Hangimiz “kirliyiz”? | Burak Soyer

Nisan 1, 2024

Hangimiz “kirliyiz”? | Burak Soyer

Şiir kitaplarıyla tanıdığımız Erdal Bila, bu kez bir öykü kitabı “Kirlendik” ile okurlarının karşısında. Hayatın orta noktasındaki, “kirletildikleri” için “kirlenen” sıradan insanlarla biz, tuzu kuruları yüzleştiren kitap, bu memleketin topraklarına dair de çok şey söylüyor.

Erzurum, Aşkale doğumlu Erdal Bila, ilk şiir kitabı “Türkü Ektim Dağlara”yı 2021 yılında çıkarmış. İkinci şiir kitabı “Geçen Günlerin Hatırına” ise 2022 yılında yayımlamış. Geçtiğimiz yıl da “Hayal de Olsa” adlı şiir kitabı okuyucuyla buluşan Bila, aynı zamanda Hatice Dökmen’le birlikte kurdukları Kibele Kültür Sanat Dergisi’nin yönetim kurulu başkanlığı yapıyor. Erdal Bila, bu kez bir öykü kitabıyla okurlarının karşısında. Destek Yayınları etiketiyle yayımlanan “Kirlendik” adlı öykü kitabıyla yaşamı, “yaşayarak” tecrübe edenlerin hikâyesini sayfalarına taşıyarak “kirletilmiş” oldukları için “kirlenenler”in içinde yaşadığımız toplumla olan zehirli bağına dokunuyor.

“Kirlendik”, on dokuz öyküden oluşan bir kitap. Genel olarak ele aldığımızda bireyle toplumun, toplumla bireyin dolaylı ya da dolaysız olarak birbirleriyle olan ilişkilerinin her iki uca da nasıl sirayet ettiğini anlatan bel kemiklerine sahip öyküler yer alıyor kitapta. Aynı yöne giden birçok farklı duraktan geçen hikâyeler anlatan Erdal Bila, ayak bastığımız toprakların dışına çıkmıyor. Çünkü “Kirlendik”e konu olan öyküler, bu “memleketten manzaralar”da görülebilir sadece. “Kadim” diye diye bize yutturulan ve nice bedenleri toprağa, nicesini de demir parmaklıklar ardına gönderen, “kırmızı çizgileri” aşan karakterleri var Bila’nın. “Laf olur, söz olur” diyenler yüzünden kendi hayatlarını yaşamayı geçtim, hayatı yaşamayı atlamış insanlarla yüzleştiriyor bizi Bila. Aslında hepsi çok iyi tanıdığımız ama yüzlerine bakmaya utandığımız insanlar onlar. Bizim gibi doğup farklı yönlere savruldukları için kendimizden görmediğimiz, itelediğimiz, ötelediğimiz, ötekileştirdiğimiz insanlar… Onların üzerindeki kir bize ait. Bizim yüzümüzden “kirlenmiş” ve bu “kir”in altından kalkamadıkları için onlar da başkalarını “kirletmiş” ya da daha da “kirletmemek” için yine başkalarını, yaşamdan vazgeçmek zorunda kalmış, gözlerinin içine bakamadığımız kişiler hepsi. Vebalinin kime olduğu belli hayatların altında ezilmiş, kırılmış, paramparça olmuş ruhların sahipleri…

Erdal Bila, “Kirlendik”te, önce kitabın gayet zekice konmuş başlığıyla müsemma insanları anlatıyor. Kimi alnın teriyle bir barda çalıştığı için “kötü” olarak tescillenmiş, kimine iflas bayrağı çekti diye arkasından konuşulduğu için kurşunu kafasına zımbalamış, çocukları aç kalmasın, aç ölmesin diye onları bizzat zehirleyip her şeyi kökten çözmeye niyetlenmiş, bedeni diri ruhu ölü gerçek insanların gerçek öykülerini önümüze getirip koyuyor Erdal Bila. “Kirlendik”, “kirlenmenin” değil, “kirletilme”nin getirdiği yükü taşıyamayanların hikâyeleriyle baş başa bırakıyor bizi. Daha fazla “kirletmeyelim” diye

edebiyathaber.net (1 Nisan 2024)

Yorum yapın