İşte, dünyanın en ünlü sanat eserleri!

Şubat 5, 2021

İşte, dünyanın en ünlü sanat eserleri!

Oggusto, dünyanın en ünlü sanat eserlerini derledi.

Mona Lisa – Leonardo da Vinci

Listenin başında ¨Mona Lisa¨ olması eminiz ki kimseye sürpriz olmadı. Leonardo da Vinci’nin bu önemli başyapıtı, şu an dünyada en çok bilinen ve en çok ziyaret edilen sanat eseridir. La Giaconda olarak da bilinen eser, Floransalı varlıklı tüccar Francesco di Bartolomeo del Giocondo’nun karısı olarak düşünülüyor. Tam olarak kimliği anlaşılamayan tablo, alternatif bir öneri olarak, Da Vinci’nin annesini ve aslında sanatçının kendi portresini de içeriyor. Mona Lisa’nın kendisi, onu çevreleyen zemini ve Leonardo da Vinci’nin perspektifindeki uyumun birleşiminden oluşan eser, Paris’teki Louvre Müzesi’nde bulunuyor ve her sene 6 milyon kişi tarafından ziyaret ediliyor.

Adem’in Yaratılışı – Michelangelo

Michelangelo’nun sanat hayatındaki en önemli eserlerinden biri olan ¨Adem’in Yaratılışı¨, tarihte en çok tekrarlanan kutsal tablolardan biri olmuştur. Tanrı’nın gücüne olan inancına sadık kalarak onu yaşlı ama kaslı bir erkek olarak tasvir eden Michelangelo, bu tabloda, insan figürlerinden oluşan bulutun içindeki Tanrı’nın parmak ucuyla Adem’e ruh vermesiyle ilk insanın yaratılışı anlatılarak aynı zamanda Tanrı’nın insan ve insanlıkla kurduğu bağı da temsil ediliyor. Bu ünlü eserin başrolündeki Adem ise, sanat tarihindeki en ünlü nü çalışmalardan biri olarak biliniyor. 1508 ve 1512 yılları arasında yapılmış eser Vatikan’daki Sistina Şapeli’nde bulunuyor.

Venüs’ün Doğuşu – Sandro Botticelli

Botticelli’nin ünlü eseri ¨Venüs’ün Doğuş’u¨, etkili Floransa hanedanı Medici tarafından yaptırılmıştır. Mona Lisa’da yapıldığı gibi geleneksel ahşap panelleri kullanmak yerine tuval üzerine sulu boya ile resim yapmak, o dönemde popüler olan geleneksel malzemelerden bir kopma gösterdi. Antik dünyayı referans alarak ortasında nü bulunan bu eser, Rönesans döneminin büyük bir hazinesidir. Yunan mitolojisinde Afrodit, Roma mitolojisinde ise Venüs olarak bilinen güzellik ve aşk tanrıçasının doğuşunu resmeden ressamın 1482 ile 1486 yılları arasında yaptığı bu ünlü eseri Floransa’daki Uffizi Galerisi’nde görebilirsiniz.

İnci Küpeli Kız – Johannes Vermeer

Çoğu insan tarafından ¨Kuzeyin Mona Lisa’sı¨ olarak düşünülen ¨İnci Küpeli Kız¨, 17. yüzyılın Alman ressamı Johannes Vermeer tarafından resmedildi. Bakıldığında oldukça basit görünen bu portre ise aslında fazlasıyla gizemli! Başrolünde sadece inci bir küpe takan kız görülse de kızın kimliği etrafındaki spekülasyon, Vermeer’in metresi olmaktan onun 15 çocuğundan biri olmaya kadar uzanıyor. Kızın saçlarının altın rengi, elbisesiyle zıtlık yaratan mavi bir bantla bağlı olması, arka fonun karanlığını denkleştirerek resme aydınlık kazandırıyor. 1665 yılı civarında yapılmış olan bu ünlü eser, Hollanda’daki Mauritshuis Galerisi’nde görülebilir.

Campbell’in Çorba Konserveleri – Andy Warhol

“Campbell’in Çorba Konserveleri”, şirket markası kullanarak Andy Warhol’un inanılmaz bir ün sağladığı bir dizi çalışmadan yalnızca bir tanesidir. Şablon kalıplar kullanılarak el ile yapılmış bu resmi dikkatli incelediğimizde bu konservelerin aralarındaki boşluklarının ya da görünümlerinin özdeş olmadığı gün yüzüne çıkıyor. Bir pop art sanatçısı olan Warhol’un 1962’de sunduğu 32 lezzetten birini temsil eden bu ünlü eseri, New York’taki The Museum of Modern Art’ta ziyaret edilebilir.

Guernica – Pablo Picasso

Picasso’nun belirgin kübist stili içindeki politik bir protesto eseri olan ¨Guernica¨, 1937’deki Paris Fuarı’nda öne çıkan parçalardan biriydi. Bu fuar için Picasso’dan bir çizim yapılması istenmiş ve Picasso, Kuzey İspanyol kasabası Guarnica’nın bombalanmasına kadar çizecek bir şey bulamamıştı. Bombalanmanın ardından ise çok kısa bir zaman içinde; Picasso’nun gri, siyah ve beyazdan oluşan geniş monokrom paletiyle yaratılan bu eser, olaylara bir tepki mahiyetindeydi. Hitler’in silahlı kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen ve Franco hükümeti tarafından tasdik edilen bu saldırıyı anlatan Guernica tablosu, tarihteki en önemli isyan tablosu olarak Madrid’deki Kraliçe Sofia Ulusal Müzesi’nde bulunuyor.

