Çarpık evren öyküleri | Dilek Erol

Aralık 29, 2023

Çarpık evren öyküleri | Dilek Erol

“İnsan tabiatının yetersizliği yüzünden hiçbir şeyi duru ve yalın halinde tutamıyoruz. Kullandığımız her şeyin özü bozulmuştur.”

Montaigne

İdil Gürsel Himmetoğlu’nun, on iki öyküden oluşan “Kozmonot Apartmanı’nda İlginç Bir Davet” isimli ilk öykü kitabı Metinlerarası Kitap etiketiyle okurla buluştu.Himmetoğlu, insan doğasının değişken yapısını, kurguladığı karakterler üzerinden gündelik yaşantının sıradan detaylarıyla harmanlıyor. Hislerimize ve toplumsal belleğimize tercüman olmuş kıymetli yazar ve şairlerden alıntılarla toplumsal gerçekliğe satır aralarında göndermeler yapıyor. Köyden kente, havadan karaya, denizden adaya mekân geçişlerini sözcüklerden kurduğu merdivenler aracılığıyla sağlıyor.

“Elinde Didem Madak’ın şiir kitabıyla bizi izliyordu. Tanıdık geldi bu yüz, bu çokbilmiş ifade. Kız örgülü saçlarını arkaya atarak, yerinden fırlayıp yanıma geldi.” (s.11). Didem Madak şiirleriylerengârenk bir dekor oluşturduğu “Anneyle Randevu” öyküsündesadece çocukluğa, kardeşliğe, anne özlemine değil, toplumun can yakan, çözülememiş kadın cinayetlerine de değiniyor. “Bunu yazdığı anda odada üç adet öldürülmüş kadın hayaleti belirdi.” (s.13) Ayşe Kulin’in “Geniş Zamanlar” öyküsünde kocası tarafından bıçaklanarak öldürülen Zehra’nınhayali geçebilir okurlar bu cümleyi okuduklarında gözlerinin önünden.                                         

“Konuklar, üzerlerinde ütülü keten göm- lekleri, parlak takıları, buram buram parfüm kokularıyla rahat şezlongların üzerinde sohbete dalmış, birbirlerine heyecanla bir şeyler anlatıyorlardı.” (s. 24). “Banyodaki aynalı dolapta duran parfüm şişesine baktı. Melisa çiçeği kokuyordu. Kokudan kurtulmak için önlüğe sıkacaktı ki Hanife’ye çarptı. Pembe dudakları sevecen bir şekilde kıvrılmış onu izliyordu.” (s.21) “Görevliler” öyküsünde gecekondu mahallesinden zengin Gaffur Bey’in evine babasıyla kebap pişirmeye giden Bedirhan’ın, kardeşi Hanife için aradıkları mezuniyet elbisesini bulmayı bir şekilde bulası okurları rahatlatabilir. Bu öyküde farklı sosyal sınıflar, kullandıkları kelimelerden giydikleri kıyafetlere, yedikleri yemeklerden dinledikleri müziklere kadar gerçekçi ayrıntılarla veriliyor. Okurken aynayı bir o yöne bir bu yöne çeviriyor, farklı yaşantılara ait davranış biçimlerinin neredeyse sınıfsal yapılarla birebir örtüştüğünü görüyoruz.

“Bulantım geçince bir sigara yakıp dut ağacına bakmaya başladım. Yanıma on beş yaşlarında, elleri kınalı, Güldal’a benzeyen bir kız geldi. Öteye oturdu. O da benimle aynı noktaya bakıyordu. Elbisesinin eteklerini çekiştiriyor, öne arkaya sallanıyordu.” (s.32) “Ötedeki” öyküsüyle bir intihara mercek tutan yazar, annesinin üvey oğlu tarafından tecavüze uğramış Güldal’ın şahsında – adı dal gibi olan, öğretmen olacak, okuma yazmayı ilk o sökecek- onlarca masum kızın, halı altına süpürülmüş sırlarını ve dışa vurulamamış hislerini gün yüzüne çıkarmış. Güldal’ın kardeşi Fidan’ın ruh halini tamamlamak- ki bu en zoru- okura bırakılmış.

