Çiziyorsam Sebebi Var: Antje Damm | Ayşe Yazar

Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?

Çocukken çizmeyi ve boyamayı hep sevmişimdir. Annem bir öğretmendi ve ilham kaynağı olarak birçok resimli kitabım oldu. Diğer şeylerin yanı sıra Liselotte Schwarz’ın soyut renkli resimleri ve çocukken detay zenginliği beni çok etkileyen Lilo Fromm’un ince mürekkepli çizimleriyle büyüdüm.

Mimarlık okudum ve ardından uzun yıllar Berlin ve Nürnberg’de mimarlık ofislerinde çalıştım.

Aslında tesadüfen çocuk kitaplarına girdim, çünkü çocuklar nedeniyle ara verdim ve bir yayınevinin bana el yazmalarını yayıncılara göndermemi tavsiye eden bir çalışanıyla tanıştım. İlk başta hiçbir şey yayınlamak gibi bir niyetim yoktu. Hemen, küçük bir İsviçre yayınevi üç kitabımı yayınladı. Bir yazar ve illüstratör olarak çalışmam için bu giriş noktasıydı, çünkü böyle bir kitap oldukça fazla emek ve emek gerektirse de bana çok zevk verdi. Ve 4 çocukla birçok avantajı olan evde çalışabildim.

Çizer kitaba nasıl hazırlanır?

Evde küçük bir çalışma odasında çalışıyorum. Tercihen sabah veya akşam, evin sessiz olduğu ve herkesin dışarıda olduğu zaman.

Neredeyse sadece kendi fikirlerimi resmediyorum. Genellikle görüntüler yeni ortaya çıkıyor ve hikâye kafamda paralel olarak gelişiyor.

Çok farklı illüstrasyonlar, bazen fotoğraflar, bazen çizimler yapıyorum. Ardından, “Misafir ” kitabında olduğu gibi arka planlar oluşturuyor ve onları fotoğraflıyorum.

İllüstrasyonları sıfırdan öğrenmedim, bu bir yandan bir eksiklik, diğer yandan birçok avantajı da beraberinde getiriyor. Çünkü belirli bir illüstrasyon biçimine bağlı değilim. Sadece bir tarzda çalışmayı sıkıcı bulurdum. Bu yüzden neyin en uygun olduğuna karar vermekte ve bir şeyler denemekte, yeni şeylere dahil olmakta her zaman özgürüm.

Çizimlerinizi yaparken yazar ya da editör ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?

Yazar ya da editör ile bir diyaloğum olmuyor çünkü kitapları ben yazıp resimliyorum, yani yazar ve illüstratör benim.

Kitapları yayıncılara sadece temelde bitmiş olduklarında gösteriyorum. Tabii ki, sonra onları düzelttiğim ve bir veya iki şeyi değiştirdiğim oluyor ama kitabın yazarı ve çizeri ben olduğum için diğer insanlarla fikir alışverişinde bulunmadan çiziyorum.

Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?

Gözlerim açık dolaşıyorum dünyayı. İyi çizmek istiyorsanız çevrenizi iyi gözlemlemelisiniz. Sanatı ve kültürü seviyorum, müzelere ve tiyatrolara çok gidiyorum ama çevremde de doğaya ihtiyacım var. Küçük bir köyde eski bir evde yaşıyorum ve ormanın kapımın önünde olmasından keyif alıyorum. Ama ara sıra Frankfurt gibi büyük bir şehre de ihtiyacım var.

Çocukları konuşturmayı amaçlayan soru kitaplarım için de çok fazla fotoğraf çektim ve çok farklı şekillerde resimledim.

Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?

Alışılmadık bir şekilde çalışıyorum ve çizmeye başlamadan önce kitap projeleri planlamıyorum. Tam tersi. Çizim, bir konuya yaklaşmanın bir yoludur, bu nedenle genellikle başlangıçtadır. Bir hikâye yazmadan önce kahramanları veya aksiyonun yerini belirlerim. Hikâye parça parça gelişir ve gelişebilir ve değişebilir.

Örneğin hiç storyboard yapmadım çünkü ben böyle çalışmıyorum. Çoğu zaman kitaplarımın kapaklarını da yapıyorum, bazen tüm mizanpajı yapıyorum, bu da neredeyse tüm yaratıcı iş süreçlerine dahil olduğum anlamına geliyor.

Ayrıca projeleri gerçekten bitene kadar yayıncılara göstermiyorum.