Can Kantarcı’ya 6 soru | Can Öktemer

Ekim 16, 2020

Can Kantarcı’ya 6 soru | Can Öktemer

En son okuduğunuz kitabın adı nedir?  İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

David Foster Wallace – Infinite Jest. Romanın ismi şimdilik belki “Sonsuz Şaka” diye çevrilebilir. Ya da “Namütenahi Latife.” Ya da “Müebbet Muhabbet.” Ama bu sonuncusu Cenk-Erdem’in programıyla karıştırılabilir ve zaten kullanılamıyor olabilir.

Tenisten uyuşturucuya, eğlenceden yemek yemeye, her türlü bağımlılık üzerine; merkezini kasten kaybeden ve okuyucudan da böyle bir merkez aramanın beyhude olduğunu anlamasını bekleyen, günümüzde kendimizi bulduğumuz güvenilir / güvenilmez bilgi bombardımanını gerek yapı gerek üslup gerek de karakterleriyle harika yansıtan, etkileyiciliği bir yandan da kusurlarından kaynaklanan, “sonsuz” sonlarıyla çok farklı bir roman.

Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?

“İnsanların senin hakkında ne düşündüğü üzerine, hakkında ne kadar seyrek düşündüklerini farkedince, çok daha az dertleneceksin.”

Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?

Eşimden ve arkadaşlarımdan tavsiye alırım, kitap eklerinden de faydalanırım ama sezgilerimle de hareket etmeyi severim. J Şu anda bir internet sitesindeki incelemelere güvenmem üzerine Bethany Hughes’dan İstanbul – Üç Şehrin Hikâyesi’ni, bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Leyla Erbil’den Tuhaf bir Kadın’ı okuyorum.

Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?

J. D. Salinger – Dokuz Öykü diyeceğim ama herhangi bir kitabı keşke ben yazsaydım demekten ziyade, çok sevdiğim kitapların yazılışına dair, onlardan neler öğrenebilirim diye bu metinleri incelemeyi tercih ettiğimi söylemek isterim.

Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?

Uzun metraj film senaryom Son Çıkış’ın farklı taslakları üzerine yönetmenim ile çalışırken, bu metin ister istemez gün ışığına çıkmış oldu kademe kademe. Romanım Tepemizdeki Gölge’nin ilk taslağını 2017’de yazdım ve 2017 sonunda yakın çevreme okuttum. İkinci taslağını sil baştan yazdığımda 2018’in sonu olmuştu. O zaman da benzer şekilde, kitabın yayımlandığı 2020 yılına kadar başta eşim olmak üzere güvendiğim yakın çevremden insanlara okuttum ve eleştirilerini dikkate aldım. Her birinin geribildirimi çok önemliydi.

Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?

Eğer ideal koşullardan bahsedecek olursak, ki çok nadiren olur bu, sabahleyin sessiz bir odada düşünmem gereken başka bir şey olmadan çalışmayı severim. Ancak genelde olan şey, bir yandan tam zamanlı çalıştığım ve iki yaşında bir ufaklığın babası olduğumdan dolayı, nerede ne zaman boş vakit bulursam, ister gürültülü bir ortam olsun ister gürültüsüz, bir köşeye çekilip olabildiğince çalışmaya çalışmak.

Not: Can Kantarcı’nın ilk romanı Tepemizdeki Gölge, Alfa Yayınları’ndan çıktı.

edebiyathaber.net (16 Ekim 2020)

Yorum yapın