Boris Vian’dan öyküler: “Karıncalar”

Şubat 27, 2017

Boris Vian’dan öyküler: “Karıncalar”

Karincalar_KKKBoris Vian’ın “Karıncalar” adlı öykü kitabı, Candan Keten çevirisiyle Sel Yayıncılık tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Karıncalar, Boris Vian’ın yaşamı boyunca sanatın hemen hemen tüm dallarını kullanarak bize sunacağı, anti-militarizm, şiddet, müzik ve aşk gibi vazgeçilmez temaların işlendiği on bir çarpıcı öyküden oluşuyor.

Savaşın anlamsızlığından polis şiddetine, şiddetin sıradanlığından “saçma”nın anlamına dek uzanan son derece sarsıcı öykülerin arka planında derin bir mizah, içten bir insancıl sevgi arayışı, buruk bir hüzün ve kahkaha kendini hep hissettiriyor.

Boris Vian’ın külliyatının en has yanlarını içinde  barındıran Karıncalar, bir mücevher kutusu gibi tekrar tekrar okunmaya ve ölümsüzleşmeye aday.

Tıpkı “Karıncalar” öyküsünün kahramanı gibi, ayağımızı kaldırırsak patlayacağını bildiğimiz bir mayın üzerinde iyice saçma bir hal almış hayatlarımıza alaycı bir kahkaha atmak isteyenlere…

BORIS VIAN

1920’de Paris yakınlarındaki Ville-d’Avray’de doğan bir yazar, şair, şarkı sözü yazarı, şarkıcı, müzik eleştirmeni, caz müzisyeni (trompetçi), senarist, çevirmen, hatip, oyuncu ve ressamdır.

Beş yaşında okuma yazma öğrenen Vian, on yaşına geldiğinde Fransız edebiyatının neredeyse bütün klasiklerini okumuştur. 1942’de metalürji mühendisi olan Vian, mühendislik yaparken bir yandan da müstear adlarla ilk yapıtlarını yazmaya başlar. Karamsarlığıyla ün salmış Vian, Alfred Jarry’nin geliştirdiği patafizik felsefeye bağlı bir tarzda yazarak hayali makineler ve uydurma sözcükler icat etmiş, absürde, varoluşçu felsefeye, şenliğe ve oyuna sadık kalmıştır. On yedi yaşında trompet çalmaya başlayan Vian, yazdığı şarkı sözleri sayesinde 1940’lı yılların sonunda Duke Ellington, Charlie Parker, Miles Davis gibi Amerikalı ünlü cazcılarla birlikte çalışır, ilk kabare gösterileri de bu dönemde ortaya çıkar. Senaryo yazmanın yanı sıra filmlerde küçük rollerde de oynayan Vian, 1959 yılında, Mezarlarınıza Tüküreceğim adlı romanından uyarlanan filmin galasında geçirdiği kalp krizi nedeniyle otuz dokuz yaşında hayatını kaybeder.

Türkçede yayınlanmış çok sayıda eseri bulunan yazarın en bilinen üç romanı Günlerin Köpüğü (L’Écume des jours), Mezarlarınıza Tüküreceğim (J’irai cracher sur vos tombes) ve Pekin’de Sonbahar’dır. (L’Automne à Pékin)

edebiyathaber.net (27 Şubat 2017)

Yorum yapın