Yazarın Odası: Seda Nida Demir | Meltem Dağcı

Nisan 10, 2025

Yazarın Odası: Seda Nida Demir | Meltem Dağcı

Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Seda Nida Demir’i, eşi Murat Demir ile konuştuk.

1)Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?

Birbirimizle hep okurken bize ilginç gelen bilgileri paylaşırız. Nida genelde okuduklarıyla alakalı konuşmayı çok sevse de yazmakta olduğu metin hakkında asla konuşmaz; onu tamamen bitirmeden ne o süreci ne de süreçten öncesini konuşmayı pek tercih etmez. Aklına yazmayı düşündüğü o şey geldiğinde onun üzerine yoğunlaşır ve bitirdikten sonra da ben bahsini açmazsam o yazdığı türle alakalı kolay kolay bir şey söylemez. Fakat okuduklarında ilgisini çeken şeyler olduğunda saatlerce bunun hakkında konuşabilir ve hoşlandığımız bir kitapsa eğer, üzerine günlerce konuşup fikir alışverişi yaparız. Edebi sohbetlerden oldukça haz alır, onu en çok mutlu eden şeyin bu olduğunu söyleyebilirim.

2) Eşinizle yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?

Nida yazılarını her an her yerde yazabilme potansiyeline sahiptir. Günlük yaşamdan da beslenir ve izleyip gözlemler, bu gözlemlerden tetiklenerek aldığı ilhamı elinde o anda yazıya dökebilecek ne varsa hemen not eder, daha sonra aldığı notlar hikâyelerinde kurguların ana temelini oluşturur. O an aklına bir şey geldiyse, her nerede olursa olsun herhangi bir materyale bunu uzun uzun not eder. Bir hamburgercide birdenbire aklına bir fikir gelip 40 dakika boyunca dramatik bir öykü yazmışlığı da vardır. Tamamen odaklanır. 

3)Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?

Yazılarında daha çok hikâyeyi tamamladıktan sonra benimle konuşur ve kurgudan temel olarak kopmalar veya çatışmalar olup olmadığı noktasında fikir önerileri alır. Bu noktada ben daha çok fikir veriyorum ve o da dikkatle dinleyip verdiğim fikirler doğrultusunda da kalem oynatıyor. Fakat aklında yazacağı şey çok netse ve kesinse, ne olursa olsun onu asla değiştirmiyor. O yüzden vereceğim veya herhangi bir editörün vereceği fikirlerin eğer kurguyu değiştireceğini düşünürse yine kendi bildiği gibi yazıyor. Aklındaki fikre oldukça sadık kalarak ham halini değiştirmeye yanaşmayan bir yazar; çünkü eğer anlatmak istediği şeyden eminse, onun üzerine muhakkak kafa yorup onu en iyi haliyle okura vermek istiyor.

4)Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?

Yazı yazarken kahve en vazgeçilmezidir. Gerçi genelde de kahve en vazgeçilmezidir. Onun dışında çok ciddi ritüelleri, olmazsa olmazları yoktur; sakin, sessiz ve odaklanabileceği bir ortam olması onun için yeterlidir. 

5)Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?

Çapraz okumaları sık yapar. Asla tek bir kitapla yetinmez eş zamanlı olarak birden fazla kitabı okur. Elinde hep birbirinden farklı kitap görmek artık bizim için doğaldır. En son Doğan Cüceloğlu’nun ve Şule Gürbüz’ün bir kitabını gördüğümü hatırlıyorum ancak muhtemelen bitirmiştir ve yenilerine başlamıştır. 

edebiyathaber.net (10 Nisan 2025)

Yorum yapın