Schubert’in Ave Maria operasıyla açılan siyah kalın perdelerin arkasından kitaba adını veren “Kozmonot Apartmanı’nda İlginç Bir Davet” öyküsü çıkıyor. Aynı apartmanda yaşayan ama birbirlerine yabancılaşmaktan kaçamamış insanların hayatlarını okurken Zeki Bey’in yalnızlığı gittikçe görünür oluyor. Yazarın öykülerinde kullandığı alt başlıklar ise tiyatro sahnesinde yer değiştiren spot ışığı görevi görüyor. Okur eş zamanlı olarak farklı mekân ve insanlara bakma imkânı buluyor. Kapı numarası verilmiş başlıklarla apartman sakinlerinin yaşayış biçimlerine, yalnızlıklarına, kızgınlıklarına, bağımlılıklarına hızlıca göz atma durumu hikâyeyi canlı kılan önemli unsurlardan birisi haline geliyor. Betimlemelerde verilen detaylar görsel hafızamızı harekete geçirerek zihnimizde yeniden canlandırmayı dolambaçsız yollarla sağlıyor.

7 Numara- Kozmonot Apartmanı’nın girişindeki art neuveu lamba yandı. Merdivenlerde tıkır tıkır bir topuk sesi yankılandı. Zülküf yalpalayarak içeri girdi, çantasında anahtarını aradı ama yoktu, yedek olanı geçenlerde Zeki Bey’e verdiğini hatırladı.” (sf. 45) İnsanın yalnızlığını dindirmek için icat ettiği bütün çözümlerin bir yere kadar işe yaradığını görmenin ürkütücü farkındalığıyla okunabilir öykünün son paragrafı.“13 Numara- Sem’i alıp karşısına oturttuktan sonra Sinatra’nın, Killing Me Softly parçasını çalmaya başladı. Piyanonun üzerindeki mum alevleri notaların vurgusuyla titrerken Zeki Bey gözyaşları içinde gülerek yavaş yavaş tuşlara bastı, ta ki parçanın son sözlerini içinden söyleyene dek. Gözleri korkudan fal taşı gibi açılmış konukları saygıyla selamladı, silahı Osman Efendi’nin elinden alarak şakağına dayadı.” (s. 48) Yaşadığı gelgitleri, dünyamızın savuşturamadığı dipsiz korkuları, irili ufaklı kusurlarımızı, içtenlikle anlatan yazar, duyguların tarifini yapmadan davranış şekilleri üzerinden derinlikli biçimde aktarmayı başarıyor.

“Kozmonot Apartmanı’nda İlginç Bir Davet”teki öykülerin tematik unsurları arasında kadınlar, çocuklar, yas, intihar, aşk, göç gibi bıçak sırtı konular yer alıyor. Hikâyelerin atmosferi karakterlerin ruh haline uygun betimlemelerle güçlendiriliyor. Genellikle üçüncü tekil ve birinci tekil kişi anlatıcı ile ilişkili olarak kullanılan diyalog, betimleme ve geriye dönüş teknikleri, okurun zihninde doğal bir akış oluşturuyor. Günlük konuşma dilinin doğal halini verebilen karşılıklı diyaloglarda kullanılan argo ve küfürler okuru rahatsız etmeyecek biçimde metne yedirilmiş görünüyor.

Yazarın burada bahsetmediğim öteki öykülerinde ise insana dair ortak duyguların sözcüklere dökülmüş farklı halleri, iç çözümlemeler eşliğinde her okuru kendine özgü okuma yolculuğuna çıkarabilir.

edebiyathabet.net (29 Aralık 2023)

Yorum yapın