Aforizmalar – Nisan 2019 | Ceren Erginsoy

Nisan 3, 2019

Aforizmalar – Nisan 2019 | Ceren Erginsoy

Şebnem İşigüzel’in yeni kitabı İyilik çıktı. Tanıtımı mı yapılmadı, yoksa ben mi o sıralar başka şeylerle meşguldüm, bilmiyorum. Bir şekilde kaçırmışım.

Zaten internet sitelerinden indirimli kitap almaya çalışmaktan kitapçı gezemez olduk.

Kitapçı gezmek önemlidir. Özellikle kitapçıysa, yani her şeyden satan, ucuz Çin malı plastikleri pahalıya satan zincir dükkânlardan değilse, gerçekten kitap okumayı seven insanlar olur. Onlara kitaplar ve yazarlar danışabilirsin. Çünkü kitap okuyan insanlar çalışır, kitapçılarda. “Okumayı çok seviyorum, ama hiç vaktim yok.” diyenler değil.

Sonra, kitapçılarda yeni bir yazarın kitabını ya da bildiğin bir yazarın yeni kitabını görürsen, bir köşede oturup ilk sayfalarını okuyabilirsin. Böylece alıp almamaya karar veririsin.

Sonra kitapçıdan kitap alırken sadece istediğin kitapları alırsın. İnternetten sipariş verirken bedava kargo seçeneği için fazladan kitap siparişi verirsin. Başucun böylece ilk sayfaları okunmuş, arasına kalem sıkıştırılmış devam edemeyeceğin bir sürü kitapla dolar. Onlar da, bir gün belki okunmak üzere tozları alınan kitaplar arasında kalır. Çoğunlukla da okunmazlar.

Sonra kitapçılarda, senin sorduğu kitap ellerinde yoksa, senin adına sipariş geçerler. Sen de o gün kitapçıya danıştığın, daha önce okumadığın bir yazarın kitabını alabilisin, sipariş ettiğin kitabını beklerken. Böylece yeni yazarlarla tanışmış olursun.

Kitaplarda KDV indirimi olunca ben de soluğu kitapçıda aldım. “Bir kere de kitapçı para kazansın!” dedim.

İşte bu sırada gördüm İyilik’i. İyi ki kitapçı gezmişim, iyi ki görmüşüm kitabı.

Şebnem İşigüzel’in okuduğum ilk kitabı, Gözyaşı Konağı. Çok çok etkilendiğimi hatırlıyorum. Daha sonra Ağaçtaki Kız çıkınca da hemen okumuştum. Bence Gözyaşı Konağı ileride de okunacak kitaplar arasında olacak.

Bu arada Şebnem İşigüzel’in Çöplük, Hanene Ay Doğacak, Sarmaşık, Eski Dostum Kertenkele, Öykümü Kim Anlatacak, Resmigeçit gibi kitaplarının yanı sıra Bir Puding Hikayesi adlı bir de çocuk kitabı var.

Bir Puding Hikayesi’ni çocuklarımla keyifle okumuştuk. Ama ben Gözyaşı Konağı’nı okurken, çocuklarımın bir an önce büyüyüp bu kitabı okumasını hayal etmiştim.

Hatta okullar için sık sık kütüphane oluşturma isteği oluyor, sosyal medyada. Ben de elimden geldiğince katkıda bulunuyorum. Hem böylece kütüphanem dolup dolup taşmıyor, hem de kitaplar öğrencilere ulaşıyor. İşte Gözyaşı Konağı, o kolilere girmedi, bende hala. Dedim ya, benim hayalim çocuklarımın bu kitabı okuması.

Şebnem İşigüzel, her zaman altı çizilecek satırların olduğu, enfes tahliller yapan bir yazar. Ben de bu yazımda altını çizdiğim satırları paylaşmak istiyorum. Bence Şebnem İşigüzel’in aforizmaları bunlar.

* Buraya kadar yaşamaktı mucize. Doğmak, direnmek, aşık olmak, yemek, içmek, bakmak, katlanmak, sevmek, gülmek, ağlamak, hüzünlenmek, rüya görmek. Benim mucizem bu kadardı.

* Kısacık bir an hüzünlenmişti. Bu iş onun için sabun köpüğü gibi bir şey olmalıydı.

* Kızgındım. Aslında insan birisine çok kızdığında kendine kızar. Bunu yapmasına izin verdiği için kendisine. “Bana bunu yapamazsın.” demeyi bilmeli insan.

* Ölmek için fazla uzağa gitmeye gerek yok.

