Meryem Ermeydan’a 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Mart 24, 2021

Meryem Ermeydan’a 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

1. Neden çocuklar için yazıyorsunuz?

Hem yetişkinler hem de çocuklar için yazdım ama çocuklar için daha çok yazıyorum. Her şeyden önce bundan daha çok zevk alıyorum ve eğleniyorum. Daha kolay olduğu için değil, kesinlikle değil, hayal gücü ve yaratıcılık açısından daha özgür olduğum için. Hayal gücümün çalışma şekli böyle.

Pek çok insanın düşündüğünün aksine, çocuklar için yazmak daha disiplinli bir çalışma gerektirir. Özellikle çocuk kitaplarında kullanılması gereken dilin, kısa ve net ifadelerden oluşması işin zor tarafı. Aynı zamanda beni en çok etkileyen tarafı. Çocuk edebiyatının sırrı bence, dayattığı disiplini, tazeliği, hayal gücünü, aklı ve yüreği asla terk etmemesinde yatıyor. Yani daha net düşünmeli ve aklınızdaki cümleleri damıtarak yazmalısınız. Çocuklar için her şeyden önce önemli olan şey anlatıcı dünyasına kapılmaktır. Bunu sağlamak için karakterler de çok önemlidir. Arketip olsun ya da olmasın, canlı, güçlü ve akılda kalıcı karakterler olmalıdır.

Dahası, çocuk edebiyatı, yapısı gereği yaratıcılığı teşvik ediyor ve olaylara başka türlü, daha hassas, özenli, duyarlı bir şekilde yaklaşmanızı sağlıyor. Son olarak metin ve görsel birlikteliğini yorumlamaktan büyük zevk alıyorum. Yazarın ve çizerin ortak bir dünya kurmaları beni çok heyecanlandırıyor.

2. Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?

Çocukken de okumayı çok seviyordum. Okuduğum ilk çocuk kitabı Ayşegül ve Cin Ali serileriydi. Benim en sevdiğim ise ‘Cin Ali’ serisiydi. Çünkü Ayşegül’e yabancıyken, Cin Ali ile benzer hayatlarımız vardı. Onun yaşadığı her şey bana tanıdık geliyordu. Cin Ali’yi okumanın saf zevki, bir hikayeye düşmenin, kelimenin tam anlamıyla kendinizi bir kitapta, tekrar tekrar okuduğunuz bir kitapta kaybetmenin şiddetli heyecanını yaşatıyordu. Cin Ali’ye olan hayali sevgim gerçek hayatta da can buldu, eşimin adının Ali olması bu sevginin kanıtı olabilir sanırım. Oğlum okumayı öğrenince onunla da tanıştırmıştım Cin Ali’yi. O da çok severek okumuştu. Sırada kızım var, bakalım o da bizim kadar sevecek mi onu?

3. Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?

Olmaz mı hiç! Çok fazla var;  Ursula K. Le Guin’in Yerdeniz Serisi ve Asa Lind’in Kumkurdu serisi. Ben genel olarak yazar okumayı seviyorum. Sevdiğim yazarların tüm kitaplarını okumak istiyorum. Bu iki değerli yazarın dili kullanımını, naifliğini, kırılgan aynı anda güçlü sözcüklerini ve şiirsel anlatımını seviyorum. Michael Ende’nin derinliğini, Gianni Rodari’nin keskin zekasını ve sivri dilini, Astrid Lindgreen’in kültürel ögelere kitaplarında yer vermesini ve sansürsüzlüğünü, Peter H. Reynolds’ın az sözle çok şey anlatan resimlerini çok seviyorum. Beni etkileyen birçok yazar var ve her birinin farklı özelliğini seviyorum.

4. Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?

En son Loren Long’un yazıp resimlediği ‘Küçük Ağaç’ kitabını okudum. Küçük Ağaç, değişimi ve yaşamın belirsizliklerini kucaklamaya davet eden bir özelliğe sahip. Parçaları toplayıp ilerlemenin ya da bir şeyi bırakmanın kolay olmadığını, fakat hayatın kaçınılmaz olarak devam ettiğini ve deneyimlerin hayat için önemli olduğunu anlatan Küçük Ağaç, gelecek yılların, cesur olmanın ve ilerlemenin sorun olmadığını nazikçe hatırlatan güçlü bir kitap. Nelere tutunup neleri bırakmak konusunda düşünmeye teşvik ediyor. Tüm bunları yapraklarını dökmeye çekinen küçük bir ağaç üzerinden anlatıyor. Sıkı sıkı tutunduğumuz şeyleri bazen bırakmak gerekiyor, diye fısıldıyor kulağıma.

edebiyathaber.net (24 Mart 2021)

Yorum yapın