Genç Osman Yavaş’a 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Nisan 3, 2019

Genç Osman Yavaş’a 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Hazırlayan: Mehmet Özçataloğlu

1. Neden çocuklar için yazıyorsunuz?

Çocukluğumda evdeki en büyük eksik kitaplardı. Bu eksikliği gidermek için devamlı okul, şehir ve mahalle kütüphanelerinden kitaplar alırdım, yine de onları her seferinde geri götürmek bana çok zor gelirdi. Güzel bir anıyı bir fotoğrafla sabitlemek istemek gibi sanırım, okuduğunuz güzel bir kitabı da saklamak istersiniz. Benim için hala çok değerli olan çocuk kitapları yazarı olmam ise aslında tamamen tesadüf.

Bir gün yeğenlerimi oyun parkına götürmüştüm. Bir süre oynamış ve sonra yanıma oturmuşlardı. Onlara baktığımda sıkıldıklarını fark ettim ve bir şeyler yapma ihtiyacını duydum. Aklıma ilk gelen şey de – tam eski usul sanırım – bir hikaye anlatmaktı. Böylece: “Biliyor musunuz çocuklar, benim bir arkadaşım var ve o… o bir zebra”, deyiverdim ve sonrası çorap söküğü gibi geliverdi çünkü ikisi de bana önce inanmadılar. Ben de: “Ama bir dakika, bir anlatayım’, dedim ve sonra ortaya çok eğlenceli bir hikâye çıkıverdi. Bu ilk kitabım olan ‘Havaalanında bir Zebra’ idi. Bir dahaki buluşmamızda da daha merhaba demeden ‘devamını anlat, devamını anlat!’, diye haykırınca da devam ettim ister istemez. Bir süre sonra da yeğenlerimin ne kadar eğlendiğini görünce de bunu başka çocuklara da anlatmalıyım dedim ve anlattıklarımı yazmaya başladım. Haliyle yazdığım hikâyeler bir nevi öncesinde test edilip onay aldı diyebilirim…

2. Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?

O kadar kitaptan sonra ilk kitabı hatırlamıyorum ama ‘Küçük Tahta At’ın maceralarıydı. Yıllar sonra da kitaplarımı yayınlayan Final Kültür Sanat’a bunları yayınlamaları konusunda ısrar ettim hatta buradaki çocuklar da okuyabilsin diye… Bir de sanırım Enid Blyton’ın ‘Macera’ serisi (Adada, Gemide, Vadide, Dağda vs.) Yanılmıyorsam sekiz kitaptan oluşan bu seriyi tahminen dörder defa okumuşumdur.

Üzerimde bıraktığı izlere gelince; aslında doğrudan kitap okuma isteğimi hiç kaybetmememi sağladı desem yeridir. Hatta bazen kötü bir kitap okuduğumda sırf kitap okuma iştahımı tazelemek için yine bu seriden bir tanesini okuyordum. Bugün ilk okuduğum halleri olan Almancaları tüm seri olarak ve de çocukluğumdaki en vazgeçemediğim 10-15 kitabı da bulup koleksiyonuma dahil ettim.

3. Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?

Ben daha çok ‘iyi ki yazmışlar ve iyi ki denk gelip okumuşum diyenlerdenim çünkü kendimi yedi kitaptan oluşan seriye rağmen bir yazar olarak görmüyorum. Ben bunları çocukları eğlendirmek için yazdım, yazar olmak için değil, bu yüzden yazılan her güzel kitaba kazanç olarak bakarım.

4. Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?

Ottfried Preussler’in ‘Küçük Hayalet’ini okuyalı çok olmadı. Hala küçüklüğümde beni nasıl mutlu ettiyse, geçenlerde okurken yine aynı şekilde çok güzeldi. Bazı kitaplar gerçekten de eskimiyor, en azından duygusu. Elbette böyle bir kitapta sizin kişisel anılarınız da ağır basıyordur ama yine de, tekrar okuyup yine beğeniyorsanız ya ruhen pek yaşlanmamışınızdır ya da her ikisi, yani hem kitap çok iyi, hem siz de yaşlanmadınız demektir galiba.

edebiyathaber.net (3 Nisan 2019)

Yorum yapın