Bir elmanın serbest düşüşü | Seçil Duyan

Aralık 13, 2023

Bir elmanın serbest düşüşü | Seçil Duyan

“Bu Bir Söyleşi Kitabıdır” kitabını elime aldığımda uzun süre kapağını inceledim. Kitapta kuyunun içinden çekilmiş bir fotoğrafta alabildiğine bir gökyüzü ve gözlerini kuyunun karanlığına dikmiş, kuyuyu aydınlatan bir gülümsemeyle, kaygısız ve meraklı bir çocuk.

Kuyuya baktığında gördüğün bilinmezlik; hayal gücünün korkutucu dehlizlerinde bir kapan, korku kapanı. Belki de ürpertici bir yalnızlık.

Kuyunun içinden dışarıya baktığında ise siliniyor hepsi. Görebildiğin günün ortasında alabildiğine bir mavi ve meraklı bir çocuğun gözleri…

Belki de budur hayata nereden baktığın.

Bu Bir Söyleşi Kitabıdır’ı okudukça kuyunun derinliklerine yolculuğum başladı. Bir elmanın serbest düşüşü… Seslerin,fısıltıların, iç çekişlerinin, yara bantlarının cırt sesi; ezan sesi, yutkunma sesi, höykürmeler; varoluş naraları, yok oluş çöküntüsü, nihayetinde hepsi bir araya gelip bir ağıt oldu. Ve o ağıt kuru samanın aniden parlaması gibi ateş olup kalbimi yaktı. Elli dört düşünürün ( Siz elli beş diyeceksiniz. Ben kendi söyleşimi okuyamadım. Sonunda kendi söyleşime geldiğimde bıraktım okumayı. Geri dönüş yaptığımda kendime itiraz etme huyum var çünkü. Bu da mümkün değildi artık.) Hayal kapanına girmiştim. En umutsuz anlarda bile ayağa kalkan, elleri ve dizleri kanayan ve kalpleri neredeyse yamalı bohça, o bohçanın içinde muhafaza edilen umut ve insana dair inanç.

Okurken gidip geldim, zihnim afyonlanmış gibi sendeledi. Tutuk tutuk.

Bu yazıyı ele almak zor oldu, ne desem eksik kalacaktı. Ben memnun kalmayacaktım bu durumdan. Ders kitabı olarak okutulması gereken bu eserin mutlaka gençlerle buluşturulması ve bak işte böyle olur, düşünce böyle kalkılır, engellerin üstünden şöyle atlayacaksın, hayır dört mevsim yok aslında beş tanedir diyeceksin. Sonbahar ile kış arasında evet bak bu iklimin çocukları bunlar, oku diyeceksin ve sonunda büyüyeceksin, oku da büyü… Büyüme ama bil, acele etme büyümek için. Peki mümkün mü bilip de büyümemek?

Bunca düşünürün hikayesini kuyuya fısıldaması, Edip Cansever’in Masa Da Masaymış Ha şiirini aklıma getirdi. Bir adamın masaya sığdırdığı dünyadan sonra, bir kuyunun içine dünyaların sığdığını fark ettim.

Kitabın yazarı Metin Aydın’ın Biblo Hayat ve Bisturi denemelerini okumuş, deyim yerindeyse bayılmıştım. Üslubuna ve tabii kavgasına. Sürekli düşünen, üreten bir insan. Simetri hastalarının; eşyaların simetrisine olan takıntısını, sevgili yazarımızın dünyanın ve mayasının bozukluğuna olan takıntısına benzetebiliriz. İnsan hatasız olur mu? Olmaz. Bu yüzden bitmeyen bir kavgadır. Metin Aydın doğruya meyyal eğriye ters.

Red Yayınlarında çıkan “Bu Bir Söyleşi Kitabıdır” kitabını sadece edebiyata gönül vermiş kişilerin değil, herkesin okumasını tavsiye ediyorum.

edebiyathaber.net (13 Aralık 2023)

Yorum yapın