Elçin Poyrazlar: “Bugünün Türkiyesi’nde suça ve suçluya bir kadın komiser nasıl yaklaşırdı, sorusuna yanıt aramaya çalıştım.”

Mayıs 17, 2024

Elçin Poyrazlar: “Bugünün Türkiyesi’nde suça ve suçluya bir kadın komiser nasıl yaklaşırdı, sorusuna yanıt aramaya çalıştım.”

Fotoğraf: Vedat Arık

Söyleşi: Alin Kayalar

Gazeteci yazar Elçin Poyrazlar’ın yeni romanı Çıplak Kalp, Doğan Kitap tarafından yayımlandı. Komiser Suat Zamir’in üçüncü macerası Çıplak Kalp, devlet, tarikatlar, çocuklar ve hurafeler ekseninde akan, gerilimi yüksek bir polisiye… Elçin Poyrazlar’la son kitabı hakkında konuştuk.

Son polisiyeniz Çıplak Kalp altıncı romanınız. Türkiye’nin en çok okunan polisiye yazarlarından birisiniz. Polisiye roman yazmaya nasıl başladınız? 

İlk polisiye romanım Gazetecinin Ölümü’nü Washington’da gazetecilik yaptığım dönemde yazdım. Bebeğim yeni doğmuştu, annelik iznindeydim, sürekli casus ve suç romanları okuyordum ve birden bunu ben de yapabilir miyim sorusu geldi. Siyasi arka planı Türkiye-ABD ilişkilerine dayanan, Türk kadın bir gazetecinin (Selin Uygar) meslektaşının ölümünü araştırdığı bir hikaye serildi önüme. Yazarken müthiş zevk aldığımı anımsıyorum. Ve elbette içinden geçtiğim dönem göz önüne alınırsa hiç kolay olmadığını…

Ecel Çiçekleri, Kayıp Yüz ve Çıplak Kalp, Suat Zamir polisiyeleri. Suat Zamir karakteri okurun sevdiği ve yeni maceralarını merak ettiği bir kadın polis. Bize biraz Suat Zamir’i yaratma sürecinizden bahseder misiniz? 

Selin Uygar’ın ikinci macerası Kara Muska İstanbul’da geçiyordu ve baş kahramanım gazeteci olduğu için biraz sıkışmıştı. Bir kadın polis olsa, cinayetleri çözse ama sistemle sorunu da olsa, idealist ve hırslı olsa diye düşüne düşüne karşıma çıktı Suat Zamir…Bugünün Türkiyesi’nde suça ve suçluya bir kadın komiser nasıl yaklaşırdı, erkeklerden neyi farklı yapardı gibi sorularla yola çıktım. Suat Zamir dikbaşlı, uyumsuz, erkeklere karşı tavizsiz ama içeride yüksek idealleri ve temiz hayalleri olan biri. Suat Zamir en saf anlamıyla polis olmak ve adaleti getirmek istiyor. 

Suat Zamir’in yeni maceralarını okuyacak mıyız? 

Okurların teveccühü Suat Zamir oldukça sevildi. Bana Suat’ın sağlığına zararlı olduğu için çok sigara içmesinden şikayet eden ya da onun Selim’e yakışmadığını, başka birine aşık olması gerektiğini söyleyen okurlarım var. Bu yakınlık, beni çok mutlu ediyor. Suat’ın maceralarını devam ettirmeyi ben de istiyorum. 

Suç edebiyatı geniş bir yelpaze. Siz kendinizi hangi alt türe yakın buluyorsunuz?

Ben sanırım siyasi polisiye, casusiye ve gerilim türleri arasında geziyorum. Romanların hepsi kadın kahramanlara odaklandığı için feminist polisiye de denebilir. Suat Zamir bir polis olduğu için klasik polisiyeden de etkiler var. Son romanım Çıplak Kalp hem bir ‘Katil kim’ polisiyesi, hem de bazı gotik öğeler taşıyor. Suç edebiyatı alt türler arasındaki geçişkenlik açısından son derece elverişli bir alan. 

Çıplak Kalp diğer romanlarınız gibi siyasi bir meseleye parmak basıyor. Güncel siyasetten ne kadar etkileniyorsunuz? Gazeteci kimliğiniz devreye giriyor mu?

Türkiye suç, adalet ve vicdan gibi konular açısından hem gazeteci hem de yazar olarak bana fazlasıyla malzeme sağlıyor. Ülkedeki gerçek suçlar vahşet anlamında kurgu suçları aşmış durumda. Romanla ilgili araştırma yaparken, belgelere ulaşırken, kaynaklarımla konuşurken gazetecilik becerilerimden faydalanıyorum. Ancak yazmaya oturduğumda, yani sıfırdan bir evreni yaratmaya girdiğimde gazeteci şapkamı kenara koyarak yazar şapkamı takıyorum. İkisi birbirinden gece ve gündüz kadar farklı işler. 

Son olarak, sizin okumayı en sevdiğiniz veya ilham aldığınız polisiye yazarları öğrenebilir miyiz?  

Patricia Highsmith gerçek suç kurmacası ustası, George Simenon psikolojik gerilimin babası, Raymond Chandler hard-boiled polisiyenin şairi, John le Carre casusiyede bir zirve, Agatha Christie kurgu yapısı, şaşırtmaca ve çeşitte bir kraliçedir. 

edebiyathaber.net (17 Mayıs 2024)

Yorum yapın