Nilgün Emre: “Lezyon’a kısa bir tıp terimleri sözlüğü diyebiliriz”

Nisan 22, 2023

Nilgün Emre: “Lezyon’a kısa bir tıp terimleri sözlüğü diyebiliriz”

Nilgün Emre ile “Lezyon” adlı şiir kitabı üzerine tıbbi-poetik bir söyleşi gerçekleştirdik.

Söyleşi: f. Rüzgâr

(f. Rüzgâr): Şiirlerinin başında, ortasında ya da bitişinde kullandığın ve siyah puntolarla baskınlaştırdığın hashtagler görüyoruz. Bunların çoğunluğu yakın dönemde Twitter’da gündem olmuş ve hâlâ ülke gündemini meşgul eden meseleleri nitelendiriyor. Senin bu hashtagleri şiirlerinde kullanmandaki amaç Türkiye gündemine yakın olduğunu ispat etme kaygısı mı yoksa “şuurlu bir şair” serzenişiyle, muhatabı olduğumuz çarpık meselere şairane bir yorum, estetik bir alaka sunmak mı?

(Nilgün Emre): Türkiye’de yaşıyorsanız Türkiye gündemine uzak olamazsanız, hele bir de şairseniz. Türkiye gündemini ele alan şiirler yazmayı hep istemişimdir fakat bunu nasıl yapacağım konusundan bir fikrim yoktu. Daha sonra Twitter’da gündem olan hastaglarden şiirler yazmaya başladım. Bunlar gitgide çoğaldı. Neredeyse bir şiir dosyası olacak kadar hastag şiirler yazdım. En sonunda da bu dosya ortaya çıktı.

Arşivlere bakarsak şayet kullandığın hashtaglerin her biri için milyonlarca tweet paylaşıldığı aşikâr. Bu; yerli yahut yersiz, haklı ya da haksız milyonlarca bakış, eğilim ve yaklaşım demek. Yüz binlerin ağız dolusu kargışladığı ve bir o kadar alkışladığı bu vakaları bir şiir dâhilinde ele almak ve orijinal bir ifade yaratabilmek zor ve tekinsiz olmalı. Ortaya orijinal bir söyleyiş çıkardığını söylebilir miyiz? Senin şiirini matbu bir tweet olmaktan kurtaran şey nedir?

Orijinal bir şeyler üretmek zor Türkiye’de. Çünkü ne kadar orijinalsen o kadar da az okuyucu kitlen veya seni takip eden insan oluyor. Şiirde orijinal bir şeyler yazmak daha zor. Bir sürü yazılmış eser ve şiir var. Elimden geldiğince yeni şeyler, yeni söyleyişler deniyorum. Hastag şiirler de buna dâhil. Lezyon fikri daha sonradan oluştu; annemin hastalığından dolayı. Benim şiirimi matbu bir twet olmaktan kurtaran en önemli şeyin şiirlerin bir altyapısının olması ve gelişi güzel yazılmamış olmasıdır.

Şiirlerinin hepsinde tıbbi terminolojiden faydalanıyorsun. Bu durum bazı şiirlerinde sade bir değintiden fazlası olmasa da bazılarında ise süreklilik arz eden ve değişkenliklerle devam eden bir örüntü hâlini alıyor. Yer hararetli bir tavırla bir travmaya girişiyorsun yer yer dehşetli yalınlığıyla bir vakayı gözlemliyorsun. Seni böylesine kantırak bir meselenin şiirini yazmaya teşvik eden nedir?

Bu kitabı ve içindeki şiirleri yazmaya kısa bir süre içerisinde karar verdim. Annem epilepsi hastası, beyninde lezyon var. Bir epilepsi nöbetinin akabinde nöroloji polikliniğinden sıra alıp onu muayeneye götürmüştüm. Öncesinde MR çekilmişti lezyonun durumu için (büyüme vs. var mı diye). Daha sonra muayene oldu, lezyonda büyüme yoktu fakat nöbet sıklığının artmasından dolayı doktor ilaç dozunu artırmıştı. Epixx tablet kullanıyordu annem. Muayene sonrası eve geldiğimizde şu dizeleri mırıldandım: 

“Japon olmasa da annemin de lezyonu güzel 

Bize şurdan bi MR ve EEG randevusu lütfen 

Epixx 500 mg 2X1 başlayalım.”

Bu kısa şiir ile başladı “lezyon”un yolculuğu. Neden anneme ithaf edebileceğim, tıp terimleri içeren bir şiir kitabı yazmayayım, dedim. Araştırmalar yaparak -kendim de sağlık çalışanı olduğum için- bu tarz şiirler yazdım ve bir kitap dosyası oluştu. Kısaca, annemin hastalığı beni bu şiirleri yazmaya iten sebep oldu, diyebilirim. 

Lezyon, dokuda meydana gelen semptomatik lekelerin tıpçası. Hashtagli şiirlerinle olayların leke-vari ilerleyişlerine eğildiğini söyleyebilirim. Fakat lezyonun bu kadar aşikâr bir alakadan fazlası olması gerektiğini düşünüyorum. Bazı şiirlerinde lezyonu bir “kişiymişçesine” gösteriyorsun. Ona annenin ağzından şiirler okutuyor, hatta enflasyonla mücadele etmeyi öğrenmesini telkin ediyorsun. Her lezyonun ölü olduğunu itiraf ediyorsun fakat aynı zamanda en sonda, lezyonun ölümünü ilan etmekten de çekinmiyorsun. Lezyon kimdir? Lezyonun ölü-varlığı bir doku kargaşasına delalet ediyorsa şayet ölümüne bir nekahet muştusu diyebilir miyiz? Lezyon yaşarken ölüyse ölüyken yaşaması muhtemel midir?

Lezyon, bir tomografi filmini açıp incelendiğiniz zaman somuttur ancak bu kitaptaki şiirleri okurken soyuttur. Lezyon budur benim için. 

Lezyon, inorganik bir tıp terimleri sözlüğü müdür yoksa bir tıp terimleri sözlüğünün potansiyel poetik / politik fasikülü müdür?

Lezyon’a kısa bir tıp terimleri sözlüğü diyebiliriz. Şiirleri yazarken zorlanmadım çünkü kendim terimlere hâkimim fakat tıpla alakası olmayan birisinin kitabı okuduğu zaman elinde bir tıp sözlüğü İle gezinmesi gerekebilir. Bu sebepten dolayı kitaba “poetik fasikül” olarak bakmak daha makul.

edebiyathaber.net (22 Nisan 2023)

Yorum yapın