Ertürk Akşun’dan “Ve Kızın Adı Gece”

Ocak 15, 2018

Ertürk Akşun’dan “Ve Kızın Adı Gece”

Ertürk Akşun’un “Ve Kızın Adı Gece” adlı romanı Destek Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

“Aşk, yaşamak için en güzel bahanedir…”

12 Eylül’ün yaralarının henüz çok taze olduğu 90’lı yıllar… Faili meçhullerin, kayıpların, gözaltıların olağan hale geldiği bir dönem… Böyle bir dönemde hayata tutunmaya çalışan içi gençlik ateşiyle, yaşama tutkusuyla ve aşkla dolu bir adam…

Ertürk Akşun’un dördüncü kitabı Ve Kızın Adı Gece, Destek Yayınları’ndan çıktı. Aşkı, tutkuyu, yaşama sevincini, insan sevgisini, umudu ve kaybetmeyi derinden hissedeceğiniz bu kitapta, 90’lı yıllardan günümüze uzanan bir aşk hikâyesinin yanı sıra günümüzün sahte ilişkileri içinde nefes bile alamayan bir gencin yaşamının değişimine de tanık olacaksınız.

Arka kapaktan:

Bir erkeğe verilebilecek en büyük hediye, zeki, güzel ve cesur bir kadın tarafından sevilmektir.

* * *

Meyhaneden çıkıp yürümeye başladığımızda serin ve sisliydi hava…

Sağ yanımızdan bir ırmak akıyordu.

Meriç, Tunca’yla buluşmak için sakin sakin şırıldıyordu yanı başımızdan.

Sesinde yüzdük karanlık suyun.

Sanki günler boyu yürüdük el ele…

Sessiz sedasız, çocuklardık. Meriç’in sisli gecesinde, gökyüzünde hissedilen garip kuşatılmışlık altında, göremediğimiz yıldızların buz tutmuş yalnızlıklarında birbirine sarılan iki ruhtuk.

Bu bir meydan okumaydı aslında, ikinin bire meydan okuması.

* * *

“Benimle ölür müsün?” diye sordum…

“Seninle ölürüm” dedi.

“Benimle yaşar mısın?” dedim…

“Seninle yaşarım…” dedi.

“Benimle evlenir misin?” dedim, sustu… Şaşkınlıktan mı, heyecandan mı bilemedim. Daha da büyümüştü gece karanlığı gözleri…

“Nasıl yani?” dedi. “Tanışmamızın üzerinden kaç saat geçti ki?”

“Binlerce dakika, binlerce mücevher değerinde dakika. İçine dünyalar sığan binlerce dakika” dedim.

Yazar hakkında:

Çorum’da doğdu. Trakya Üniversitesi’nde Fizik okudu ama hayatı hep edebiyatla ve kitapla kesişti. İyi de oldu… Kitapçılık serüveni yol üzeri kitap sergisinden kitapçı tezgâhlarına, yayınevi sahipliğinden mağaza, satış ve satın alma müdürlüğüne, nihayetinde genel yayın yönetmenliğine uzandı… Şu anda Destek Yayınları’nda bu görevi yürütüyor. Kitapla ilgili “ne iş olsa yaparım” kıvamında bir yaşam geride bıraktığı. Okumayı seviyor ve okuyarak para kazanıyor; bu da onu mutlu ediyor.

İlk kitabını 40’lı yaşlarda yazdı, biyografik anlatı roman tarzında olan bu kitap Ateş ismiyle kitapçı raflarında, sonrasında 1920’li yıllarda Beyaz Rusların İstanbul’a kaçışını anlatan bir tarihi roman denebilecek Agafya kitabı çıktı. On Sekiz Saat ise politik polisiye idi… Hayatında olduğu gibi yazarlık serüveninde de tekrarı sevmeyen yazar, son kitabı Ve Kızın Adı Gece’de 90’lı yılları anlatan bir dönem ve aşk romanı yazdı.

edebiyathaber.net (15 Ocak 2018)

Yorum yapın