* İnsan nerede yaşar? Baktığımız ve gördüğümüz yüzünde mi? Yoksa daha derinlerde mi? Yiyerek, içerek beslediği kanlı canlı organlarında mı, yoksa nefes gibi görünmeyen ruhunda mı?

* Bunca zaman itirazsız yaşadım. İtiraz ederek öleceğim.

* Bu dünyadan rüzgar gibi geçip gidecektim.

* İnsan neresinden kurcalandıysa, karşısındakileri de oradan kurcalar. Besbelli kedinin fareyle oynadığı gibi bir evlilikten çıkmıştı. Gerçek niyetlerin hep gizlendiği bir evlilikten.

* Mutsuz kadınlar birbirini tanır.

* Babam dünyayı olduğu gibi değil, gördüğü gibi algılıyordu.

* Bana kalırsa yaşamın biricik bir değeri yoktur. Fakat ondan başka bir şeyimiz de yoktur.

* Olmayan özgüven böyle bir şeydir. Nem bulutu gibi. Aniden gelir ağırlaşır kalır, aniden çözülür gider.

* Tuhaf olan aşkta her şeye sıfırdan aynı heyecanla, aynı körlükle ve sersemlikle, öğrendiğin hiçbir şey yokmuş gibi başlamaktı.

* Bu mütevazi, gayet insani, kendi halinde küçük dünyayı küçümsüyor değildim. Sadece onun kaybeden olmasından derin rahatsızlık duyuyordum.

* Erkekler namus köpeğinin bu ulumasını duymazlar. Erkekler hayatın tadını çıkarmak için varlar. Ya ben? Ya ben zavallı kadın? İçimdeki arzuları boğmak, öldürmek için.

* Zihinlerimizin içi tiyatro sahnelerinden, hayatın kendisinden çok daha zengin.

* İçimizden geçenleri söylersek yalnız kalırız. Oysa bizi biz yapan, içimizden geçirdiklerimiz ve söyleyemediklerimiz.

* Aile zincirleme trafik kazası gibidir.

* Cesareti bulma mecburiyetimi, nedenlerimi düşünmezlerdi ama.

* Verilenlerle yetinirseniz iyi bir köle olabilirdiniz.

* İnsan içinde zerre yaşama sevinci yoksa zaten hiç yaşamamıştır.

* İnsan bir sohbette karşısındaki kadar iyidir.

* İnsan çoğu zaman hayatta tek başına kalmanın ona iyi geleceğiniz bilmez. Hemen bir avcının eline düşer, av olur.

* Mutluluk bir örtü gibidir sarar insanı. Mutsuzluk kaskatıdır. Kucağınıza verilmiş bir taş gibi.

* İnsan kendisi söz konusu olduğunda kördür.

* Bence hastalık onu adlandırıp harekete geçene kadar yok.

* İnsan hayallerinde yaşar. Hayalleri için yaşar. İçinden geçtiği zamanı görmez.

* Zaman artık çok hızlı… Eskiden birileri bir şey söylerdi kırk gün düşünürdük. Artık unutmak an meselesi.

* Korktukça korkar insan. Yağ lekesi gibi büyür korku.

* Sırlar fısıldanmazsa insanın içinde minik brokolilere benzeyen kanser hücrelerine dönüşürler.

* Bazı cevaplar can vermek gibi çok zor çıkıyor olmalıydılar insanın içinden.

* Ölmeye yakın bir canavara dönüşmüştü. Haklıydı da. Kim öfkesiyle gömülmek isterdi ki?

* Öfkeyle ölmeyi göze alanın yattığı yerde huzur bulması için “Mezarımı derin kazın” demesi gerekirdi.

* En kötü şey, insanın kendisini yapayalnız hissetmesine neden olan insanlarla yaşaması.

* Kameralar üzerimizdeki gözlerdi. Meraklı gözler. Devlet, toplum, sistem, avukat hiç kimse özel hayatımız olsun istemiyordu.

* Hastalıktan ölmez insan. Çaresizliğinin farkında olmaz. Bilmez. Kaçamaz kurtulamaz aslında o anda ölür ama yaşadığını düşünür.

#aşk #ölüm #kamera #kaçmak #kurtuluş #çaresizlik #yalnızlık #his #sır #fısıltı #öfke #korku #hız #unutma #hayal #hastalık #kör #körlük #canvermek #hayal #can #yaşamak #yalnızlık #yalnız #namus #özgüven #aile #zincirlemekaza #mutlu #mutsuz #rüzgar #hatıra #kadın #ruh #mucize #hüzün #itiraz #doğmak

Ceren Erginsoy – edebiyathaber.net (3 Nisan 2019)

Yorum yapın