Nazlı Karabıyıkoğlu’ndan, “Her şeyin sonundayım” adlı kitap üzerine bir yazı

Zarfına Sığmayan Mektup “Nasıl olsa çözülecekti ellerim. Ve ben düşecektim boşluğa.” Tezer Özlü Sevgili Tezer, Sevgili Edgü, Mektuplarınızı okudum. Neredesiniz şimdi? Zarfına sığmayacak bu mektubu hiç okumayasınız diye yazıyorum. Mektuplaşmalarınızın bir kısmının toplandığı kitabınızı, uzun bir seyahate çıkarken son anda yanıma aldım. Çantamda benimle birlikte, Kuzey Denizi’ne kadar geldiniz. Oysa ben Tezer’in ilk mektubundan sonra, … Read more

Osman Namdar’dan, Erkan Öztürk’ün, “Hüzün Seremonisi” adlı romanı üzerine bir yazı

Yalnızlıkta hüzün var Dünya anlamla, anlamıyla var. İnsan, yaşamı ve yaşadığı dünya anlamlı ise mutludur. Yaşamı anlamlı kılan da diğer insanlar ve dış dünya ile kurduğumuz bağdır. Dış dünyanın ve diğer insanların bizim var oluşumuzu onaylaması; bu onayı da bizim hissetmemiz gerekir. Böyle bir dünya başka insanlarla olabilirlik düzeyine kavuşur; paylaşılan ilişkiler, kurulan iletişim ve … Read more

Melike Uzun’dan, Dostoyevski’nin “İkiz” adlı kitabıyla ilgili bir yazı

İkiz “…İşte şimdi gözlerinin önüne sonsuzca bir gece bağlıyorlar/ Ama şu anda,/ Damarlarında dolaşmakta olan kan daha da renkli/ Ve bu kandan/ Pırıltılı dalgalar halinde akan/ Bütün bir yaşam fışkırıyor./ Ve o/ Bu anda, şu ölüm anında/ Kaybedilmiş bütün bir geçmişi/ Ruhunda yeniden canlandırıyor;/ Bütün bir yaşam yeniden uyanıyor içinde…”(İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar, Stefan Zweig, … Read more

Pelin Temur, Paul Ricoeur’un “Eleştiri ve İnanç” adlı kitabı üzerine yazdı

Boşlukta Dönen Kıskaç Eleştiri Ve İnanç, Fransız düşünür Paul Ricoeur’un 1994 ve 1995 yıllarında François Azouvi ve Marc de Launay’a verdiği uzun söyleşiden oluşan bir kitap. Söyleşi, yazarın çalışma odasında yapılmış. Bir filozofun çalışma odasında karşılaşmayı umduğunuz tüm hayaletlerle karşılaşıyorsunuz okurken: Düşüncesi üzerinde etkili olmuş düşünürler, yazarlar, çerçevelenmiş fotoğraflar, gazete kupürleri, not edilip peşine düşülmemiş … Read more

Onur Işık, Ertuğ Uçar’ın “Dünyayı Seyretmek İçin Bir Yer” adlı kitabı üzerine yazdı

Yine seni seyrettim! Sonsuz maviliğin kıyısında, ortasında ya da biraz uzak bir kenarında rastlarız onlara. Zaman zaman mahzunluğu gövdesine yapışan yosunlardan okunan deniz fenerlerinden bahsediyorum. Denizin ve denizcilerin bu hüzünlü ama mağrur arkadaşını Ertuğ Uçar’ın kitabı Dünyayı Seyretmek İçin Bir Yer karşıma çıkardı tekrardan. Tekrardan diyorum çünkü bu güzel öykü kitabı geçen sene bir yolculuk … Read more

Melike Uzun, Rita Felski’nin “Edebiyat Ne İşe Yarar?” adlı kitabı üzerine yazdı

Edebiyat Ne İşe Yarar sorusu  edebiyatın işe yaramayabileceği ya da en azından bazılarının bu tezi savunuyor olabileceği düşüncesini içinde bulundurmaz mı? Hatta daha da ileri gidersek bu tümcenin, edebiyat bir işe yaramaz, yargısını vurgulamak için kurulduğunu bile söyleyebiliriz. Son zamanlarda kimsenin açıkça söyleyemediği, pek çok kişinin, özellikle doğum tarihi bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasına denk gelenlerin, aklından sıkça geçirdiği … Read more

