Editörün önerisi: “Devlet ve Tabiat”

Aralık 24, 2023

Editörün önerisi: “Devlet ve Tabiat”

Ece Ayhan’ın “Devlet ve Tabiat – Ya da Orta İkiden Ayrılan Çocuklar İçin Şiirler” adlı kitabının 50. yaş baskısı Yapı Kredi Yayınları tarafından Nisan ayında yayımlandı. Bu “Numaralı Özel Baskı”yı kaçırmamanızı öneriyoruz.

Tanıtım bülteninden

“İki genel odağın, ‘iğdiş edilme korkusu’ ile ‘baba katli’nin dolayında gelişir Ece Ayhan şiirinde baba-oğul ilişkisi. ‘Tarihsel zamanın sınırından başlayarak yasanın sûreti ile özdeşleşen simgesel işlevin dayanağını babanın adı’nda görmemiz gerekir’ [Ecrits, s. 278] — özellikle ‘Devlet ve Tabiat’ta yeralan kimi imgeler, Jacques Lacan’ın yukarıdaki yargısını doğrulamak için şiire yerleşmiş gibidirler. Bir karşıtlıklar zinciri halinde gelişir odakların biribirilerine göre konumları: ‘Ölümü ustaca oyalayan babam öldürülmüş ben satarım’ dizesi ‘Oğlum öldürülmüş ben satarım’a dönüşürken karşıtlığa kesin bir görünüm kazandırır.”
Enis Batur (Tahta Troya, 1977-1978)

“‘Ece Ayhan şiirinin kilit noktası dildir,’ demişti Cansever… Cansever haklıydı, Ece Ayhan’ın şiirinde bir maddesellik veya geçirmezlik kazanmıştı dil. Kilit noktası değil, kilitlenme noktası demeyi yeğlerim ben: Şiirin anlamından önce diline çarpıyor ve oraya mıhlanıyordu okur… Neydi, nedir, bu dili özeller arasında daha özel kılan? Nedensizlik içinde nedenlilik, anlamsızlığı kendine alet eden anlamlılık: Hiç bu kadar çıplak ve dolaysızca ortaya çıkmamıştı sanki, sanat yapıtının biçim ilkesi için Kant’ın sunduğu tanım.”
Orhan Koçak (“Ece Ayhan’ın Şiirinde Dil ve Bağlam”, Ludingirra, Bahar 1997)

“Ece Ayhan’ın şiirindeki genel şema, bu kitapta, en açık ifadesini bulur: Toplum, eşitsizlik üzerine kurulmuştur, sömürülen ve ezilen yalnızca genel olarak yoksul sınıflar değildir ama kadınlardır, çocuklardır (ve bunlara devrimcileri de ekleyebiliriz)… Toplumsal eşitsizlik kategorileri, belli ölçülerde, birbirinin içine geçmiş durumdadır. İşte ‘Devlet ve Tabiat’, bu eşitsizlikler düğümünün kalbine dokunan ve bunu yaparken, büyük bir biçimsel özgünlük içinden, büyük bir isyan lirizmini ortaya koyan bir başyapıttır.”
Ahmet Soysal, (“Önsöz”den)

Tadımlık>>>

Şair hakkında

Ece Ayhan (Datça/Muğla, 1931-İzmir, 12 Temmuz 2002). Şiirimizin en önemli “modern ustalarından biri” olarak adlandırılır. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. İlk şiiri 1954’te Türk Dili’nde yayımlandı. Bu dönemde, sonradan ilk kitabı Kınar Hanımın Denizleri’ne (1959) aldığı, kendine özgü çağrışımlar ve göndermelerle örülü şiirleriyle hem Türk şiirinde hem de İkinci Yeni’nin içinde kendine farklı bir kanal açtı.

1965’te yayımladığı Bakışsız Bir Kedi Kara ve 1968’de yayımlanan Ortodoksluklar’la neredeyse bütünüyle “özel bir dil” halini alan bu şiir, Ayhan’ın, 1973’te yayımladığı ve daha geniş bir okur kitlesince alımlanan Devlet ve Tabiat’ıyla birlikte bu kez de “sokağın diliyle” okurunu (ve izleyicilerini) oluşturdu. 1977’de yayımlanan ve kitapla aynı adı taşıyan ünlü şiirini ve ilk dört kitabını içeren Yort Savul ise Ece Ayhan şiirinin kendisinden sonraki kuşaklar üzerindeki gücünün belki de topluca belgelenişi idi. 1981’de Zambaklı Padişah, 1982’de de “tarihin düzünden okunduğu” Çok Eski Adıyladır’ı yayımlayan Ece Ayhan’ın şiiri üzerinde Enis Batur, Tahta Troya’da (1981) bir kitap boyutunda konaklamış; Ender Erenel Ece Ayhan Sözlüğü’nü, Kemal Yalgın – Orhan Alkaya ikilisi ise Çok Eski Adıyladır Sözlüğü’nü yayımlamışlardı. Ayhan’ın ‘82 sonrası şiirlerinin bir bölümünü, kimi yazı ve konuşmalarıyla birlikte içeren Çanakkaleli Melâhat… 1991’de “düzşiirler” alt başlığıyla yayımlanmıştı.

edebiyathaber.net

Yorum yapın