Unutmanın ve hatırlamanın romanı: “Kalbin Durduğu Bütün Zamanlar”

Eylül 9, 2025

Unutmanın ve hatırlamanın romanı: “Kalbin Durduğu Bütün Zamanlar”

Polat Özlüoğlu’nda bireysel hafıza ile toplumsal belleğin kesiştiği noktada yankılanan güçlü bir ilk roman: “Kalbin Durduğu Bütün Zamanlar”…  Meşhur’un yolculuğuna tanık olacağımız roman, İthaki Yayınları’ndan çıkıyor.

“Acılar diniyor, anılar köreliyor.’  …

‘‘Diniyor, köreliyor dedim, evet, ama kayboluyor, demedim.’’

Polat Özlüoğlu’nun, 12 Eylül’de raflarda yerini alacak “Kalbin Durduğu Bütün Zamanlar” adlı eseri açılışını Macar yazar Agota Kristof’un “Kanıt” adlı romanından yapıyor.

Beş öykü kitabından sonra, 384 sayfalık bir romanla okurların karşısına çıkacak olan Özlüoğlu; “Meşhur’un yolculuğu başladı… Onunla konuşun, dertleşin, dinleyin, yalnızlığını, acılarını, umudunu paylaşın. Bireysel hafıza ve toplumsal belleğin kesiştiği noktada unutmamak, hatırlamak, hayata tutunmak, yeniden başlamak üzerine bir roman…”  diyor.

Bir kadın… Adı Meşhur.

Çocukluğu kimsesizlikle, gençliği yasaklı yıllarla, kadınlığı suskunlukla örülmüş bir hayat yaşadı. Karanlığı, yalnızca meydanlarda değil zihinlerde de derin izler bırakan 12 Eylül 1980 darbesi, onu uzun yıllar bir gölge gibi takip etti. Ancak sığındığı peruk dükkânında yalnızlığından sıyrılarak hem hayata tutundu hem de görünen görünmeyen, yas ve korkularının ağ tuttuğu onca yarasını örttü.

“Kalbin Durduğu Bütün Zamanlar” yalnızca bir roman değil, yakın tarihin onarılması güç travmalarını en sert hâliyle belgeleyen edebi bir kayıt. Özlüoğlu, kırılgan üslubuyla ortak hafızadaki işkencelere, kayıplara, yarım kalmış hayallere ayna tutuyor.

Kaç kez durmuş ancak direnerek hayata tutunmuş tüm kalplere…

“Bütün hikâyeler birbirine benziyordu. Bütün filmler aynı hikâyeyi anlatıyordu. Sanki hepsini aynı adamlar yapıyordu. Hepsinin faili aynı kişilerdi. İşkencelerin şekli şemaili bile aynıydı. Bütün kötü adamlar birbirine benziyordu. Yaşanan acılar da, açılan yaralar da, kırılan, dağılan kemikler de, kanayan dudaklar da aynıydı. Ölüler bile birbirine benziyordu. Kurbanların çektiği acılar değişmiyordu. Acı yuva yapıyordu içlerine. Kimliksiz, benliksiz, aidiyetsiz bir ortaklık vardı yaşananlarda. Kıyamet bu muydu? Herkesin birbirinin aynı olması mıydı? Herkesin birbirine benzemesi miydi?”

YAZAR HAKKINDA:

1974’te İzmir’de doğdu. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde okudu. 2015 yılında ilk öykü kitabı Günlerden Kırmızı ve 2017 yılında ikinci kitabı Hevesi Kirpiğinde Notabene Yayınları’ndan çıktı. 2019 yılında Peri Kızı Af Buyrun kitabı Can Yayınları’ndan yayımlandı. 2021 yılında Metis Yayınları’ndan çıkan Erkekler Yalnızlıklar – Murathan Mungan’ın Seçtikleriyle seçkisinde “Evde Bekleyen Biri” öyküsüyle yer aldı. 2022 yılında Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar ve 2023 yılında Sahi Adım Neydi adlı kitapları İthaki Yayınları tarafından yayımlandı. Özlüoğlu; Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar kitabıyla 2022 yılında 7. Antalya Edebiyat Günleri Yılın En İyi Öykü Kitabı Ödülü’ne, 2023 yılında Fakir Baykurt Öykü Kitabı Ödülü ve 34. Haldun Taner Öykü Ödülü’ne layık görüldü.

Yorum yapın