Yazarın Odası: Arzu Karadağ | Meltem Dağcı

Ocak 5, 2023

Yazarın Odası: Arzu Karadağ | Meltem Dağcı

Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Şair Arzu Karadağ’ı, kardeşi İlhan Karadağ ile konuştuk.

Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?

Ablam yazılarını yazarken çok özel bir yer seçmez. Evde genellikle aksam saatlerinde yazılarıyla ilgilendiği için kendi çalışma odasında bir mum yakıp sessiz ve mistik bir havada şiirlerini yazar. Ama daha önceki zamanlarda, özellikle yaz aylarında mutfak masası üzerinde çay eşliğinde çalıştığını çok gördüm. Bazen yolculuk sırasında, bazen normal bir anda aklına gelenleri not alıp bunların üzerinde sonradan çalıştığını biliyorum. Zaten şair olmak hayatın içinde gördüklerinizi, sezdiklerinizi, süzdüklerinizi kendi kelimelerinizle yorumlamak değil midir? Ablamda gördüklerini veya onun dikkatini çeken anları, olayları kelimeleriyle ölümsüzleştirmede usta bir şairdir.Evin içinde, gece kalkıp su içmeye gittiğimde çoğu kez onu şiirleri üzerinde çalışırken görmüşümdür. Şiir daha genel olarak edebiyat; bir arinin bal yapması gibidir, uzun süre birçok çiçekten beslenirsiniz ve ortaya sizin kaleminizden duygularınızı, düşüncelerinizi diğer insanlara yansıtırsınız.

Kardeşinizle yazı/ okuma üzerine neler paylaşırsınız?

Ablamdan şiir ve edebiyat konusunda birçok şey öğrendim. O genelde sanat, özelde şiiriyle hayata ortak olmaya çalışan biri. Bazen ben de şiir yazıp ona okuturdum. Düşüncelerini öğrenir ve daha güzel nasıl ifadeler kullanmam gerektiğini sorardım. Ama bütün bunların ötesinde ablamın şiir ve edebiyat tutkusundan, adanmışlığından bir insanın hayatında kendi hayallerinden vazgeçmeden, bunu gerçekleştirmek için neler yapması gerektiğini öğrendim. Lise yıllarının başlarında bana verdiği kitaplarla okumayı sevdirdi bana. Çoğu zaman kütüphanesinden seçtiğim kitapları alıp okudum. Ailede edebiyata düşkün bir kişinin olması ister istemez diğer aile fertlerini olumlu olarak etkiliyor. Onun sahip olduğu okuma kültüründen ve şiir tutkusundan etkileniyorsunuz.

Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?

Bir şairin yazdığı şiirleri ilk okuyan olmak bence çok güzel bir duygu. Yayına hazırladığı kitabı veya bir şiir dosyasını alıp incelemek, bu duruma ilk şahit olan insanlardan biri olmak onur verici. Ablamla şiir üzerine konuştuğumuz çok zaman olmuştur. Bir şiirinin başlığı veya kitaplarının düzenlenmesi ile ilgili konuşup bizim fikir ve görüşlerimizi öğrenmeyi seven birisidir.

Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?

Ablamın şiir yazarken vazgeçemediği en önemli ritüeli çay ve gecenin içinde kendi dünyasında kalmasıdır. Tabi bu sadece kendini o anda şiire hazırlama ve içindeki duyguların kalemine yansımasının bir başlangıcı. Birde yazdığı şiirler üzerinde ciddiyetle çalışan ve tekrar tekrar gözden geçiren yani hassas bir şekilde şiirleri ile ilgilenen bir şairdir. Ayrıca çalışma odasının otantik bir havası vardır. Kitapları ve taşlarıyla beraber kendisine ait çok güzel bir şiir dünyası var.

Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?

Evin her noktasında kitapları vardır, alıp devam edebileceği kaldığı yerden. En son Ernest Hemingway okuyordu, ama okuyacağı kitapları başucunda sıralar, John Carey- Şiirin Kısa Tarihi, Jay Parini -Şiir Neden Önemlidir? Ho Chi Minh- Hapishane Günlüğü Şiirleri şu sıralar okudukları.

edebiyathaber.net (5 Ocak 2022)

Yorum yapın