2021

Her yaşa umutlu kitaplar | Gaye Dinçel

Umutlu kitaplardan bahsetmek istedim bu kez. Umuda hep ihtiyacımız var.

Bir Dileğim Var

Tuttuğunuz dilekler oluyor mu? Bazen? Çoğu zaman? Vazgeçmediğinizde?

“Bir şeyi, tüm kalbinizle inanarak dilerseniz ve gerçekleşmesi için yılmadan çalışırsanız, kötülükler kralı bile gelse, o dileğin gerçekleşmesini en-gel-le-ye-mez!”

İşte bu! Umutla doldum.

Jimmy Liao’nun şahane çizimleri ve bambaşka bakış açılarıyla tanışmaya, inanmaya hazır mısınız?

Ümit Mutlu’nun iyi çevirisi ve Desen Yayınları etiketiyle.

Dev Bir Benek

Benek ve Patya’nın yaşamlarına bisikletin gözünden tanık olmak bambaşka bir deneyim.

Ustasının deyişiyle “pisihlet’ olduğu gibi, sade diliyle anlatıyor eski İstanbul’da geçenleri. Telgraf ile haberleşilen günler. Beyaz yalı, ara sokaklar, Galata Köprüsü, küçük konak…

Bisikletle Benek’in macerasını merakla izledim.

Her zorluğa çözüm bulunabilir. Hem de ilginç çözümler. Bu inancımı besleyen umutlu romanı pek sevdim.

Birkaç sahne, eşya daha resmedilse pek iyi olurdu.

Dilek Sever’in kalemiyle iyi ki tanıştım. Murat Başol’un resimleriyle Can Çocuk’tan.

Şanslı Kedi Patikare

Patikare’ye dönüştüm okurken.

“Şanslıyım, bahçeli evimde dilediğim gibi yaşıyorum. İstediğim yerde kıvrılıyor, bahçede koşuyorum. İnsanım Mırmor ile aram iyi. Seviliyorum. Üstelik hem özgürüm hem de mamam hep hazır.

Apartman kedileri bana özenir. Bakkal kedisi de.

İnsanıma sürpriz hediye bulmam lazım. Kim bilir ne çok sevinecek…”

Öykünün devamı sürprizli. Isınarak ve eğlenerek okudum.

Hep önerdiğim “Şekerli Sinek” serisindeki gibi sade anlatımıyla kavradı beni. Tanşıl Kılıç’ın “Bir Salıncak Macerası ve “Küçük Deve Kaşmira” kitaplarını da pek sevmiştim.

Okumadığım tek kitabı da bitiverdi. Yeniden yazmasını bekleme zamanı geldi. Keşke bir sürü kitabı daha olsaydı…

Gökçe İrten’in farklı resimleriyle her yaştan patili kalbe… Hep Kitap’tan.

Bütün Ev Odam Olsa

Evi ele geçiren afacan Masal ile tanışın.

“Masal’ın İstanbul Maceraları: Galata”  ile keşfettigim Masal’ın küçüklüğüne gittim bu kez.

Yeni ev, tam istediği gibi harika bir oda. Yetiyor mu acaba? Bence de bütün ev bir odadan daha iyi. Biliyorum hissettiklerini. Hem kendimden hem de her yeri kuşatan yeğenimden.

Bakalım evin diğer sakinleri (anne babası) ne yapacak? Peki Masal’ın odasına ne olacak?

Eğlenerek okudum bu neşeli kitabı. Yaratıcı çözümlere de bayıldım.

Mısra Karahan’ın sıcak resimleri ve yerinde duramayan harfleri de cabası.

Ece Erdoğuş Levi’nin akıcı kalemiyle Uçan Fil’den.

Her yaştan kabına sığamayana…

Suki’nin Kimonosu

Gönlümü ferahlattı bu umutlu öykü.

Chieri Uegaki’nin yazdığı, Stephan Ejorisch’in şahane resimlediği şiir gibi kitap.

Okulun ilk günü kimonosunu giyme cesaretini gösteren Suki’yi pek sevdim. Kimseye kulak asmadan gönlüne göre davranıyor. Neşesi yerinde. Büyükannesiyle yazın gittiği sokak festivalini yeniden yaşıyor.

“Açık havada, ayak parmaklarını gıdıklayan yeni kesilmiş çimlerin üzerinde çıplak ayakla dans etmenin nasıl bir his olduğunu hatırladı.”

Yazarın “Hana Hashimoto, Altıncı Keman” kitabı da umutlu.

Dila Altındiş Balcı’nın çevirisi akıcı. Gökçe Göçeer’in editörlüğüyle Meav Yayıncılık’tan.

Yeter ki Sev!

Kim ne derse desin!

Kızlar davul çalabilir.

Dedeler atkı örebilir.

Oğlanlar bebeklerle oynayabilir.

Nineler motosiklet sürebilir.

Erkekler rengârenk giyinebilir.

Anneler araba tamir edebilir.

Yeter ki sevdiğimiz şeyi bulalım. Hayaller gerçekleşebilir.

Yeğenimle “Canavarların da Duyguları Var!” kitabını pek sevdiğimiz Özlem Fedai Korçak pek güzel yazıp çizmiş. Eğlenerek okudum. Neşeyle doldum.

Her yaştan önyargı kırana…

Masalperest Kitap’tan.

Ne Şahane Fikir!

Ne şahane kitap!

“Kuki aynada kendine bakarken ‘Ne büyük kulaklar bunlar!’ dedi. ‘Hiç sevmiyorum bu kulakları.'”
Böyle başlıyor öykü.

Kuki maskeli çözümüyle herkesin dikkatini çekiyor. “Ne şahane fikir!”

O kadar şahane mi acaba? Herkes ona özenince bakın neler oluyor…

Kepçe kulaklarım ailede “mesele” olmuştu çocukluk ve gençlik yıllarında. O zaman olsaydı çok işime yarardı. Mücadele etmek yerine verirdim okurlardı. Moralimi düzeltirdi. Sözüm, sesim olurdu.

Bugünlerde çocuklar sınıf arkadaşlarını tanıyamıyor. Hepsi maskeli, aynı gibi görünüyorlar. Çocuklarla bunu konuşmak için de elverişli.

“Kusur” olarak görülenlerin bizi tanımlamadığını hatırlamak için şahane fırsat!

Narjes Mohammadi’nin sade metni, başka öyküler de anlatan zengin resimleriyle…

Özlem Tutar’ın iyi çevirisiyle İlksatır Çocuk’tan.

Bay Kılab

“LO ĞAS” diyorum yazar Marius Marcinkevicius’a. Hatta “OVARB”!

İki arkadaşın neşeli buz pateni macerasını pek sevdim.

Peki gölün altındaki kim? Neyin nesi bu Bay KILAB? Ne istiyor acaba?

Bakalım kahramanlarımızla birlikte çözebilecek misiniz bu gizemi?

Lora Sarı’nın akıcı çevirisi ve Lina Dudaite’nin şahane resimleriyle her yaştan AĞUCOÇ…

Hippo Kitap’tan.

edebiyathaber.net (18 Kasım 2021)

Yorum yapın