Elif Key’e 6 soru | Can Öktemer

Temmuz 13, 2018

Elif Key’e 6 soru | Can Öktemer

Hazırlayan: Can Öktemer

En son okuduğunuz kitabın adı nedir?  İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

Birkaç kitap birden okuyorum. Yeni bitirdiğim kitap Abbi Waxman’ın Other People’s Houses adlı kitabı. Çoluklu çocuklu kadınlar ve kocaları ve çatırdayan hayatlar, bol dedikodu, bir mahalle hikayesi, fena değil. Başka insanların hayatlarını merak eden, sürekli camda oturup yan komşu ne yapmış, ötekinin oğlu eve geç mi gelmiş diye yaşayan meraklılar için birebir. Ama okumasaydım da olurmuş. Seçimlerin yarattığı ruh daralmasını Jo Nesbo’yla atlatırım gibi bir fikre kapıldım nedense. Nesbo’nun Yarasa’sını ve Can Kozanoğlu ve Mirgün Cabas’ın Bıçkın ve Ağlak’ını aynı anda okuyorum. Bıçkın ve Ağlak memleketin derdinin belki de hiç bitmeyeceğini anlamak için, Can’ın da dediği gibi ‘Biz ne talihsiz bir nesiliz’ muhabbetini kesmek için,  dünü okumadan bugünü anlamlandıramayacağımz için nefis bir yol gösterici. Yol bozuk da olsa yolun neden bozuk olduğunu en azından Can Kozanoğlu anlatıyor.

Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?

Yarasa / Jo Nesbo: ‘Buranın garsonları Plüton gezegeni gibidir. Her yirmi yılda bir yakınlarda dolaşıp şöyle bir görünürler ama yine de çıplak gözle seçilmeleri imkansızdır.’

Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?

Önce ruh halime danışırım. Sözlük mü okumak istiyorum, roman mı, öykü mü diye düşünürüm. Arkadaşlarımın sevdiği kitapları uzun uzun dinlemeyi çok severim ama koşa koşa gidip o kitabı almam. Kitap eklerine muhakkak bakarım.

Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?

‘Allahtan bunu ben yazmamışım’ dediğim çok kitap var ama keşke dediğim yok.

Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?

Her zaman ilk kardeşime sonra kocama okuturum. Eğer ikisi beğeniyorsa herkes beğenir. İkisi de eğer okuduktan sonra sessiz duruyorsa siler, çöpe atar baştan başlarım.

Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?

Yazı yazmak -çaktırmasa da- çok gürültülü bir eylem, cafelerde falan yazanlara çok baktım nasıl yapıyorlar diye bir kere bile başaramadım. Yan masaların derdini dinleyip eve döndüm. Ben genelde kalabalık, gürültülü, tıkış tıkış, kalemimi çantamdan zor çıkarabildiğim ortamlarda not alıyorum, gürültüsüz yerlerde yazabiliyorum.

edebiyathaber.net (13 Temmuz 2018) 

Yorum yapın