Fadime Uslu, İshak Reyna’nın derlediği, “Yazarın Kuramı-Eserimi Nasıl Yazdım?” adlı kitap üzerine yazdı

Yazarının Kaleminden Yapıtların Yaşamöyküleri Genel olarak, tanımı ve yorumu en çok yapılan sanattır edebiyat. Eleştiri kuramlarının her birinin kendine özgü dili, yöntemi, ilkeleriyle edebi eser her defasında yorumlarla yeniden inşa edilir, düzenlenip yeniden yapılandırılır, yapıbozumla parçalara bölünerek göstergelerinin izinde anlam üretimi sürekli çoğaltılır. Eserin, eserle birlikte sanatçının estetik ideolojisini, hakikatini ortaya çıkarmaya çalışır. Günümüzde olduğu … Read more

“Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık!” | Emrah Polat

“Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık!” Bu cümleyle Dostoyevski, memur Akaki Akakiyeviç’in hikâyesinin anlatıldığı Palto adlı öyküye göndermede bulunarak Rus ve dünya edebiyatında önemli yer tutan gerçekçilik akımının köklerini Gogol’e dayandırır. Bir manik-depresif olan Nikolay Vasilyeviç Gogol (1809-1852) ilk atağı geçirdiği 31 yaşından sonra dönemin tedavi yöntemleri nedeniyle büyük acılar çekti ve birkaç kez intiharın eşiğinden döndü. … Read more

M. Hakkı Yazıcı’dan, “Abidin’i Yitirmek” adlı öykü

Dizüstü bilgisayarı ve dosyalar…Çantası, içinde tomar tomar kağıtlar,…  “Ne kadar pasaklıyım,” diye kızdı kendi kendine…Uçları kıvrılmış, tiftiklenmiş, üzerine çay, kahve dökülmüş, sigara külü düşürülüp ortası yanmış kağıtlar… Tasdikli bilançolar, gelir tabloları, ayrıntılı mizanlar, faaliyet Raporları, hazirun cetvelleri… Her gün evden bankaya, bankadan eve taşıyıp durduğu bütün bu ıvır zıvırla dolu çantası, bilgisayarı elinde, topuklu ayakkabılarının … Read more

Yaşasın video öykü! (2-uygulama)

Edebiyathaber’in video-öykü uygulamasına bu kez yirmi iki kişi, yirmi üç öyküyle katıldı. Bunlardan on birini; çağrışım yoğunluğu, içerik, dil,  özgünlük ve olgunluk ölçütlerini göz önünde bulundurarak yayımlamaya karar verdik. Öyküleriyle katkıda bulunan herkese teşekkür ediyoruz. Video-öykü çalışmasını yeni uygulamalarla sürdüreceğiz. Melike Uzun       GÖZLER                             … Read more

Edebiyat Haber, beş okuruna Alain de Botton’un “Ateistler İçin Din” adlı kitabını armağan ediyor.

7 Aralık 2011 Çarşamba günü saat 15.00'da Edebiyat Haber’in facebook sayfasında yer alacak soruya bir gün boyunca yanıt verilebilecek. Kazananların listesi 8 Aralık 2011 Perşembe günü saat 15:00'da açıklanacak.  Tanıtım Bülteninden: Modern dünyanın seküler düzeninde yaşayan insanlar dinlerle olan bağlarını ya tamamen koparmış ya da en aza indirgemişlerdir. Oysa dinlerin eğitimden sanata kibarlıktan dayanışma duygusuna uzanan çok farklı alanda geliştirdikleri yaklaşımlar, derinlikleri, … Read more

Edebiyat Haber, beş okuruna Karin Fossum’un “Pus” adlı romanını armağan ediyor.

28 Ekim 2011 Cuma günü Edebiyat Haber’in facebook sayfasında yer alacak soruyu bilenler arasından yapılacak çekilişle, beş kişi  Karin Fossum'un “Pus” adlı romanını kazanacak. Edebiyat Haber facebook sayfasında yer alacak soruya, 28 Ekim 23:59’a kadar yanıt verilebilecek ve kazananların listesi 29 Ekim'de aynı sayfada yayımlanacak.  Tanıtım Bülteninden NORVEÇ POLİSİYESİNİN KRALİÇESİ KARIN FOSSUM’DAN UNUTMAYACAĞINIZ BİR DEDEKTİF: KONRAD SEJER GÖL KENARINDA ÖLÜ BİR KIZIN ÇIPLAK BEDENİ BULUNUR… … Read more