Bir kaynak kitap: Kemal Tahir’i Okuma Kılavuzu | Yağmur Yıldırımay

Mart 4, 2023

Bir kaynak kitap: Kemal Tahir’i Okuma Kılavuzu | Yağmur Yıldırımay

20. yüzyıl Türk edebiyatının velut isimlerinden Kemal Tahir, bugün eserleriyle hâlâ çok konuştuğumuz bir isim. Yazma uğraşının kitap olarak ilk karşılığını 1955’te alan Kemal Tahir, 1971’e kadar yoğun bir mesainin içindedir. Hikâyeleri, -çoğu geçim kaygısı taşıyan- polisiye ve aşk romanları, çevirileri olan yazar, adını daha çok romanlarıyla zikrettirir. Romanlarında Osmanlı’nın çöküş döneminden 1940’ların sonuna kadar olan tarihî süreci aydın-halk kopukluğu, Anadolu halkı, devlet-toplum ilişkisi gibi temel meseleler üzerinden anlatır. Cumhuriyet’in kuruluşunu, çok partili hayata geçişi, darbeyi, muhtırayı gören yazar, Türkiye’nin yakın tarihinin önemli tanıklarındandır ve bu konumu onu, Türkiye’deki toplumsal meseleler üzerinde düşünmeye iter. Haliyle yazdıkları da her zaman tartışmaya, yoruma, yeni söz söylemeye açıktır.

Mehmet Güven Avcı’nın Ketebe Yayınları’ndan çıkan kitabı Kemal Tahir’i Okuma Kılavuzu da yazarın eserlerine yeni bir bakışın ürünü. Kemal Tahir’in romanlarını bir sınıflandırmaya tabi tutarak okuma önerisi geliştiren kitap aynı zamanda “Kemal Tahir’e ilişkin tanıklık içeren metinlere, yazar ile ilgili dergi özel sayılarına, kitaplara ve özel önem taşıyan metinlere” de başvurduğu için oldukça zengin içerikli. Avcı çalışmasında, kendi sınıflandırmasının haricinde daha önce yapılan sınıflandırmalara da yer vermiş. Bu, kaynakların bir arada olmasını sağladığı gibi sınıflandırmalar neticesinde Kemal Tahir’in romanlarına nasıl bakıldığına dair bütünlüklü bir bakış açısı da sunuyor.

Kemal Tahir romanlarına modernleşme üzerinden bakmak

Kemal Tahir’i Okuma Kılavuzu, 1890’lardan başlayarak 1940’lara uzanan modernleşme sürecini yazarın romanları üzerinden okuma imkânı sunan bir kitap. Fakat yazar bu meseleye geçmeden önce bir “kılavuz” olması hasebiyle Kemal Tahir’in biyografisine, romancılık serüveninin başlamasına da değinir. Buralarda kısa ama yoğun bilgiler vererek hem Kemal Tahir’i anlatır hem de yazar hakkında başvuru kaynaklarına kolaylıkla ulaşmaya olanak sağlar.

Biyografisine değindiği Birinci Bölüm’de, Tahir Alangu, Naci Çelik, Hulusi Dosdoğru gibi isimlerin Kemal Tahir’in biyografisine dair ne söylediklerine, kitaplardaki ayrıntılara, kitapların birbirleri arasındaki farka değinir. Böylece hangi kitapta yazarın hangi bilgisinin bulunabileceği netleşir. Bu başlık altında bir diğer önemli husus, biyografi hakkında bilgi veren anılara, mektuplara, söyleşilere de yer verilmiş olmasıdır. Bu türlere ait önemli kaynakların yazarın biyografisine dair neler anlattığı kısaca sıralanmış, dikkat çekici ayrıntıların üzerinde durulmuştur.

Romancı yönüyle Kemal Tahir

İkinci Bölüm, Kemal Tahir’in romancılığa nasıl başladığını, müstear isimlerle neler yazdığını, bunu neden yaptığını, romanlarının ve Kemal Tahir’in Türk sinemasındaki yerini anlatır. Edebiyata şiirle başlayan yazarın buradan hikâye ve roman yazmaya geçişi, bu dönemde verdiği eserlerle, giriş mahiyetinde bilgilerle açıklanır. “Mahpushane öncesinde başlayan ve mahpushanenin güç koşullarında ve mahpushane sonrasında devam eden geçim mücadelesinin ürünleri” olan müstear isimle yazdığı çalışmalar sıralanır. Burada yine mektuplardan, röportajlardan yararlanılarak Kemal Tahir’in neden böyle bir işe teşebbüs ettiği de ortaya konur. Müstear isimle yazılan eserlerinin bir başlık altında toplanmasının ve eserlerle ilgili detaylı bilgilere ulaşmak için kaynak önerileri verilmesinin altını çizmek gerek.

