Geze Yaza Bi’ Dünya: Alçakgönüllü bir gezginin notları | Serkan Parlak

Kasım 9, 2022

Geze Yaza Bi’ Dünya: Alçakgönüllü bir gezginin notları | Serkan Parlak

Neden gezmeye çıkarız? Merak, öğrenme ve bilgi sevgisinin güdüleyici izinde kendimizle yüzleşmek, kendimizi daha iyi tanımak ve kendimizle barışmak nedenlerden biri olabilir. Varoluşsal kaygılar, rutinden kaçış, yenilenme isteği, farklı bakış açıları geliştirme; insanlık mirası, farklı coğrafya, kültür ve yaşamları keşfetmek de önemlidir. Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi Biyokimya Laboratuvarı klinik ve eğitim sorumlusu Prof. Dr. Goncagül Haklar’ın gezi yazılarını bir araya getirdiği ilk kitabı Geze Yaza Bi’ Dünya MD Basım etiketiyle okurla buluştu. Dört kıta, on altı ülke ve kırk sekiz şehri kapsayan kitabın satışından elde edilen gelir Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin “Anadolu’da Bir Kızım Var, Öğretmen Olacak” projesine bağışlanacak. Haklar’ın, aile ve dostlarıyla birlikte çıktığı gezilerdeki gözlem ve deneyimleri, yazılı kaynaklardan yaptığı araştırmalar üzerinden tarih, kültür, doğa, mimari öğeleri harmanlamasıyla ortaya çıkan bu nitelikli kitap, Brezilyalı gazeteci ve yazar Martha Mederios’un girişte yer alan şiirinin katkısıyla seyahat etmenin hayatı dönüştüren gücünü vurguluyor ve etkileyici bir biçimde açılıyor. 

Doğu Afrika’nın ada ülkesi Madagaskar’la yolculuğa başlıyoruz. Adada yüz üç farklı hayvan türü var ancak vahşi ortamları ve özel rezerv alanlarında yaşayan lemurlar ada halkı tarafından kutsal kabul ediliyor. Ada halkının modernliğe alternatif görünen yaşam tarzı ve anaerkil geçmişi dikkat çekici. Fas’a geçiyor, öncelikle Marakeş’in Majorelle Bahçeleri’ne uğruyoruz. Yüksek duvarları sayesinde şehrin keşmekeşinden korunan bu mimari vaha; sanat koleksiyonu, kaktüs, çiçekler, egzotik bitkiler, ağaçlarının güzelliği ve mavi-sarı-yeşil renkleriyle büyüleyici. Mavi düşün çağrışımları sayesinde gezginin peşi sıra Meksika’ya, Frida Kahlo’nun doğup büyüdüğü ve öldüğü müze ev La Casa Azul’a yani Mavi Ev’e gidiyoruz. Frida ve Diego Rivera’nın etkileyici yaşam öykülerine ve sanatlarına hızlıca göz atıyoruz. Marakeş’i geride bırakıp önce Ounila Vadisi’ne, ardından tipik bir Berberi köyü Ait-Ben-Haddou’daki kil evler, surlar, sokaklar, ressam Badis aracılığıyla ateş boyama sanatı eşliğinde uçsuz bucaksız kum tepeleriyle Sahra Çölü’ne ulaşıyor, yazarın şiirsel cümleleri eşliğinde geceli gündüzlü bir çöl deneyimini hayal etmeden edemiyoruz. Şehirlerin renklerle özdeşleştiği Fas’a geri döndüğümüzde Fes’in eski şehir bölgesindeki dokuz bin dört yüz sokak üzerinden kulaklarımızda yankılanan “Balek! Balek!” sesleri eşliğinde eski Yahudi yerleşim alanlarına, tabakhanelere ve labirenti andıran sokaklara dalıyoruz. Geze Yaza Bi’ Dünya’nın diğer yeni bölümlerinde ise Küba, Meksika, ABD, Fransa, Monaco, İtalya, Vatikan, Avusturya, İskoçya, Yunanistan, Japonya, Vietnam, Kamboçya’ya uğruyoruz. 

Editöryal anlamda yoğun emek ürünü nitelikli bir gezi kitabı var elimizde. Yazarın birinci tekil kişi anlatıcı olarak kurguladığı hikâyeler, kaliteli fotoğraflarla dengelenmiş. Her bölümün girişinde atasözü, özdeyişler içerikle ilişkili ipuçları taşıyor. Bölüm sonlarında yer alan karekodlar izlenerek yazarın sitesindeki -gezginbilgin- günlük rotalar ile yeme içme önerilerine ve ek bilgilere ulaşılabiliyor. Kitabın sonunda bir de dizin var. Goncagül Haklar, gezip gördüğü yerlerden hareketle deneyimlediği insan-zaman-mekân-doğa-kültür bileşkesini yalın, özlü ve akıcı bir üslup aracılığıyla, yazılı kaynaklardan gelen öğretici ve açıklayıcı bilgilerin de katkısıyla başarılı bir biçimde harmanlıyor. Okur için metni daha ilgi çekici kılan bir kurgu ve anlatım bu. Günlük hayata dair gözlemler, izlenimler, yorumlar; tarihi, kültürel ve coğrafi bilgilerle dengeleniyor. Köy, kasaba ve kentlerdeki bazı mekânlarla ilgili notlar, metni özgün hikâyelerin katkısıyla daha da zenginleştiriyor. Köklü geçmişe dayanan tarihi şehir, mimari, kültür, doğa unsurları gezilen yerleri yakından görme ve gezme isteği uyandırıyor. Kitapta toplumsal, tarihi ve sosyal irdelemeler olması gerektiği kadar, çünkü gezi kitaplarının en temel iki dinamiğini oluşturan mekânlar ve insanlar ön planda. Yaşam biçimleri, bakış açıları, alışkanlıklar, hayvanlar ve doğaya yaklaşım, ritüellere dair tanıklıklar kitabın ön plana çıkan temel niteliklerini oluşturuyor. Günlük turların izinde zaman ve mekânın etkileşimi, hem bir gezgin, adeta bir yerli, hem de bir yabancı edasıyla sunuluyor ve bütün bunlara ek olarak gezilen şehirlerin turistik bir gezide mutlaka karşılaşılabilecek kentsel dokuları, orijinallikleri vurgulanıyor.  

Kitabın son sözü İstanbul’un. Boğaziçi, Sarayburnu ve Haliç üzerinden ilerleyen şiirsel cümleler eşliğinde hem selam hem de veda bekliyor okuru. Geze Yaza Bi’ Dünya kendi rotalarını oluşturmaya başlayan yeni yolcularını bekliyor. 

edebiyathaber.net (9 Kasım 2022)

Yorum yapın