Öykü

Öykü
Öykü: Dünyanın en zor sorusu ve ayrımcı cevabı | Yeşim Günay
O akşam sahile inen yola çevirdi direksiyonu. Nedense o saatte olmayacak kadar yavaş akıyordu trafik. Ve birden durdu. Sinema sonrası ...

Öykü
Öykü: Aleyna | Naki Selmanpakoğlu
Yemek salonuna “Generaller” yazan kapıdan girdiler, şef, hemen grubu cuma günleri öğle yemeği için ayırttıkları masaya buyur etti. Dördüncü kat, ...

Öykü
Öykü: Keşiş Theodor’un düşü | Dilek Altundağ
Gün inmeye başlarken tepeler ağır misafirlerini uğurluyordu. Bense sızmışım, “Keşiş Theodor’un Düşü” kitabını okurken. İrkildim. Pencereden dışarı baktım. İneklerle cilveleşiyordu ...

Öykü
Öykü: Fransız dantelli sabahlık | Kübra Kangüleç Coşkun
Doktorun odasından çıktığımda şaşkındım, elimde hamile olduğumu gösteren bir raporla koridorda ilk bulduğum boşluğa çöktüm. Etrafımda karnı burnunda hamileler birbirleriyle ...

Öykü
Öykü: Hombre Misterioso* | Murat Yüksel
“Çünkü acı, gidenin değil kalanın hikâyesidir.Ve hikâyeler kalanlara aittir.”Stefan Zweig Denize doğru uçan kuşlar görüyor rüyasında son zamanlar. Öyle çoklar ...

Öykü
Öykü: Paradoks | Hasan Kılıç
Seni görüyorum. Soluğun hızlanmış. Yüzündeki hafif gerginlik ve heyecanla atan kalbinle, güneşin altın rengi ışıklarıyla aydınlanan iş yerine adımını atarsın. ...

Öykü
Öykü: Kolsuz Milon Mehmet’in hikâyesi | Tacim Çiçek
‘Öğretmenliğimin ilk yıllarında tanıdım onu. Akdağ Ormanları’na yakın birkaç köyden biriydi atandığım yüz hanelik Otluk köyü. İki mahalleden oluşuyordu. Okul ...

Öykü
Öykü: Yaz göçebeleri | Elif Asma Kurt
Leyleği dere kenarında buldum, leylek de beni dere kenarında buldu. O otların arasına düşmüş, ben ümitsizliğe. Görür görmez irkildim. Mavi ...

Öykü
Öykü: Pastırma yazı | Tan Doğan
şââ hââ nee bir hava, bir zaman, bir gündü ekimin yirmi ikisini gösterirken takvim ve saat on birken bir sanat ...

Öykü
Öykü: Yol | Eda Özdemir
Otobüsün koltuklarının arkasında demir kapaklar vardı. İlk defa böyle bir şey görüyordum. Babam ara sıra o kapağı açıp, sigarasını silkeliyor; ...

Öykü
Öykü: Krampon | Uğur Ülger
Çok üzülmüştüm ama sinirden ağlıyordum. Kantinin arkasındaki bordo renkli duvarlar arasında oturmuş, kimse görmesin diye avuçlarımla yüzümü kapatmıştım. Gözlerimi açtığımda ...

Öykü
Öykü: Tuhaf | Oğulcan Taflan
Oldum olası sevmedim bu evi. Dedemden kalma eski koltukları, boylu boyunca serilmiş kalas gibi çirkin halıları, ahşap mobilyaların o keskin ...












