Yazar çocuğu olmak kolay mı?

Temmuz 13, 2015

Yazar çocuğu olmak kolay mı?

matbaacilik_oyuncagi_kapak.inddYiğit Bener’in çocukluğundan başlayarak yazar olma hikâyesini anlattığı Matbaacılık Oyuncağı, Can Çocuk etiketiyle yayımlandı.

Peki, yazarlar neden yazar olurlar? Bunu babama artık soramayız ne yazık ki, çünkü babam yıllar önce vefat etti. Ama dilerseniz ben cevap vermeye çalışabilirim… Her yazarın öyküsü farklıdır, her birinin yazar olma nedeni ayrıdır. Örneğin ben babamın bana aldığı matbaacılık oyuncağı sayesinde yazar oldum diyebilirim. İşte birazdan size bunu anlatmaya çalışacağım,” diyor Yiğit Bener ve Matbaacılık Oyuncağı’nda bize çocukluğundan başlayarak yazar olma hikâyesini anlatıyor. Bu kitapta gazetecilik mesleğinin zorluklarından matbaacılığa, düşünce özgürlüğüyle ilgili değinilere ve yazar olmanın püf noktalarına dek pek çok şey bulacaksınız.

Üstelik size bir sır verelim mi? Bu kitabın kahramanları arasında değerli edebiyatçılarımızdan, yazarın babası Erhan Bener ve amcası Vüs’at O. Bener’le birlikte, yazarın dayısı değerli ressam ve gazeteci Fikret Otyam da yer alıyor.

Yiğit Bener’in çocukluk anılarıyla bugünün teknoloji gürültüsünden uzaklaşıyor ve odaları daktilo seslerinin doldurduğu bir döneme gidiyoruz.

“Çocukken benim için babam, odamda otururken uzaktan gelen bir daktilo sesiydi.”

***

“Gerçekleri dile getirmenin ne kadar riskli bir iş olduğunu sanırım o gün öğrendim. ‘İfade özgürlüğü’ denen kavram gerçekten çok önemliymiş. Dürüst gazetecilerin işi zormuş. Ya kaleme aldıkları gerçekleri büyükleri, patronları ya da hükümet beğenmezse?”

***

“Sık sık, şu yazarlar ne sıkıcı insanlar! derdim. (İçimden tabii!) Bir masal anlatmasını bile bilmiyorlar. O zamanlar öyle düşünürdüm. Meğer biliyorlarmış! Meğer bizimkiler çocuklara değil, büyüklere masal anlatıyorlarmış. Çünkü aslında ‘roman’, ‘öykü’ dediğiniz nedir ki? Bal gibi, büyükler için yazılmış masallar, hikâyeler…”

***

“’Aman ne de güzel yazmışsın, pek hoş,’ türü kibar laflar ettiler etmesine ama adam köpek hikâyesine neden fil resmi koyduğumu anlayamadı. ‘Aslında bu bir köpek sayılır,’ dediysem de bir türlü ikna olmadı. Büyükler böyledir işte. Küçük Prens romanını okumuşsunuzdur eminim, o kitapta da boa yılanının yuttuğu fili büyüklerin nasıl şapka sandığı anlatılır. Demek ki okurun düş gücü kıt olunca, yazarlar bazen anlaşılamıyorlarmış.”

Yiğit Bener

Çocukluğunun yarısını Fransa’da yarısını Türkiye’de geçirdi; bir dönem Belçika’da yaşadı. Tıp okudu ve bir süre doktorluk yaptı. Şu anda kitap çevirmenliği ve sözlü çeviri yapıyor; bu alanda üniversitede ders veriyor. Roman, öykü, deneme türünde kitapları var. Özgür Rosto ve Yaramaz Babamla Beter Amcanın Maceraları adlı kitapları Can Çocuk Yayınları’ndan çıktı.

edebiyathaber.net (13 Temmuz 2015)

Yorum yapın