İlk Kitap: Demet Çaltepe | Mesut Örs

Ocak 17, 2022

İlk Kitap: Demet Çaltepe | Mesut Örs

İlk kitap söyleşilerimizin bu haftaki konuğu Eksik Parça Yayınları’ndan çıkan Çeper isimli kitabıyla Demet Çaltepe.

Çeper, sonsuz kez yeniden yazılmanın büyüsünün peşinde bir kitap.”

Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz? Kitaplar hayatınıza nasıl girdi, “okur” olmaktan “yazar” olmaya giden yol nasıl başladı ve ilerledi?

Ben Demet Çaltepe. Okur, yazar ve editörüm. Çeper yayımlanan ilk öykü kitabım.

Annemin dayısının kocaman bir kütüphanesi vardı. Oraya ziyarete gittiğimizde o kütüphaneye tırmanır, kitapların arasında kaybolur, büyülenirdim. Kitaplar sanki varlığımın bir parçası gibi hissederdim, halen de öyle hissediyorum. Sanki bir başlangıcı yok gibi kitaplarla ilişkimin, tıpkı sonunun olmayacağı gibi.

Çocukluğumdan bu yana çok fazla rüya görürüm. Şimdi böyle sorulunca düşünüyorum da her şey rüyalarımı yazmamla başladı.

“İlk Kitap” kavramı acemiliklerin olduğu bir ilk girişim algısını akla getirir ama öyle ilk kitaplar vardır ki aynı zamanda o yazarların en etkili kitaplarıdır. Siz yazarlıkla birlikte editörlük de yapan, yayın dünyasının içinden biri olarak “İlk kitap” olgusuna nasıl bakıyorsunuz?

“İlk kitap” her açıdan içinde zorluklar barındıran bir kavram. Birbirini sürekli tetikleyen zıt duygularla cebelleşmek zorunda kalınan bir kuluçka dönemi olduğunu düşünürüm. Benim için de, çoğu yazar gibi, uzun bir yolculuk oldu. Bu durumdan mutluyum, her aşaması içime sinerek ilerledi.

İlk kitabını yayımlatmaya çalışan yazarları çok önemsiyorum. Bu nedenle editörlük yaparken, yazar yanım sürekli empati halinde.

Kitabınızın ortaya çıkış öyküsünü anlatabilir misiniz? Fikir nasıl doğdu, ismine nasıl karar verdiniz, yazma süreci nasıl gelişti, yazarken uyguladığınız belli rutinler veya ritüeller var mı?

Çeper uzun yıllardır yazdığım öykülerden oluşan bir kitap. Kitaptaki bölümler 3-2-1 diye sıralanıyor. Bu sıralama öykülerin durumlara, olaylara tersten bakışının sinyalini veren ilk kapı.

Yazma süreci hayatımın bir parçası olduğu için herhangi bir ritüelim yok. Gerekli materyallere sahip olduğum sürece her yerde okuyabilir ve yazabilirim☺

Dosyayı bitirdikten sonra yayınevlerine ulaşma, başvuru ve dosyanın kabul edilmesi sürecinden bahsedebilir misiniz? Bu süreçte yaşadığınız zorluklar olduysa bunları nasıl aştınız?

Çeper 2014 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’nde dikkate değer bulunmuştu. Ben de o sırada yayıncılık dünyasında çalışmaya yeni başlamıştım. Aslında yayımlanma süreci organik bir şekilde gerçekleşti. Benim de bu konuda hiçbir zaman acelem olmadı.

Kitabınızın yayımlanması için çalışırken elbette birçok zorlukla karşılaşıyorsunuz, tıpkı hayatın her alanında olduğu gibi. Sanırım bunun farkında olmak önemli.

Kitabınızdan biraz bahsedebilir misiniz?

Çeper çoğunlukla kısa kısa öykülerden oluşuyor. Sayfalarca yazılmış sözcüklerden damıtılarak ortaya çıkan; onu okuyan insanların hayatlarını da içine alarak sonsuz kez yeniden yazılmanın büyüsünün peşinde bir kitap.

Yeni çalışmalarınız var mı? Varsa, kısaca söz edebilir misiniz?

Yeni öyküler yazıyorum. Onlar zamanı gelince bana haber veriyorlar, yolculuk başlıyor.

Yazar adaylarına tavsiyeleriniz neler olur?

Tavsiye değil de naçizane bir öneri; acele etmesinler.

edebiyathaber.net (17 Ocak 2021)

Yorum yapın