Avcı, Kemal Tahir’in romanlarına değinirken romanların ortaya çıkışından, genel hatlarıyla neyi anlattığından, yayımlandıkları dönemde nasıl yankı bulduklarından da bilgi verir. Bu romanların hangilerinin, ne tür şartlarda sinemaya uyarlandığını da anlatan Avcı, sadece bununla kalmayıp Kemal Tahir’in Türk sinemasına olan etkisini de irdeler. Bunu yapmasındaki sebebi ise şu şekilde açıklar:

“Kemal Tahir düşünsel anlamda Türk sinemasını etkilemiş ve ‘ulusal sinema’ akımının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Türk toplumunun Batı toplumlarından farkına ve özgünlüğüne vurgu yapan Kemal Tahir’in bu görüşleri sinemada Halit Refiğ, Metin Erksan, Atıf Yılmaz, Lütfi Akad, Duygu Sağıroğlu gibi isimlerde karşılığını bulmuş ve Türk sineması üzerinde tartışmalara neden olmuştur.”

Sinemaya etkisinin incelendiği yerlerde de konuya dair kaynakları, yazarın yönetmenlerle olan bağını ve bunların avantajlarını-dezavantajlarını verir. Böylelikle sinema ve Kemal Tahir yan yana getirildiğinde okurun-araştırmacının bir çerçeve oluşturmasına, kaynak kitaplara ulaşmasına yardım eder. Sonunda ise Kemal Tahir hakkında yazılan kitaplara, derlemelere, dergi özel sayılarına da yer vererek bu bölümü zenginleştirir.

Bir okuma önerisi

Mehmet Güven Avcı, Kemal Tahir’in romanlarını sınıflandırmadan önce kendinden önce Tahir Alangu, Ahmet Kabaklı, Rauf Mutluay, Hulusi Dosdoğru, Fethi Naci, Cevdet Kudret, Şükran Kurdakul, İnci Enginün, Feridun Andaç gibi isimlerin yaptıkları sınıflandırmaları özetler. Bu özetlemeyi yaparken sınıflandırmaların aralarındaki farka ve sınırlayıcı yanlarına da değinir. Avcı, yaptığı okumalarda sınıflandırmalara Kemal Tahir’in tüm romanlarının alınmadığını, bunun eksik bir yaklaşım olduğunu iddia eder. Bu sebeple kendisi Bir Mülkiyet Kalesi’ni istisna tutarak yazarın sağlığında yayımlanan tüm eserlerini sınıflandırmasına dahil eder. Bunu yapmasına dayanak olarak da yazarın kendi ifadelerini dikkat alır, çünkü Kemal Tahir yaşadığı dönemde her romanı için ayrı bir titizlikle çalıştığını çeşitli röportajlarında dile getirmiştir.

Avcı’nın Kemal Tahir’i Türk modernleşmesi çerçevesinde okuma önerisi olarak sunduğu sınıflandırması şu şekildedir: İlk ayağını Bir Mülkiye Kalesi, Yorgun Savaşçı, Esir Şehrin İnsanları, Esir Şehrin Mahpusu, Yol Ayrımı ve Bozkırdaki Çekirdek oluşturur. Sürecin taşraya yansımalarını ise -yukarıdaki eserlerle bağlantılı olarak- Yediçınar Yaylası, Köyün Kamburu, Büyük Mal, Rahmet Yolları Kesti, Sağırdere, Körduman, Kelleci Memet eserlerinde arar. Böylelikle içeriğin esas alındığı, tarihsel kronolojinin takip edildiği bir modernleşme süreci okuması yapılır. Sadece Devlet Ana’yı ayrı tutarak en sonda okunmasını ister, çünkü ona göre Devlet Ana “bu romanların tersine, çözülmeye değil tarihe dönerek Anadolu insanının imkanlarına odaklanır”.

Kemal Tahir’i Okuma Kılavuzu, hem Kemal Tahir hakkında bütüncül bir okuma yapmayı kolaylaştıran hem de yazarın eserlerini Türk modernleşmesi ekseninde yorumlamaya imkân tanıyan kaynak bir kitap. Mutlaka kütüphanelerde yerini almalı.

edebiyathaber.net (4 Mart 2023)

Yorum yapın