Stefan Zweig’dan kısacık bir hayatın öyküsü: “Mary Stuart”

Nisan 20, 2016

Stefan Zweig’dan kısacık bir hayatın öyküsü: “Mary Stuart”

mary stuart_kapakStefan Zweig’ın Mary Stuart”adlı biyografisi, Kasım Eğit ve Yadigar Eğit çevirisiyle Can Yayınları tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

“Açık ve belirgin olan, kendi kendini anlatır; gizemin etkisi ise yaratıcıdır. Belirsizlik perdesinin gölgelediği tarihsel kişiler ve olaylar bu nedenle hep yeniden yorumlanmak ister. Mary Stuart’ın yaşam trajedisi, tarihsel bir soruna dair gizemin tükenmeyen cazibesine klasik bir örnek olarak gösterilebilir. Dünya tarihinde belki de başka hiçbir kadın edebiyata bu kadar çok konu olmamış, dramlarda, romanlarda, biyografilerde ve tartışmalarda böylesine çok konu edilmemiştir. Mary Stuart, üç yüz yılı aşkın bir süre boyunca yazarları hep cezbetmiş, biliminsanlarının ilgisini çekmiştir; insan onun kişiliğini, dinmeyen bir enerjiyle yeniden şekillendirmeye kendini hâlâ mecbur hissetmektedir. Çünkü karmaşık olan her şey açıklığa, karanlık olan aydınlığa kavuşmak ister.”

Stefan Zweig, ünlü İskoç Kraliçesi Mary Stuart’ı bu sözlerle tanıtır. Altı günlükken İskoçya kraliçesi olan Mary Stuart’ın gerilim romanlarına taş çıkaran yaşamöyküsü ilk kez 1935’te yayımlandı. O günden bu yana yazarın en çok okunan ve bilinen biyografilerinden biri Mary Stuart. Zweig’ın bir başka giyotin kurbanını anlattığı Marie Antoinette kitabındaki gibi bu İskoç kraliçesinin hayatını da talihsizlikler belirliyor.

Biyografilerinde daima toplumsal rollerin ardındaki insana, olayların ardındaki duygulara yoğunlaşan Zweig’ın Mary Stuart’ı, düşmeyen temposuyla gerilim romanlarını aratmayacak türden…

Stefan Zweig

1881’de Viyana’da doğdu. Avusturya, Fransa ve Almanya’da öğrenim gördü. Savaş karşıtı kişiliği ile dikkat çekti. 1919-1934 yılları arasında Salzburg’da yaşadı. Nazilerin baskısı yüzünden Salzburg’u terk etmek zorunda kaldı. 1938’de İngiltere’ye, 1939’da New York’a gitti, birkaç ay sonra da Brezilya’ya yerleşti. Önceleri Verlaine, Baudelaire ve Verhaeren çevirileriyle tanındı, ilk şiirlerini ise 1901’de yayımladı. Çok sayıda deneme, öykü, uzun öykünün yanı sıra büyük bir ustalıkla kaleme aldığı yaşamöyküleriyle de ünlüdür. Psikolojiye ve Freud’un öğretisine duyduğu yoğun ilgi, Zweig’ın derin karakter incelemelerinde ifade bulur. Özellikle tarihsel karakterler üzerine yazdığı yorumlar ve yaşamöyküleri, psikolojik çözümlemeler bakımından son derece zengindir. Zweig, Avrupa’nın içine düştüğü siyasi duruma dayanamayarak 1942’de Brezilya’da karısıyla birlikte intihar etti.

edebiyathaber.net (20 Nisan 2016)

Yorum yapın