2023’te Türk Edebiyatı’nın ilk 11’i | Metin Celâl

2023’ün çok satanları listelerinde klasiklerin yanında yılın yeni kitapları olarak Murathan Mungan’ın 995 km, Ayfer Tunç’un Kuru Kız, Kaan Murat Yanık’ın Sular Üstünde Gökler Altında, Elif Şafak’ın Kayıp Ağaçlar Adası, Hatice Kübra Tongar’ın Çeyiz, Tarık Tufan’ın Âşıklara Yer Yok ve İskender Pala’nın Aşk Hikayesi yer aldılar.   2023’ün en önemli projesi Dergâh Yayınları’ndan geldi. Sakine Korkmaz’ın … Read more

2023’te Dünya Edebiyatı’nın ilk 11’i | Metin Celâl

2023 önceki yıllardan farklı geçmedi. Her şeyin fiyatı inanılmaz bir şekilde artarken biz kitapseverler kitap fiyatlarındaki artıştan yakındık. Sanki kitap fiyatları diğer ürünlerden daha çok artıyormuş gibi algıladık. Bu da kuşkusuz kitap alımlarımızı olumsuz yönde etkiledi ve yayıncılık sektörüne olumsuz olarak yansıdı. Kitap üretim sayıları düşmeye devam etti. Okurlar kitap alışverişlerini yüksek indirim nedeniyle internete … Read more

Türk edebiyatının bohemleri kimlerdi? | Metin Celâl

“Bohem” deyince akla Paris gelir. Türkiye’de bohemler olabileceği, üstelik bunların Necip Fazıl Kısakürek, Peyami Safa, Mahmut Yesari ve Aka Gündüz gibi yazarlardan oluşabileceği pek akla gelmez. Çünkü günümüzden baktığımızda Necip Fazıl Kısakürek, Peyami Safa gibi isimler olsa olsa Bohem’e karşı olur diye düşünürüz. Oysa bu değerli yazarların bohem bir hayat tarzını sürdürdükleri yılları olmuş. Bu … Read more

Hoş sohbet bir kitap detektifinin keşifleri | Metin Celâl

M. Şeref Özsoy’u Orhan Veli tutkusu ile tanıdım. 2000 yılında Beyoğlu’nda Orhan Veli Şiir Evi’ni ve orhanveli.net internet sitesini açmıştı. “Kanık’sadığım Biri Orhan Veli”, “Kılavuzu Şair Olanın” ve “Erol Güney’in Ke(n)dişi” (Haluk Oral ile birlikte) adlı üç kitabı var. Milliyet Sanat, Adam Sanat, Varlık, Yasakmeyve, Aksak Kurbağa, Öküz, Kitap-lık gibi pek çok dergide Türk edebiyatçılarının … Read more

Edebiyat matinelerinin yıldızları kimlerdi? | Metin Celâl

Doksanlı yıllar… Beyoğlu yeni bir silkinişte. Her yer bar ve kafelerle dolmuş. Barlar ayakta kalabilmek için yenilikler peşinde. Galatasaray’dan Tophane’ye inen yolda ince uzun bir bardayız. Sanırım Meis Bar’ın ilk yeriydi. Oldukça kalabalık. Küçük sahnede bir “şair” şiir okuyor. Kimsenin ilgilendiği yok. Arka arkaya şairler sahneye çıkıyor nadiren bazı şairlere küçük alkışlar, bazen laf atmalar, … Read more

“Spolier verme!” ya da edebiyat eserlerinin yirmi ortak teması | Metin Celâl

Spoiler, “bir şeyin değerini veya miktarını azaltan ya da tamamen yok eden” anlamında İngilizce bir sözcük. Yakın dönemde Türkçeye yerleşti. Genel kullanımı “spolier vermek” şeklinde. Bir romandan, filmden, diziden ya da tiyatro eserinden konuşuyorsanız hemen birileri atılıyor; “Sakın spolier verme!” “Spoiler vermek”, bir eserin konusu veya detayları hakkında bilgi vermek anlamına geliyor. Bir eser okunmadan, … Read more

