Can Yayınları eylül kitapları

Eylül 7, 2021

Can Yayınları eylül kitapları

Can Yayınları sonbahara birbirinden ilgi çekici kitaplarla giriyor. Paulo Coelho’dan Vargas Llosa’ya, Erendiz Atasü’den Süreyyya Evren’e birçok başlıktan yeni kitap eylül ayında okurlarla buluşuyor.

Tanıtım bülteninden

Paulo Coelho – Okçu’nun Yolu (çev: Emrah İmre)
Okçunun yolu sonu olmayan bir yoldur.

Bir gün uzak diyarlardan gelen bir yabancı ülkenin en mahir okçusu Tetsuya’ya meydan okur. Böylelikle okçuluk felsefesi üzerine büyülü bir yolculuk başlar. Paulo Coelho, yaşam felsefesini kurmacayla buluşturduğu Okçu’nun Yolu‘nda hayatın her alanına uygulanabilecek bir öğreti ve ilkeler bütünü sunuyor.

Erendiz Atasü – Bir Başka Düğün Gecesi
Toplumun en büyük yarası.

Edebiyatta 40. yılını dolduran Erendiz Atasü, günümüzün çetin gerçeklerine modern edebiyatımızın başyapıtlarından Bir Düğün Gecesi‘nin merceğinden bakıyor. Korkunç bir travma etrafında gelişen olayları ve bu travmanın farklı kesimlerden kişilerin dünyasında yarattığı sarsıntıları anlatıyor.

Süreyyya Evren – Hurra Aşağılara, Yokuş Aşağılara!
İnişleri, çıkışları ve yuvarlanmalarıyla hayat…

Hurra Aşağılara, Yokuş Aşağılara! evinden çıkıp iş başvurusuna gitmek isteyen genç hemşire K’nın başından geçenleri anlatıyor. Genç kız sokakta birçok zorlukla karşılaşıyor, yolu giderek çetrefilleşerek birbirinden ilginç karakterlerle hatta tuhaf varlıklarla kesişiyor. Süreyyya Evren’in muzip, felsefi ve yaratıcı enerjiyle dolup taşan romanı bir kavram olarak “yokuş” deneyiminden yola çıkarak hayata bakışımızı tazeliyor.

Adania Shibli – Küçük Bir Ayrıntı  (çev. Mehmet Hakkı Suçin)
İsraillilerin Bağımsızlık Savaşı zaferini kutladığı dönemde yaşanan dehşet verici bir olay ve seneler sonra Ramallah’ta genç bir kadının, tarihteki bu “küçük ayrıntı”nın peşine düşerek gerçekleri ortaya çıkarma uğraşı… Adania Shibli, Uluslararası Booker başta olmak üzere birçok prestijli ödüle aday gösterilen bu unutulmaz romanda, mülksüzleştirilme ve işgal altındaki yaşam gibi konuları ustalıkla ele alıyor.

Vargas Llosa – Dünya Sonu Savaşı (çev: Süleyman Doğru)
Belki de en iddialı ve trajik olan bu romanında Mario Vargas Llosa, toplum ile iktidar arasındaki sonu gelmez ve dehşet verici savaşın her iki tarafına da ışık düşürüyor. Dünya Sonu Savaşı tutku, şiddet ve fanatizmle birlikte gelen yıkımı anlatan unutulmaz bir roman.

Thomas Hardy – Tess (çev. Suat Ertüzün)
Aristokrasinin çöküşü, burjuvazinin yükselişi ve son derece katı ahlak kurallarıyla bilinen Victoria döneminde, tutkuları, içgüdüleri, bedeni ve ruhuyla var olmaya çalışan genç bir kadının hikâyesi Tess.


Molla Davutzade Mustafa Nazım – Rüyada Terakki ve Medeniyet-i İslamiyeyi Rüyet (Açıklamalı Orijinal Metin ve Günümüz Türkçesiyle)
İlk olarak 1913’te yayımlanan Rüyada Terakki, o tarihteki ütopya ve bilimkurgu anlayışına dair önemli ayrıntılar veren, keyifle okunacak bir kitap. 

Vâ-Nû – Fikir ve Sanat Âlemimize Bu Hürriyet Kâfi Değildir ve Asri Rüyalar, Fetiş Rejimler
Cumhuriyet tarihimizin en önemli fikir insanlarından Vâlâ Nureddin “Vâ-Nû”nun gazete yazılarından yapılan bu iki seçki, kritik bir dönemi açık fikirli bir zihnin yardımıyla görmenizi sağlayacak.  

Kısa Klasikler’de Bu Ay
Can Yayınları’nın bir çırpıda okunabilecek en çarpıcı dünya klasiklerini bir araya getiren, çağdaş illüstratörler tarafından her kitap için özel olarak çalışılmış illüstrasyonların kapağa taşındığı dizisi Kısa Klasikler serisine iki yeni kitap daha ekleniyor.

Fyodor Dostoyevski  Ev Sahibesi (çev: Sabri Gürses)
Dostoyevski bu tuhaf ve karanlık aşk hikâyesinde okuru merak ve tedirginlikle sarmalıyor.

Jack London  Güneşin Oğlu (çev: Fatih Yiğitler)
Para, iktidar, hırs… Ucunda tehlikeli bir macera varsa, London’ın etkileyici karakteri için tüm bunlara sırt çevirmek çok kolay.

Kısa Modern’de Bu Ay
Modern dünya edebiyatından seçilmiş, bir oturuşta okunabilecek hızlı ve vurucu metinleri bir araya getiren Kısa Modern serisi de Marguerite Duras ve George Moore’un eserleriyle büyüyor.

Marguerite Duras – Yazmak (çev. Aykut Derman)
1993 yılında  yayımlanan Yazmak,  daha  çok  romanlarıyla  tanıdığımız  Duras’ın beş denemesinden   oluşuyor. Duras’ın   bu denemelerinde   yazma   eyleminin, insanın yalnızlıktan kurtulmasının tek yolu olduğunu görüyoruz.Aynı zamanda ölümün yazmak, yalnızlık ve anılar üzerindeki etkisi hakkında etkileyici yazılar okuyoruz.

George Moore – Albert Nobbs (çev. Seçkin Selvi)
Albert Nobbs, her yerde karşılaştığımız ve ânında unuttuğumuz insanlardan biri. Dublin’in lüks otellerinden birinde yıllardır garsonluk yaparak gözlerden uzak, sade bir yaşam süren bu orta yaşlı adamın bir sırrı vardır – aslında bir kadındır. Bir gece sırrının ortaya çıkmasıyla Albert bir yandan inşa ettiği benliği korumaya çalışır, öte yandan arzularının peşinden gitmeye karar verir. George Moore’un 1918 tarihli öyküsü, cinsellik ve kimlik gibi konuları zamanının ötesinde bir içtenlikle tartışıyor.

edebiyathaber.net (7 Eylül 2021)

Yorum yapın