Mersin Sanayi ve Ticaret Odası’nın ( MTSO) öncülüğünde bu yıl 18’incisi düzenlenen ve Türkiye’de kent adına verilen tek ödül olma özelliği taşıyan Mersin Kenti Edebiyat Ödülü töreni geçen cuma günü, 7 Kasım akşamı yapıldı. Ödül polisiye kurgu romanlarıyla öne çıkan, hikayenin gerektirdiği akıcı dil ve sağlam karakterleri, güçlü olay örgüsüyle okurlarına ulaşan usta yazar Ahmet Ümit’e sunuldu.

İlk kez 2007’de Nezihe Meriç’e sunulan, sonraki yıllarda Tahsin Yücel, Osman Şahin, Leyla Erbil, Ahmet Oktay, Hilmi Yavuz, Orhan Pamuk gibi usta yazarlarla taçlanan ödül geçen yıl Murathan Mungan’a sunulmuştu.
Mersin Kenti Edebiyat Ödülü ömür boyu verdikleri emeğe dikkati çekmek amacıyla usta şair ve yazarlara sunulan bir ödül olarak seçkinleşti, değer kazandı. Gelenekselleşti. Üstelik bu ödül bir edebiyat ya da kültür kurumunca değil bir ticaret ve sanayi odası tarafından verilen edebiyat ödülü olarak farklı ve tek örnek. Ödülün değerlendirme kurulu Celâl Soycan, Turhan Günay, Metin Cengiz, Yavuz Özdem ve Cemal Sakallı’dan oluşuyor.
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, konuşmasında neden okunması gerektiğini, “Çünkü okumayan insan hep aynı yerde yaşar. Oysa okuyanlar yolculuk halindedir. Okumak, yenilenmek, kendini yeniden inşa etmektir. Kitaptan, edebiyattan uzak kalanlar sadece kendi kısa yaşamını bilir” diye açıkladı. ‘Oku’ sözcüğünün Türkçede bir çağrı ve davet anlamı taşıdığına da değinen Çakır, “Okuyarak, yeni yaşamları davet eder, yeni düşünceleri çağırırız. İşte bu çağrıyla gelişiriz” değerlendirmesini yaptı.
Kendisi de bir yazar olan, romanlarıyla tanınan MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol, “Roman yazmak sanıldığı kadar kolay bir iş değildir” diyerek başladığı konuşmasında hiçbir yazarın bir anda başarıya ulaşmadığını belirtti ve Ahmet Ümit’in emeğinin önemine dikkati çekti.
Seçici Kurul üyesi Celâl Soycan ödülün LGS’de sınav sorusu olduğunu, soruda törenin edebiyat ve kültür kurulunca değil bir Ticaret ve Sanayi Odası tarafından verilen tek kent edebiyat ödülü olduğunun vurgulandığını aktardı. Seçici kurul üyelerinde Turhan Günay’ın polisye edebiyatın tarihinden söz eden konuşmasından sonra ödül sahibi Ahmet Ümit’in yazarlık serüveni ve nasıl polisiye yazarı olduğu hakkındaki konuşması ise hoş bir sohbet olarak anımsanacak lezzetteydi.

2022’nin ödül töreni hakkındaki yazımda Mersin’in kültürel rönesansın merkezi olmasından söz etmiştim. Bu yılki vurgulamalar rönesans merkezi hedefinde Mersin’in kendisine model olarak Floransa’yı seçtiğini gösteriyor. Ödülün öncüsü MTSO yöneticileri törenden önce ve sonraki sohbetlerde “Mersin’i edebiyatın ve sanatın Floransa’sı yapalım!” diyorlardı. Bu fikirde haklı olduklarını, önemli bir hedef koyduklarını söylemeliyim. Sadece gelenekselleşen bu ödülü ile değil edebiyat, müzik festivalleri ve tiyatro etkinlikleri Mersin’i Türkiye’nin kültür sanat haritasında öne çıkarıyor. Mersin Uluslararası Müzik Festivali dünya çapında çok önemli bir etkinlik. Mersin Şehir Tiyatrosu da nadir örneklerden. Mersin Devlet Opera ve Balesi (MDOB), Türkiye’de kurulan ilk bölgesel opera ve bale kurumlarından biri ve ülkemiz şehirlerinde benzerini bulmayacağımız bir sanat olayı. Opera ve baleyi yaşatan bir şehir tabii ki sanatın ve edebiyatın Floransa’sı olmayı hedefleyecektir.
Sanıyorum sanatın ve edebiyatın Floransa’sı olmak hedefinde edebi etkinlikleri yoğunlaştırmak da önemli bir adım olacak. İki yıldır Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Mersin Edebiyat Festivali önemli bir kazanım. Bu yıl konuk ülkenin Japonya olacağını duydum. Bu uzak ama dost ülke edebiyatının ülkemizde ne çok sevildiğini düşünürsek bu yılki festivalin büyük ilgi toplayacağını da takdir edebiliriz. Mersin uzun ömürlü olacak bir festival daha kazanıyor. Akıl edenleri, destekleyenleri ve gerçekleştirenleri kutlarım.
İlçelerde yapılan edebiyat festivalleri, etkinlikleri de kuşkusuz bu görüntüyü güçlendirecektir. Yenişehir Belediyesi’nin 14-15-16 Kasım’da gerçekleştireceği Mersin Yenişehir Uluslararası Öykü Günleri önemli gelişme. Diğer ilçe belediyelerinin de uluslararası şiir ve edebiyat festivalleri, etkinlikleri gerçekleştirmesinde özendirici bir adım. Umarım sürekli olur.
Tabii sadece etkinlikler değil kalıcı çalışmalar da önemli. Celal Soycan dostumuz, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin “Mersin Kent Kitaplığı” adı altında yayına başladığını, 19 kitap yayınlandığını müjdeledi, ama bu kitapları görmek mümkün olmadı. Sanıyorum kitaplar satışa sunulmamış. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin hem bu yayınları hem de Mersinle ilgili yayınları ve Mersinli yazarların eserlerini okurla buluşturacak bir kitabevi açması iyi olur diye düşünüyorum. Kitapların okurlara ulaşması bu yayınların etkisini de, ivmesini de artıracaktır.
Mersin kültürlü bir şehir. Kitapsever bir şehir. Ödül töreninin ertesi sabahı Mersin’in seçkin kitabevlerinden Sokak’ta düzenlenen Ahmet Ümit’in imza gününe gösterilen yoğun ilgi de bir başka kanıt. Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün kentin kitap ve edebiyatseverleri ile buluşmasını sağlayan güzel bir etkinlik olmakla kalmadığının bu ödülün şehirde nasıl sahiplenildiğinin de göstergesi oldu imza günü.