Goethe’nin büyük sınavı | Metin Celâl

Goethe’yi dünya edebiyatının en büyük ustalarından biri olarak tanırız ama onun aynı zamanda önemli bir devlet adamı olduğunu bilen pek yoktur. Goethe, Kasım 1775’te Weimar’a gelmiş. 26 yaşındaymış. Saksonya-Weimar-Eisenach!ın yani Saksonya Büyük Dükalığı’nın başkentine davet edildiğinde Avrupa çapında ünlü bir yazarmış. Dük Carl August’un güvenini kısa sürede kazanmış. Dük eyaletin yönetimine yardım etmesini önerdiğinde Goethe biraz … Read more

Çok mâlûmatlı bir yazardan “muhitler arkeolojisi” | Metin Celâl

Taner Ay’ın yaptığını “kültürel tarih okumaları” diye tanımlıyor Orhan Tekelioğlu. Taner Ay kitapları, dergileri, gazeteleri farklı bir bakış açısıyla okuyor. İğne ile kuyu kazar gibi onlardan derlediği bilgilerin peşine düşüyor. Doğruluklarını sorguluyor. Tapu, mezarlık, vakıf kayıtlarını inceliyor. Oralardaki bilgilerle kitaplarda yazılanları karşılaştırıyor ardından da tatlı dille kaleme alıyor.  Sonra da biz bu yazıları “deneme” diye … Read more

Edebiyat eşittir roman ya da “Seksenli yıllarda edebiyat” | Metin Celâl

“Türkiye’de ‘80’ler, siyasi, iktisadi ve büyük bir toplumsal dönüşümün miladıdır. Travmaların, yeni bir insan ve toplum tipinin, arayışların olduğu kadar kayboluşların, dahası yeni bir ‘dünya’nın habercisidir…” diye tanıtılıyor Mete Kaan Kaynar’ın yeni derlemesi “Türkiye’nin 1980’li Yılları” (İletişim yay.). Geniş yazar kadrosuyla seksenli yılları enine boyuna, hemen her açıdan ele alma amacında, 1272 sayfalık kapsamlı bir çalışma.  … Read more

Kült yazarın düşman dille mücadelesi | Metin Celâl

Ágota Kristóf, Türkiye’de geç keşfedilip çok sevilen yazarlardan. Başyapıtı sayılan üçlemesi, Büyük Defter 1987’de, Kanıt 1988’de, Üçüncü Yalan 1993’de Afa Yayınları’ndan çıkmıştı. Esas ilgiyi “Büyük Defter – Kanıt – Üçüncü Yalan” üçlemesinin tek kitap halinde Yapı Kredi Yayınları’ndan 2010’larda yeniden yayınlanmasıyla gördü. Kült kitap haline gelen eser 10. Baskıya ulaşmış. Yeni baskılar geciktiğinde okurun nasıl … Read more

Bilge Karasu Beyoğlu’na döndü, siz neredesiniz? | Metin Celâl

“Beyoğlu’nun belli bir dönemini yaşayıp sevmiş olanlar vardır. Beyoğlu’nun yenilenişi bu yaşamlardan kısa, çok daha kısa dönemler içerisinde gerçekleştiği için, her kuşak Beyoğlu’nun öldüğünü, geçtiğini, geçmişe karıştığını, haklı olarak, söyleyebilmiştir. Biraz –ama çok az– abartılacak olsa şöyle denebilir sanırım: Herkes çocukluğunda bir Beyoğlu tanımış, ortayaşına doğru o Beyoğlu’nun yıkılıp göçtüğünü görmüş, ortayaşıyla biraz ötesinde yeni … Read more

40 yıllık eleştirmeni tanıyor muyuz? | Metin Celâl

“Türkiye’de eleştirmen yok!” şair ve yazarların en sevdiği cümleyse, “Akademisyenler eser vermiyor, eleştiri yazmıyor” da ikincisidir. Hatta bu cümleyi “akademi hiç çalışmıyor”a da genişleten toptancı yargılar da vardır. Akademisyenlerin lisansüstü ve doktora çalışmalarından sonra eser vermediği yaygın bir kanıdır. Uzaktan bakarsanız bu görüşler doğru görünebilir. Ama yakınlaşıp ne olup bitiyor diye incelerseniz eleştirinin olduğunu ve … Read more