Yıldızlı Gece – Vincent Van Gogh

Hollandalı sanatçı Vincent Van Gogh, post-empresyonist dönemin öncülerinden olarak bugünkü modern sanatı oluşturan ressamların başında geliyor. Gerisinde oldukça ünlü eserler bırakan ünlü ressam, ¨Yıldızlı Gece¨ tablosunu, akıl hastalıkları sebebiyle bir dönem yattığı akıl hastanesinde çiziyor. Suni renk paletinden kullandığı ağırlıklı olarak mavi ve altın sarısı tonlarını içeren tablo, Van Gogh’un hastane odasından gördüğü Saint-Remy-de-Provence şehrinin kendi hayal dünyasındaki yorumu olarak biliniyor. Tabloda görülen bu manzara, Van Gogh’un akıl hastanesindeki odasından görülen gerçek bir görüntü olsa da resimde görülen köy ve kilise kulesi ise tamamen sanatçının hayal gücüyle yaratılmış unsurlar olarak görülüyor. Hastane odasından bakıldığında böyle bir köy ve kilise görülmemesi, sanat tarihçileri tarafından ressamın memleketi olan Hollanda’nın mimarisinden esinlenerek çizdiği düşünülen bu eseri, New York’taki The Museum of Modern Art’ta görmeniz mümkün.

Çığlık – Edvard Munch

“Çığlık” tablosu, Mona Lisa’dan sonra ikinci olarak batı sanatının en ikonik insan figürüdür. Norveçli ressam Edvard Munch’un günlüğüne göre bu tablo, Nice’ten etkilenerek yapılmış. Günlükte anlatılana göre ressam iki arkadaşıyla beraber yürümektedir ve bu sırada güneş, kan kırmızı renginde batmaktadır. Munch, kendini yorgun hissedip trabzanlara yaslanır. Arkadaşları yürümeye devam ederken doğanın çığlığını hissettiğini günlüğünde belirten ünlü ressamın bu resmi yaparken hasta olduğu biliniyor ve muhtemelen yorgunluğunun bundan kaynaklı olduğu düşünülüyor. 2012 yılının Mayıs ayında 119.922.500 $’a satılarak müzayede yoluyla satılan en pahalı tablo olarak tarihe geçen bu eser, Oslo’daki The National Galeri’de canlı olarak görülebilir. Çığlık tablosu, Bacon’un “Three Studies of Lucian Freud” isimli eseri rekoru geçene kadar ‘en pahalı açık artırma eseri’ olma özelliğini taşıyordu. Geçtiğimiz günlerde de tüm zamanların açık arttırma eseri rekoru Leonardo da Vinci’nin Salvatore Mundi eseriyle kırıldı.

Son Akşam Yemeği – Leonardo da Vinci

Leonardo Da Vinci’nin ¨Son Akşam Yemeği¨ tablosu, sanat eserleri arasında en çok bilinen, en çok beğenilen ve tekrar tekrar resmedilmiş bir eserdir. Bu çok kez tekrarlanan eser, dünyada en kolay bulunan sanat eserlerinden biri olmasına rağmen orjinali Milano şehrindeki Santa Maria Delle Grazie Manastırı’nın duvarına yapılmıştır. Tabloda İsa’nın yakalanıp çarmıha gerilmeden önce havarileriyle yediği son yemeğini tasvir eden Leonardo da Vinci, aslında İsa’nın arkadaşlarından birinin ona ihanet edeceğini açıklamasından hemen sonraki tepkileri göstermek istiyordu. Leonardo da Vinci, tablosuyla ilgili bir yorumunda ¨Bu resim, İsa’nın Hıristiyanlar için kutsal sayılan ekmek ve bir kâse şaraba uzandığı Ökaristi’nin (Ekmek-Şarap Ayini) doğuşundan hemen önceki anı resmeder¨ diyor. Ünlü ressamın bu eserini yaparken taş üstüne tempera boyası kullanarak kendine has bir teknik icat ederek gelecek nesiller için de öncü olmuş oldu.

Belleğin Azmi – Salvador Dali

İspanyol ressam Salvador Dali tarafından 1931 yılında yapılan bu eser, modern sanatın ve gerçeküstücülüğün simgesi olarak biliniyor. Eseriyle ilgili hiçbir zaman net bir açıklama yapmayan Dali, kendisine eserinin görecelilik kuramı üzerine kurgulanıp kurgulanmadığı sorulduğunda, saatlerin eriyen bir Camembert peynirinden ilham alınarak resmedildiğini belirtmiş. Tabloda belirgin olarak görünen eriyen saatlerin, zamanın göreceliliğine dair bir işaret olduğunu gösteren bu tablo St. Petersburg’daki Salvador Dali Müzesi’nde görülebilir.

edebiyathaber.net 

Yorum yapın