Öykü: Başkanın ziyareti | Hüseyin Kılıç

Şubat 15, 2022

Öykü: Başkanın ziyareti | Hüseyin Kılıç

Şu fotoğrafa bakar mısınız? Ne kadar güzel, güneşli bir gün. Kebapçının önünde üç adam gülümsüyor. Belli ki iki kişi var fotoğraf çeken. İkisi sağa, biri sola bakıyor.

Sol baştaki beyaz saçlı Adem Başkan. Şehrin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı. Ortadaki minyon tip yılların duayen gazetecisi Selim Gürdeniz, elindeki not defteri yılların alışkanlığı olsa gerek. Gazeteciye yapışmış olan tombul abimiz ise kebapçının sahibi Erkan.

Üçlünün arkasındaki tentede kebapçının ismi gururla yazıyor: “Kebapçı Erkan” Çok da yaratıcı değil, evet. Tentenin altından dükkânın bahçe masaları var. Masalardan birindeki iki müşteri de kareye girmiş. Erkeğin güldüğü seçiliyor. Kadının sadece paltosu ve saçlarının bir kısmı görünüyor.

Kebapçı Erkan reklam yapmayı sever. Bu resmi de Facebook’a koyup şöyle yazmış: “Türkiye’nin tanınan gazetecilerinden Selim Gürdeniz ve Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Adem Karakurt bizleri işyerimizde ziyaret ettiler. Kentimize hoş geldin Selim Gürdeniz!” Tamı tamına üç yüz beş kişi bu fotoğrafı beğenmiş. Kim bilir ne düşünerek beğenmişlerdir. “Helal olsun Erkan Abime” ya da “Tabii gidecek, ondan ala kebapçı mı var?” ya da “Amcaoğlu geçen de beni beğenmişti ayıp olmasın” ya da ya da “Üç kağıtçıya bak kesin yoldan çevirmiştir adamı ama ben yine de beğeneyim.” İnsanoğlu çeşit çeşit, herkes kendi deneyimlerine bakışına göre bir yorum ortaya koyuyor işte.

Kesin bir dille söyleyebilirim ki yukardaki farazi yorumlardan gerçeğe en yakın olanı sonuncusu. Kesin diyorum, zira olaylar tam olarak gözümün önünde, hanımla yemeğimizi bitirmiş çay içerken gerçekleşti. Tentenin altındaki iki yabancı, kimse bilmese de biziz.

Kebabımızı yemiş çay içiyorduk olaylar başladığında. Hanıma arkadaki Kebapçı İsmet’in tentesindeki fotoğrafları göstermiştim. İsmet’in ünlülerle olan fotoğrafları ve “Bu Lezzeti Sizde Tadın” yazısı vardı. Bir süre inceledikten sonra ünlülerin orda kebap yemediklerine, yoldan geçerken mecburen fotoğraf çekindiklerine karar vermiştik. Ünlülerin Selçuk Yöntem gibi dava açsalar tazminat alıp almayacaklarını aklımdan geçirdiysem de hanıma bunu söylememiştim.

Söylemeye fırsat olmadı aslında. Zira yolda çevirebileceği müşteri avındaki garson hızla içeri girip “Başkan geliyor Erkan Abi,” diye seslenip hızla dışarı çıktı. Bizim dikkatimiz de ister istemez ona yöneldi. Dönünce zaten dar olan yolda karşıdan gelenleri durdurabileceğine emin olduğu bir nokta belirleyen garson, komutanın geldiğini gören bir asker gibi kıyafetine çeki düzen verdikten sonra hazır ola geçti. Nihayet Başkan dükkanın önüne yani tam bizim hizamıza geldiğinde de tekmil verir gibi “Hoşgeldiniz Başkanım, Erkan abi de içerde, buyrun bir çayımızı için,” diyerek Başkanı, gazeteciyi ve fotoğraflarını çekmek üzere peşlerinden gelen hanım ablayı durmak zorunda bıraktı. Bekleyeceklerine emin olduğu anda da içeri seslendi “Erkan Abi, Başkanımız ziyaretimize geldi!” Artık Erkan gelene kadar zinhar bir adım atamazlardı.

Biz hanımla gelenlere bakarken patron geldi, başkanı ve misafirini en derin saygılarıyla selamlayıp içeri davet etti. Lakin bu davet geri çevrildi. Zira duayen gazeteci Selim Gürdeniz, bizim biraz önce dedikodusunu yaptığımız İsmet Kebap’ı duymuştu ve oraya gitmek istiyordu. Aslına bakarsanız gazetecinin kim olduğunu bilememiştik. O kimmiş diye akşam Facebook’a girdiğimde öğrendim hem gazeteci olduğunu, hem duayen olduğunu. İsmini biliyordum elbette ama cismine pek hakim değilmişim besbelli. Bir de koskoca gazetede yazan koskoca adamların koskoca olmasını beklediğimden bu minyon adama o payeyi vermek istememiştim belki de. Her neyse, belki de ünlüler gerçekten orada kebap yemişlerdi. Başkanın cevabına Erkan’ın morali bozuldu ama zoraki bir kibarlıkla “Tabii canım, o da komşumuz sonuçta,” demek zorunda kaldı. Sonra da “O zaman bir fotoğraf alalım Sayın Başkanım” diyerek koparabileceği tek şeyin bu olduğunu kabul etmiş oldu. İşte böylece Adem Başkan, duayen gazeteci Selim Gürdeniz ve Kebapçı Erkan fotoğraf için yerlerini alarak poz verdiler. O esnada biz de hanımla fotoğrafta çıkacağımızı konuşuyorduk. Çıktık da…

edebiyathaber.net (15 Şubat 2022)

Yorum yapın