Kitapseverlerin mabetleri

Nisan 9, 2012

Kitapseverlerin mabetleri

Okuma yazma öğrenmekle iş bitmiyor. Okumayı sevmek başlı başına bir kültür, hatta hayat tarzı! Belki gönüllü olarak kendinizi yalnızlığa mahkûm etmek… Ama insan bir kitap okurken aslında ne kadar yalnız olabilir?
 
Uzandığımız yatağımızda, altında bağdaş kurduğumuz ağacın gölgesinde, sığındığımız kuytu köşelerde aslında yalnız mıyız? Kendimizi kaptırdığımız bir hikâyenin okuyucusu olarak, zihnimiz, kişiler ve olaylarla dolu. Yalnızlığın en zararsız ilaçlarından, hayatın en samimi dostlarından olan kitapları en çok sahaflarda seviyorum. Sahafların inceliğini, ruhunu içimde hissediyorum. Bazı eski kitapların kokuları, ciltleri hatta tozları bile beni yıllar öncesine götürebiliyor. Resimleri, bana “vintage” veya “retro” gibi kavramları değil, anneannemin porselen çeyiz takımlarını, büyük halanın necefli şerbetliklerini anımsatıyor. Yıllar öncesinden kalma nesnelerin, zihnimdeki izlerini böylece takip ettiğimde, o izler beni bazen neşeli, bazen de tatsız hatıralara götürüyor. Tatsızlardan bir an önce sıyrılıyorum. Sonra, kendimi yeniden kitap yığınlarının arasında buluyorum. Hangisine bakacağımı şaşırıp, raflarda ilerledikçe, almak istediğim kitapları hatırlamaya çalışıyorum. Ahşap kokusu ve kedilerin olduğu eski kitapçılar, sürekli müzik çalan, kitapların renkli kapaklarının göz kamaştırdığı, üzerlerinde indirim etiketi olan pazarlama zırvalarıyla dolu kitapevlerinden daha cazip geliyor. 
 
Kapitalizm, pazarlama ve teknoloji konularıyla bilindik düşünceleri anlatmak istemiyorum. Kitapların ruhuna yakışan yerlerde, onlara saygıyla hitap eden müşteriler tarafında incelenmediklerinde öz değerlerini yitirdiklerini düşünüyorum. Bu romantik bir hissiyat değil. Çünkü kitaplar, fikir ve emek yoğun çalışmaların ürünleri. En azından hâlâ öyle olduklarını düşünmekte ısrar ediyorum. 
İşte, bu nedenlerden ötürü benim mabetlerimden biri de Üsküdar’daki, Kırkambar Sahaf. İki katlı geniş, ferah bir dükkân olmasının yanı sıra, fiyatları da diğer sahaflara göre epeyce ucuz. Alt kattaki tüm kitaplar ve dergiler iki lira, üst kattaki kitaplar da diğer sahaflara göre daha ucuz. Bununla birlikte, iki katta da büyük iki masa var. Böylece merak ettiğiniz kitapları istediğiniz gibi inceleyebiliyorsunuz. Üsküdar merkezden, Zeynep Kamil’e giden yolda, Çavuşdere istikâmetinde sola saptığınızda rahatlıkla bulabileceğiniz bu sahafa mutlaka uğrayın. 
 
Elif Kara – edebiyathaber.net (09 Nisan 2012)

Yorum yapın